CHP’nin İmamoğlu kampanyası neden etkisini kaybetti?

Bilindiği üzere, Cumhuriyet Halk Partisi genellikle ülke gündemine kurultaylar ve hizipçilik tartışmalarıyla gelir ve bu konularla kamuoyunu meşgul eder. İkincil olarak, hükümet eleştirilerinde “bir bardak suda fırtına” koparır; medya üzerinde büyük bir etki oluşturur, ancak bir ay sonra söylediklerini kendileri de unutur.

CHP, birkaç kez Adalet ve Kalkınma Partisi’ne özenerek vizyon koyma girişiminde bulundu; ancak her ikisi de başarısızlıkla sonuçlandı ve sonrasında bu girişimlerinden pişman oldular.

İlk girişim, bir genel seçim öncesinde Konya merkezli 40 milyar dolarlık bir teknoloji ve üretim merkezi kurma projesiydi. Sunumu etkili olmuştu; ancak iş insanları şu soruyu sordu: “Hammadde Mersin Limanı’na indirilecek, Konya’ya götürülecek, orada üretilecek ve tekrar Mersin Limanı’na mı gönderilecek? Bu proje ne kadar akla yatkın?” Millet daha fazla soru sormadan CHP projeyi rafa kaldırdı. Bugün sorsanız, genel merkezde bir nüshası var mı, Allah bilir.

İkinci proje ise, son genel seçimde Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin ekonomi devrimi için, hepsi yabancılardan oluşan bir müstemleke ekonomik modeliydi. Konu, Jeremy Rifkin ile markalaştı; içerisinde Daron Acemoğlu gibi isimlerin yer aldığı anlatımda, işe ruhunu verecek insanların Ankara’ya gelmesi dahi sağlanamamıştı.

Programın canlı yayında izledik; içeriğini tartışmaya başladığımızda ben konuya şöyle yaklaştım: Bir ülkenin ekonomisi ciddi bir meseledir ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Bir doktora çalışması ortalama dört yılda olgunlaşıyor; bir ülkenin ekonomisinin çözümünü “boyacı küpü” gibi üç günde daldırıp çıkarıp sonuç alamazsınız.

Altılı Masa mensupları, 20’ye yakın araştırma şirketi, binlerce gazeteci ve on binlerce trolun, bu seçimi Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inançları tamdı. O günlerde Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçimi kazanacağını iddia etmek ve CHP eleştirisi yapmak ferma mahsustu. Elimizdeki veriler ve siyaset bilgisi üzerine olan vukufiyetimiz, cesaretle söz söylememiz için fırsat veriyordu; öyle de yaptık. Seçim gecesi, yüzlerce fikir sahibinin aksine, Cumhur İttifakı’nın kazanacağını iddia eden kişi olmak hayli keyifliydi.

Bir vatandaşın sağduyusuyla baktığımızda, CHP bu millet için ne yaptı? Netameli konular ve temeli olmayan konular üzerinde muhalefet yapmak hariç, bu millete sunduğu bir vizyon var mı?

Özgür Özel’in İmamoğlu kampanyasına gelecek olursak, daha mahkeme süreçleri başlamadan İmamoğlu karşı kampanya başlatıp savcı ve bilirkişileri suçlamıştı. Dava süreçleri başladıktan sonra sürecin yönetimini Özgür Özel üstlendi: Mitingler, demeçler, meydan okumalar... Bütün bu olup bitenlerden sonra CHP oyları üç puan artış gösterdi. İşin ilginç yanı, bu yükseliş AK Parti tabanında bir endişe oluşturmuş olacak ki, AK Parti’de de bir artış gözlemlendi.

Bugün bir seçim olsa, AK Parti bir buçuk puanla CHP’nin önünde gözüküyor. İlginç bir şekilde, CHP hükümet karşıtı marjinal sol açısından devlet karşıtı bir miting olunca meydanlar dolup taşıyor; fakat rasyonel konularda CHP varlık gösteremiyor.

Parti yeni bir imtihanla karşı karşıya: vatandaş siyasi partilerden vizyon bekler, iş bekler; parti programı, ekonomiden güvenliğe kadar fikir ve elle tutulur çözüm bekler.

CHP, gösteri ve yürüyüşlerde henüz kampüs romantizminin dışına çıkamamış bir partidir. Bu sebepten dolayı, İmamoğlu’nun tutuklanması ve verilen tepkiler CHP desteğini kalıcı kılmıyor. Görelim Mevla neyler.