Hep şunu söylüyorduk ya demokrasi kazanacak ya da otokrasi… CHP kazanırsa demokrasi güçlenecek, AKP kazanırsa yaşadığımız ılımlı otokrasi kalıcı hale gelecek belki de rejim sert otokrasiye dönüşecektik…
CHP kazandı, tek kutuplu siyasetten iki kutuplu siyasete evrildik. Siyaset tek kutupluydu çünkü tek adam rejimi Meclis’e, yargıya, bürokrasiye, iş dünyasına, medyanın büyük bölümüne, çoğu meslek örgütüne sendika ve derneklere mutlak hakimdi…Meclis içi muhalefetin sesi çıkmıyordu çıksa bile duyulmuyordu/duyurulmuyordu. Sivil toplumun köküne kibrit suyu dökülmüştü.
Pazar günü seçmen bu gidişe dur dedi. CHP’ye güç vererek dengeyi sağladı. AKP’yi 22 yıl sonra tahtından indirdi CHP’yi birinci parti yaptı…
Yaptığım ilk analizde ‘Yargı bürokrasisi, güvenlik bürokrasisi, bakanlık bürokrasisi, ekonomi bürokrasisi artık eskisi gibi davranmayacak. Valiler, kaymakamlar AKP’nin valisi, AKP’nin kaymakamı gibi hareket etmeyecek/edemeyecek. Çünkü birinci parti olan CHP’nin soluğunu enselerinde hissedecekler.
Siyasal muhalefetin güçlenmesi, sivil toplumun yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak. Sorgulama, soruşturma, itiraz, protesto, hak arama kültürü yeşerecek.’demiştim…
Dün yeni siyasi yapı ilk meyvesini verdi…
YSK, Adalet Bakanlığı’nın da içinde olduğu tezgaha, kumpasa, pusuya geçit vermedi. Van’da mazbatayı seçimi kazanan adaya verdi. Kumpasla belediye başkanlığının çalınmasına karşı çıktı…
İşin içinde Adalet Bakanlığı varken…
Hatta işin içinde Adalet Bakanı Tunç’un olduğu iddia edilirken…
Aynı zarftaki dört pusuladan üçünü geçerli sayıp birini iptal eden YSK’dan… iktidar istedi diye İstanbul seçimini tekrarlatan YSK’dan… Seçmenin iradesine saygı gösteren, masa başı oyunlara boyun eğmeyen YSK yapısına geçtik…
Umarım kalıcı olur…
Umarım bu anlayış yargının tümüne yayılır…
Neydi kumpas Van’ı kapma planı?
Kısaca anlatayım:
Van’da yüzde 55,48 oy oranıyla seçimi kazanan Abdullah Zeydan eski Hakkari milletvekiliydi. 2016 yılında tutuklandı. Terör örgütünün (PKK) propagandasını yapmaktan mahkum oldu. ‘PKK’nın tükürüğünde boğulacaksınız’ diyecek kadar fanatik PKK sevdalısı. Cezaevinde yattı cezasını çekti, çıktı. Üç yıl süreyle memnu hakları elinden alındı.
Zeydan geçen yıl nisan ayında Diyarbakır 5. Ağır Ceza mahkemesine başvurarak memnu haklarının iadesini istiyor. Mahkeme kamu haklarından yasağının sona erdiğine karar veriyor. Yanlış bir kararla memnu haklarını iade ediyor…
Ne savcı ne Adalet Bakanlığı üç yıllık yasak süresi dolmadı, yanlış hesap yaptınız diye itiraz etmiyor…
Zeydan DEM’ den Van Belediye Başkanlığı için başvuruyor. Seçim kurulu aday olmasında, seçilmesinde, belediye başkanlığı yapmasında hukuki engel olmadığı için onaylıyor…
20 Şubat’ta listeler yayınlanıyor; itiraz eden yok...
1 Mart’ta listeler kesinleşiyor; itiraz yok…
Seçime iki gün kala 29 Mart cuma günü Adalet Bakanlığı’nın aklı başına geliyor. Veya birileri uyarıyor.
Diyarbakır Savcılığı’na ‘süre yanlış hesaplanmış. Zeydan’ın hakları yasağı devam ediyor’ diye yazı gönderiyor. Savcı, Adalet Bakanlığı’ndan gelen yazı üzerine hemen harekete geçiyor, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi bir yıl önce verdiği memnu hakları mesainin bitmesine beş dakika kala geri alıyor…
Durum anında AKP teşkilatına bildirilmiş olmalı ki, seçimin ertesi günü AKP’li aday koşa koşa il seçim kuruluna giderek, Zeydan’ın memnu haklarının geri alındığına dair mahkeme kararını göstererek mazbata verilmesine itiraz ediyor…
İl Seçim Kurulu da kabul ediyor. Mazbatayı yüzde 22 oyla ikinci bitiren AKP adayına veriyor. Onu belediye başkanı ilan ediyor.
Bütün bunlar tesadüf olamaz… Adalet Bakanlığı’nın son gün aklının başına gelmesi, Savcı’nın derhal harekete geçmesi, Mahkemenin son dakikada karar vermesi, kararı mazbata öncesine yetiştirmesi tesadüf olamaz…
Birileri kurgulamış!
Birileri Zeydan’ı mazbatasını almadan ekarte edip Van’ı AKP’ye teslim etmenin tezgahını kurmuş…
Plan ince hesaplar üzerine kuruluydu…
Çünkü, Zeydan mazbatasını alsa durum farklı olacak. Mazbatası aldıktan sonra seçilme yeterliliğinin olmadığı kabul edilse yerine ikinci sıradaki AKP adayı geçemeyecekti. Bu durumda yasa gereği Van Büyükşehir Belediye Meclis’i yeni başkanı seçmesi gerekecekti.
Meclis DEM’ in elinde. Van’ın 13 ilçesi var, 13’nü de DEM kazandı.
Diyarbakır’da son dakika alınan kararın amacı bu olsa gerek. Zeydan mazbata almadan işi bitirmek.
Şimdi arkanıza yaslanarak şöyle bir düşünün…
Yerel seçimi AKP kazansaydı. İstanbul’u, Ankara’yı, Eskişehir’i, Adana’yı, Antalya’yı, Muğla’yı ve birçok kenti alsaydı…
Van’dan itiraz sesleri bu kadar rahat yükselir miydi? YSK bu kararı alır mıydı? Karşı çıkanlara terörist damgası vurulmaz mıydı? Şu anda Van Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğunda AKP’li siyasetçi oturmaz mıydı?
İl Seçim Kurulu’nun kararını iptal ederek, Van Belediye Başkanı Zeydan’dır diyen YSK’yı ilk tebrik edenlerden birisi AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı oldu…
Nereden nereye…
Seçmenin sarı kartı, demokrasinin gücü…