Her şey şikayetimvar.com internet sitesindeki bazı şikayetlerin sosyal medyada yayılmasıyla başladı. Bu siteye yazan kişiler sahte diploma almak için bazı kişilere para verdiklerini ancak hâlâ sahte diplomaların kendilerine teslim edilmediğini söylüyorlardı. Tuhaf bir durum, bu kadar illegal bir işe giren bir insan tutup da internete yazar mı? Sahte diploma üretmek kadar, bunu talep etmek de sonuçta bir suç.
Bu paylaşımlar internette yayılmadan önce zaten meğer konuyla ilgili iki iddianame hazırlanmış olduğunu öğrendik.
Daha önce de cezaevinde yatmış Ziya K. isimli kişinin bir çete kurduğu ve e-devlet sistemine sızıp e-imzaları kopyalayarak millete ehliyet, diploma falan dağıtıldığını öğrenmiş olduk. Pek çok sahte ehliyet, diploma vesaire iptal edildi.
Osmanlı ailesinden olduğunu iddia eden, bu iddiayı da güzel gelir kapısına çeviren Kayıhan Osmanoğlu da meğerse İnönü Üniversitesi’nden bu yolla tarih diploması almış. Diploması iptal edildi. Her şerde bir hayır vardır demek lazım.
***
Bir diğer gündemi sallayan olay da Selçuk Bayraktar’ın CNNTÜRK’te verdiği röportaj oldu. Bayraktar yeni projesi NEXT’i anlatırken epey sinirliydi. Sinirinin nedenini ben pek anlayamadım. Sanırım X platformu yerine geliştirdikleri NEXT’in Mastadon alt yapısı ile yapıldığının ancak bunun açıkça beyan edilmediğinin ortaya çıkması üzerine NEXT’e getirilen eleştirilere sinirliydi. Kime bağırdığını ve “Sen” derken kimi kastettiğini anlamadım. Ama birilerini X gibi yabancı platformları kullanırken, kendisini eleştirmekle suçluyor, “Gel sen inşa et ama yapamazsın” diye bağırıyordu. Sanırım bağırdığı kişiler kendisine karşı olarak kodladığı seküler vatandaşlar.
Bayraktar belki bazı noktalarda haklı, sonuçta çalışmadan, gayret etmeden şikayet etmek doğru değil diye düşündüm. Ta ki Bayraktar’ın videosunun viral olmasının ardından X’te yorum yağmuru başlayana dek.
Bu yorumları yazanların bazılarıyla da konuştum. Hikayelerini doğrulayanlar, daha fazla detay verenler oldu. Genellikle girişimci olmak isteyen ancak hevesleri kursaklarında kalarak vazgeçenler şu tecrübeleri paylaşıyor: X ürün üzerinde çalıştık, üretime geçmek istedik, ilgili yerlere başvurduk. Hükümete yakın bir şirketi ortak olarak almamızı önerdiler. Hükümete yakın diye yönlendirildiğimiz şirket de “Teşvikleri alalım ürünü üretmeye ne gerek var, enayi miyiz!” dedi.
***
Belki birkaç talihsiz kişinin başına gelmiş nahoş olaylardır bunlar. Umarım öyledir. Öbür türlü bu ahlaksızlığın neredeyse norm olduğu, ülkede katma değerli hemen hiçbir şey üretilemeyecek hale geldiği anlamına gelir.
Sahte diploma haberi ile ilgili olumlu gelişme, faillerin yakalandığı, sahte belgelerin tespit edildiğini biliyoruz. Ancak kafa karıştıran sorular; “Acaba böyle başka çeteler de var mı? Başka sahte belgelerle işe girenler mevcut mu?” Umarım bu soruların yanıtı “Hayır”dır… Aksi halde bu artık kimseye ve hiçbir şeye güvenemeyeceğimiz anlamına gelir.