Anayasa bu kez Erdoğan’a uydurulmamalı

1) Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı yok, Erdoğan’ın yeni bir anayasaya ihtiyacı var. 

2) Mevcut anayasadaki son büyük değişiklik de yine Türkiye’nin ihtiyacıyla değil, Erdoğan’ın ihtiyacıyla yapılmıştı. Çünkü Erdoğan yine anayasaya uymuyordu, Türkiye’yi anayasada belirlenen kurallara aykırı bir şekilde yönetiyordu. Öyle ki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Madem Erdoğan anayasaya uymuyor, biz anayasayı Erdoğan’a uyduralım” diyerek “Erdoğan için anayasa” yolunu açmıştı. 

YENİ REJİME ANAYASALLIK KAZANDIRMA TUZAĞI 

3) Anayasa dün Erdoğan’a uydurulmuş olsa da bugün yine uymamaktadır. O nedenle yine Erdoğan’a uyan bir yeni anayasa yapılmak istenmektedir. Çünkü anayasa, Erdoğan’a başkanlık yolunu sınırlamaktadır. Zaten anayasaya aykırı olarak üçüncü kez cumhurbaşkanı olan Erdoğan, dördüncüsünü zorlayacak güçte değil, partisi artık ikinci parti. Erdoğan o nedenle yeni anayasa ile kendisine yeniden başkanlık yolu açmak istemektedir. 

4) Erdoğan, 22 yılın sonunda rejimi yıktı ve inşa etmekte olduğu yeni rejime yasallık, anayasallık kazandırma peşinde. İkincil olarak da bu nedenle yeni anayasa istemektedir. 

‘12 EYLÜL ANAYASASI’ ALDATMACASI 

5) Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı yok, mevcut anayasaya uyan bir iktidara ihtiyacı var. 

6) Erdoğan rejimi bir kez daha Taksim Meydanı’nı işçiye, emeğe, demokrasiye yasakladı. Oysa Anayasa Mahkemesi, daha bes¸ ay önce aldığı kararla, Taksim yasağının “Anayasanın 34. maddesinin güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının engellenmesi” olduğuna hükmetmiştir. 

Erdoğan rejiminin Taksim yasağında ısrarı ideolojiktir, hangi sınıfın sözcüleri olduğuyla ilgilidir. Anımsayın, Erdoğan sürekli uzattıkları OHAL rejimini işçilere karşı kullandıklarını da belirtmişti; patronlara “Bir tane fabrikada grev söz konusu mu? Böyle bir şeyde anında müdahalemizi yapıyoruz. OHAL anında çözüm kaynağı oluyor” diyerek seslenmişti. 

Erdoğan Taksim üzerinden sınıfını savunmakta ve Taksim üzerinden işçi sınıfıyla mücadele etmektedir ama Erdoğan aynı zamanda Taksim üzerinden son seçimde yenildiği rakibiyle güç mücadelesi yürütmektedir. 

7) 12 Eylül Anayasası, çoğu Erdoğan döneminde olmak üzere değiştirildi. Ancak onca değişikliğe rağmen, YÖK başta 12 Eylül’ün anayasadaki asıl izlerine hiç dokunmadılar. Çünkü AKP de 12 Eylülcüler de son tahlilde Atlantik-neoliberal düzeninin aktörleridir. Bu nedenle “12 Eylül anayasasından kurtulmayı” yeni anayasa ihtiyacına gerekçe yapmaya çalışmaları aldatmacadır. 

ANAYASAYA UYMAYANLARLA MÜZAKERE EDİLMEZ 

8) Erdoğan-Bahçeli düzeni anayasaya uymamakta, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulatmamaktadır. Öyle ki Erdoğan “Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” diyebilmekte, Bahçeli ise kararını beğenmediği Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasınıisteyebilmektedir. 

Dolayısıyla yeni anayasa propaganda ettikleri gibi demokrasinin gereği değildir, tersine bu anlayışa yeni anayasa yaptırtmamak demokrasiyi savunmanın gereğidir. 

Sonuç olarak anayasaya uymayanlarla, anayasayı sürekli kendine uydurmaya çalışanlarla, anayasaya aykırı bir şekilde işçi sınıfına Taksim’i yasaklayanlarla, Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanını Taksim’e sokmayanlarla müzakere edilmez, mücadele edilir!