Yerel seçimler sonrası sürmekte olan tartışma başlıklarından biri de MHP’nin aldığı sonucu konu alıyor.
Bu tartışmayı tetikleyen husus, ilk bakışta MHP 31 Mart yerel seçimlerinde sert bir düşüş yaşadığı, oy oranının yüzde 4.99’a indiği algısının bulunması.
Durum gerçekte öyle mi?
Meseleye şöyle yaklaşalım. MHP, geçen 14 Mayıs’ta düzenlenen milletvekili seçiminde Türkiye genelinde 5 milyon 283 bin oyla yüzde 10.04 oranında bir sonuç elde etmişti. Bir önceki 24 Haziran 2018 seçiminde aldığı oy ise 5 milyon 444 bin dolayındaydı. Bu da yüzde 11.20 oranına tekabül ediyordu.
Buna karşılık, geçen 31 Mart’ta 30 büyükşehrin belediye başkanlıkları ile kalan 51 ilde il genel meclisi üyelikleri için kullanılan oylar toplanarak yapılan hesaplamada, MHP oyları 2 milyon 297 bine gerilemiş görünüyor. Yüzde 4.99 oranını veren bu hesaplama yöntemi.
Yerel seçimlerde ikinci bir hesaplama yöntemi daha var. Bu yöntemde 30 büyükşehirde ilçe belediye meclislerine, bu şekilde büyükşehir meclisleri için kullanılan oylarla kalan 51 ilde yine il genel meclisi oyları toplamı esas alınıyor. Bu hesaplamada MHP’nin oyu 720 binlik bir artışla 3 milyon 17 bine yükseliyor. Bu da oran olarak yaklaşık 1.6 puanlık bir artışla yüzde 6.58’e geliyor.
30 BÜYÜKŞEHİRİN 28’İNDE İŞBİRLİĞİ YAPILINCA
Peki MHP’nin gerçek oyu bu mu?
Bu soruya verilecek yanıt, aslında her iki rakamın da gerçek durumu yansıtmadığıdır. Ancak sorun şu ki, MHP’nin oyunu hesaplamaya kalkıştığımızda çok temel bir güçlükle karşılaşıyoruz. Bu güçlük, Cumhur İttifakı bileşenleri AK Parti ile MHP’nin 30 büyükşehirde seçime ittifak yaparak girdikleri için bu illerde oylarının iç içe geçmiş olmasıdır. Daha çok da MHP oyları AK Parti’ye geçmiştir.
Varılan uzlaşı çerçevesinde MHP 30 büyükşehirden yalnızca 2’sinde, Mersin ve Manisa’da büyükşehir belediye başkan adayı çıkarmış, kalan 28 ilde AK Parti’nin adaylarını desteklemiştir.
Uzlaşı ilçe belediyelerini de kapsamıştır. MHP, birçok büyükşehirde özellikle kazanma şansı bulunmayan ilçeleri büyük ölçüde AK Parti’ye bırakmıştır. Örneğin, İstanbul’da 39 ilçenin yalnızca 2’sinde Beşiktaş ve Silivri’de aday çıkarmıştır. AK Parti de bu 2 ilçede aday çıkarmamıştır.
MHP, bunun gibi Ankara’da 25 ilçeden 5’inde, İzmir’de ise 30 ilçeden yine 5’inde belediye başkan adayı göstermiştir.
İŞBİRLİĞİ İLÇE BELEDİYE MECLİSLERİNE DE UZANINCA
Mutabakat uyarınca, ilçe belediye meclislerinde de seçimlere karma listelerle gidilmiştir. Böylelikle, MHP seçmenleri ilçe belediyelerinde çoğunluk AK Partili adayları ve AK Parti amblemi altında görünen, ancak aslında karma olan belediye meclis listelerini desteklemek durumuna girmiştir.
Bu işbirliği yöntemi uygulamada şu sonucu yaratmıştır. Toplam 28 büyükşehirde AK Parti ilçe belediye meclisleri oy toplamları içinde MHP oyları da bulunmaktadır.
Bir başka anlatımla, ikinci hesaplama yönteminde MHP oyları Türkiye toplamında ilk yönteme kıyasla artmış görünse de, yine de büyükşehirlerdeki ilçe belediye meclisi oylarında MHP oylarının azımsanmayacak bir bölümü AK Parti toplamı içindedir.
MHP’NİN İSTANBUL OYU 51 BİN Mİ, YOKSA 600 BİN DOLAYINDA MI?
Durumu yine İstanbul örneği üzerinden şöyle açıklayalım.
İstanbul’da MHP’nin yarışa girdiği (AK Parti’nin çekildiği) iki ilçeden biri olan Beşiktaş’ta, ilçe belediye meclisleri pusulalarında bu partiye toplam 11 bin 494 oy çıkmıştır. Silivri’de ise bu toplam 39 bin 947’dir. Sonuçta, MHP’nin İstanbul’da ilçe belediye meclisleri dökümündeki oyu 51 bin 441 bin ediyor. (Bu oyun bir kısmı da AK Partili seçmenlerden geliyor.)
Kabul edelim ki, buradaki 51 bin toplamı MHP’nin İstanbul’daki gücünü yansıtmaktan uzaktır. Çünkü, 31 Mart’tan on buçuk ay önce yapılan 14 Mayıs seçimine baktığımızda, MHP’nin İstanbul’un bütününde yurtdışı hariç oylarda 612 bin 302 oy aldığını görüyoruz. Mantıken, bu durumda MHP’nin gerçek seçmen tabanı 31 Mart’ta ilçe belediye meclislerine yansıyan sayısal değerin bir hayli üstünde olmalıdır.
Buna benzer örnekleri, Ankara’dan, İzmir’den, daha doğrusu MHP’nin 14 Mayıs’ta oransal olarak belli bir varlık gösterdiği diğer büyükşehirlerden de verebiliriz.
Buradan nereye varıyoruz?
MHP’NİN 51 İLDEKİ OYU 14 MAYIS’A KIYASLA NASIL SEYRETTİ?
Vardığımız nokta, ikinci hesaplama yönteminde Türkiye genelinde bu partiye çıkan 3 milyon 17 bin dolayındaki oyun da 31 Mart’ta sandığa giderek oy kullanan MHP’li seçmenlerin toplamını gerçekçi bir şekilde yansıtmadığıdır.
O zaman bu sayıyı daha gerçekçi bir biçimde nasıl ölçebiliriz sorusuna yanıt ararsak, önce projektörlerimizi bu toplam içinde yer alan il genel meclisi sonucu sandıklarına çevirmemiz gerekir.
MHP ile AK Parti arasındaki seçim işbirliği Türkiye’nin 30 büyükşehiri dışında kalan 51 ilindeki il genel meclisi üyelikleri seçimini kapsamamıştır. Bu illerin sadece bazılarında belli ilçe belediye başkanlığı seçimlerine dönük uzlaşılar yapılmış, bazı ilçelerde de iki parti birbirine karşı aday çıkartmıştır.
Ancak il genel meclisleri söz konusu olduğunda herkes kendi listesi ile seçime girmiştir. Bu anlamda, il genel meclisi pusulalarının sayımı parti aidiyetiyle, yakınlığıyla kullanılan oyların miktarını ölçmek bakımından bize göreceli olarak daha güvenilir bir veri sunuyor. Bunların toplamı MHP’nin en azından 51 ildeki durumu hakkında bir fikir verecektir.
Ayrıca, başvurabileceğimiz bir yöntem daha var: 31 Mart’ta bu 51 ilde il genel meclisi oylarına tek tek bakmak ve bu oyları MHP’nin 14 Mayıs 2023 milletvekili seçimi rakamları ile karşılaştırmak... Her bir ilde MHP’nin tabanındaki destekte bir aşınma olup olmadığını belli ölçülerde bu karşılaştırmadan okunabilir.
Peki bu kıyaslamayı yaptığımızda önümüzde beliren tablo nedir?
OYLARDA ARTIŞ VE DÜŞÜŞLER BİR ARADA, ANCAK
Kaba bir hesapla bu 51 ilden 26’sında MHP oylarının artığını, 19’unda düştüğünü, 6’sında ise büyük ölçüde aynı kaldığını söyleyebiliriz. Oyların artığı illerin belli bir bölümünde genellikle mütevazı artışlar gözleniyor. Bazı durumlarda ise artış oran olarak anlamlı bir eşiğe çıkabiliyor. Düşüşlerin de çoğunlukla sert ölçülerde yaşanmadığını söylemek mümkün.
Örneğin, grafikte de yer verdiğimiz Kütahya, Tokat ve Yozgat bu artışın anlamlı olduğu iller arasındadır. Keza Kastamonu’da 14 Mayıs’ta 38 bin olan MHP oyu 31 Mart’ta il genel meclisinde 59 bine çıkmıştır.
Düşüş yaşanan iller arasında Çorum’da 72 binden 63 bine, Bartın’da 31 binden 20 bine inen örnekler gösterilebilir.
Ayrıca, vurgulanması gereken bir husus, 51 il içinde 4 ilde (Çankırı, Erzincan, Tokat ve Karaman) MHP’nin il genel meclisinde birinci parti durumunda olmasıdır.
Buna ek olarak, toplam 8 ilin merkez ilçelerinde de belediyeyi kazanmıştır bu parti. MHP’nin bu şekilde il merkezlerini aldığı iller Çankırı, Erzincan, Kırklareli, Tokat, Karaman, Osmaniye, Kars ve Gümüşhane’dir.
MHP 51 İLDE GÜCÜNÜ BÜYÜK ÖLÇÜDE KORUYOR
Yaptığımız hesaplamaya göre, MHP, bu 51 ilde 14 Mayıs milletvekili seçiminde toplam 1 milyon 593 oy almıştır. On buçuk ay sonra yapılan yerel seçimde aynı illerde il genel meclisinde MHP’nin oyu 1 milyon 707 bine çıkmıştır. Yani 115 bine yakın bir oy artışından söz edebiliriz.
Bu toplamı 51 ildeki geçerli oylara böldüğümüzde, MHP’nin il genel meclislerindeki oy oranı, daha önceki bir yazımızda altını çizdiğimiz gibi yüzde 16.62’ye geliyor.
Bu sonuçla MHP, 51 ildeki il genel meclisi oyları oranında AK Parti (yüzde 32.1) ve CHP’den (yüzde 23.2) sonra üçüncü partidir.
Gelgelelim, 51 ilin seçmen sayısı, nüfusla orantılı olarak Türkiye’deki toplam seçmenlerin ancak yüzde 22’sini gösteriyor. Yerel seçimde kullanılan oyların ana gövdesi büyükşehir oylarında yatıyor.
Kuşkusuz, belediye seçimlerinde adayların kimliği, yerel seçimlere özgü dinamikler de oyların artışı ve düşüşünde her zaman önemli bir faktördür. Böyle olmakla birlikte, özellikle il genel meclisi sonuçları genel siyasi tabloyu okumak bakımından fikir vericidir.
Salt bu kategoriye baktığımızda, MHP’nin en azından değindiğimiz 51 ilde -her merkezde farklılık göstermekle birlikte- Türkiye’de siyasi tabloyu etkileyen ekonomik ve siyasi koşullardan etkilenmeden gücünü büyük ölçüde koruduğu, hatta küçük bir artış da sağladığı sonucuna varıyoruz.
Peki, söz konusu 51 ildeki sonuçlar MHP’nin ülke genelindeki performansı açısından bize ne anlatıyor? Buradaki örüntü nüfusun yaklaşık yüzde 80’e yakın bölümünü kapsayan büyükşehirlerde aynen geçerli olabilir mi? MHP’nin durumunu tam olarak okuyabilmek için işin bu kısmına yarın biraz daha detaylı bakmamız gerekecek.