Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti genel başkanı sıfatıyla, 31 Mart gecesi yaptığı konuşma, pek çok yorumcu tarafından önemsendi; ben ise sıcağı sıcağına verilmiş tepki yerine, dün toplanacak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) konuşulacaklara kulak vermeyi yeğledim.
İlk tepki ustasıdır Tayyip Erdoğan, balkon konuşmalarıyla topu göğsünde yumuşatır ve gol için daha uygun zamanı bekler. Gerçek hislerini ve bu arada niyetini öğrenmek için aradan bir süre geçmesi gerekir.
MYK’daki konuşmanın özeti, bugünkü gazetelerde, “Erdoğan: AK Parti seçmeni sandığa gitmedi” cümlesiyle yer alırsa hiç şaşırmam. Pek çok gazetenin internet sitesinin manşetinde o cümlesi var Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…
AK Parti seçmenleri -özellikle de emekliler- hayat pahalılığından dolayı partilerine küsmüşler ve tepkilerini sandık başına gitmeyerek ifade etmişler. Bir önceki seçimde %88,92 olan katılım oranı, Pazar günkü seçimde %78.11’e bu yüzden düşmüş…
On puan kayıp, hepsi de AK Partili seçmen…
Toplantıdan sızdırılan bilgiye göre, Erdoğan, AK Parti’nin oy oranının yüzde 44.3’ten yüzde 35.5’e düştüğünü, Cumhur İttifakı’nın oy oranının ise yüzde 51.6’dan yüzde 40.5’e gerilediğini belirtmiş…
AK Parti’nin bir önceki -Mayıs 2023- seçimde oyu %35.62 idi; eğer bir önceki olarak 2019 yerel seçimi kast edildiyse onda da oyu %42.72…
Verilen rakamların yanlışlığı bir tarafa, demem o ki, AK Parti’deki düşüş ilk bu seçimde görülmüyor. 2019’da %42 olan oy, 2023’te %35.62’ye düşmüştü zaten. Bu seçimde AK Parti’ye aitmiş gibi sunulan %35 oyun içerisinde, Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin aday göstermeyerek seçmenlerini AK Partili adaylara oy vermeye teşvik ettiği 28 büyükşehir ile çok sayıda il ve ilçe sebebiyle MHP’li oy da var.
En az 5 -belki de 6-7- puan…
Gerçekçi olmak gerekirse, AK Parti’nin şu andaki oyu, herhalde %30’un altında…
Bir an için, yarınki manşetlere tırmanmasını beklediğim “AK Parti seçmeni sandığa gitmediği için böyle oldu” cümlesine yansıyan tespiti doğru sayalım. Peki de, CHP’nin oylarındaki artış nereden geldi?
CHP’nin İstanbul ve Ankara ile birlikte 12 büyükşehir belediyesini de kazandığı 2019 yerel seçiminde aldığı oy ile Pazar günkü seçimde aldığı oy arasında tam 2.3 milyon fark var.
Sorum şu: AK Parti seçmeni sandığa gitmediği için katılım oranı düştü ve bu da AK Parti oylarındaki düşüşe denk geliyorsa, CHP’nin bu seçimde kazandığı 2.3 milyon fazla oyun kaynağı ne?
Nereden geldi CHP’ye bu yeni oylar?
AK Parti’den eksilen oyların bir bölümü Yeniden Refah Partisi’ne (YRP) gittiyse, bir bölümü de CHP’ye gitti.
Nasrettin Hoca’nın “Et buradaysa kedi nerede?” sorusuyla hepimizi güldüren fıkrasında olduğu gibi bir durum söz konusu…
Bu seçimde, AK Parti açısından çok daha vahim sonuçlar doğuracak bir gelişme yaşandı: Geçmişte her seçimde rahatlıkla oylarını AK Parti’ye verebilen ve elleri genellikle CHP’ye oy vermeye gitmeyen geniş kitleden, kendisini yenilemiş CHP, bu seçimde oy alabildi.
Seçim sonrası yaptıkları açıklamalardan CHP genel başkanı Özgür Özel ile CHP’den seçilen İstanbul ile Ankara’nın belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın bu yeni durumun -stratejik kaymanın- farkında oldukları anlaşılıyor.
MYK toplantısından dışarıya sızan havaya bakarak, AK Parti’nin yenilgisine yanlış teşhis koyduğu söylenebilir.
Herhalde, çalışmadığı yolunda izlenim alınan il ve ilçe parti yöneticileri, genel merkezden birkaç isim ve bir-iki bakan görevden alındığında yenilginin sorumluları bulunmuş olacak.
Ekonomi, enflasyon, hayat pahalılığı ve emekli sözcükleri fazlaca kullanıldığına göre, ilk balkon konuşmasından kendisine dokunulmayacağı izlenimi alınan Mehmet Şimşek’in kellesi bile gidebilir.
AK Parti 2015 7 Haziran ve 2015 1 Kasım genel seçimleri arasında ilk yenilgiyi sonradan nasıl zafere çevirebildiyse, aynı yöntemle, bu defa da benzer bir sonuç almanın yolunu tutacağa benziyor.
İlk gecenin konuşmasından hiç öyle bir izlenim alınmıyordu; MYK toplantısında konuşulduğuna dair sızdırtılan bilgiler ise, bana, doğrudan niyetin bu olduğunu düşündürdü.
Efesli Heraklitos, milattan önce, “Aynı suda iki kez yıkanılmaz” demişti; siyasi tarihimizde kim bilir kaç kez o sözü yanlışlamış ve adamı yalancı çıkarmışızdır.
Aynısı olmasa da geliştirilmiş bir versiyonuyla 2015 dönemi tekrarlanırsa şaşırmayacağım.