3 milyar liralık pis koku

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin LGS tartışmasını başlatan muhaliflere tepki gösterirken “Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyoruz ama yetinmiyorlar” demiş.

Konuşmanın devamı da var ama önce bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum.

Lütfen telefonunuzdan ya da bilgisayarınızdan Google arama sayfasını açın ve “anlatır gibi” yazın.

Bakın bakalım çıkan başlıklarda ne yazıyor.

Neye anlatır gibi?

Kime anlatır gibi?

Öyle anlaşılıyor ki Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin, arkadaş sohbetlerinde anlattığı bir şey anlaşılmayınca Google’da gördüğünüz o kalıbı sıkça kullanıyor.

Dilerim CHP’lileri eleştireceğim derken başka bir yerin öfkesine maruz kalmaz.

***

Şimdi gelelim konuşmanın devamına. Şöyle diyor Bakan Tekin:

“Şimdi diyorlar ki ‘LGS’den pis koku geliyor’. Ben bunu söyleyen kişiye şunu söylüyorum, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nden çıksın. Çünkü pis koku varsa eğer Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin ülkenin, milletin, vatandaşın parasını çarçur ettiği, rüşvetle yargılandıkları bütün bu sürecin içerisinde pis koku oradan geliyordur. O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi’nin dışına çıksınlar, pis kokudan kurtulacaklar.”

Sayın Bakan ülkenin milletin vatandaşın parasının çarçur edilmesinden söz ediyor ya...

Aklıma kendisinden önceki Millî Eğitim Bakanlarından birinin söylediği bir cümle geldi:

“Siz ÇEDES’le, tarikat cemaatlerle oyalanırken bakanlıkta kitap ihaleleri, İmam Hatip Lisesi inşaat ihaleleri yapılacak. Dönüp bakmayacaksınız dahi... Ülkenin milletin vatandaşın parası kime gidecek farkına dahi varmayacaksınız.”

***

Şimdi şu habere bir bakalım:

“MEB’in yeni eğitim ve öğretim yılında öğrencilere dağıtacağı toplam 61 derse ait kitapların satın alınması işi için 5 Haziran’da ihaleler yapıldı. İhaleleri yayınevleri ile telif anlaşmaları olan 4 matbaa kazandı. 4 matbaa toplam 720 milyon 783 bin 240 formadan oluşan 52 milyon 844 bin 214 kitap basacak. Her forma (16 sayfa) için MEB tarafından matbaalara 6,30 TL ile 6,60 TL arasında değişen miktarda ücret ödenecek. MEB, içeriğini kendisinin ürettiği ders kitapları için geçen yıl forma başı 2,17 TL ödemişti. Toplamdaki milyarlarca liralık farkı MEB, “Bu fiyatın içinde telif ücretleri de var” olarak açıkladı. İyi Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de aradaki farkın ‘telif ücretiyle’ açıklanamayacağını belirterek, ‘Birçok matbaacı böyle bir atmosferde telif ücreti ve grafik dizaynı gibi ücretler eklenmiş olsa bile bunun maksimum 120 milyon lirayı bulacağını söyledi. Dolayısıyla bu yapılmış bile olsa 3 milyar lirayı izah edemez.’ yorumunu yaptı.”

Özetle diyor ki MEB’in kitap ihalesinde ülkenin milletin vatandaşın 3 milyar lirası buhar olmuş.

Durun daha haber bitmedi. Devamı var:

“Daha ihale süreci, ihaleyle ilgili yasal zorunluluklar tamamlanmadı ama matbaalar kitapların basımına başladı.”

Haberde yeni basılan 8. Sınıf Türkçe kitabının görselleri de yer alıyor.

***

NEFES Gazetesi’nde haberi yazan arkadaşımız Tarık Işık’a “Millî Eğitim Bakanlığı bu iddialarla

ilgili açıklama yaptı mı” diye sordum.

Hayır yapmamışlar.

Kendisine “Firmaların tekliflerini henüz göremiyoruz. Çünkü süreç tamamlanmadı. Ancak bu kitapların içinde telif ücretleri de var” bilgisini vermişler.

Aklıma iki soru geldi:

1) Süreç tamamlanmamışsa matbaalar kitapları basmaya neden başladı?

2) Bütün matbaacılar grafik dizayn ve telif ücretlerinin bu kadar kitap için 120 milyon lira olacağını söylerken, önceki yıllara göre 3 milyarlık yüksek fiyat nereden çıktı?

***

Sorularım gayet açık değil mi?

Şimdi bir “akıllı” çıksın ve bu soruların cevabını bize “gerizekalılara anlatır gibi” tane tane anlatsın bakalım.

Bizi kale almıyorsa o akıllı, konuyu TBMM’de gündeme getiren İYİ Parti Milletvekili Turan Çömez’e anlatsın.

(Bu arada eski bakanın sözlerini başta yeterince ciddiye almadığım için de pişman olduğumu belirtmek istiyorum.

AK Partili bir bakandan, hem de eski bir Milli Eğitim Bakanı’ndan iyi bilecek halimiz yok ya?)