Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni anayasa neden gerekli?” diye kendi perspektifinden anlatırken, “Benim bir daha seçilme derdim yok” dedi. İktidara yakın medya bu ifadenin üstünde hiç durmadı, haklı da çıktılar. Birkaç gün sonra iktidar ortağı Bahçeli “Aman, olur mu öyle şey Erdoğan devam etmeli” diye pası attı. Pası Ömer Çelik aldı. “Parti olarak Erdoğan’ın yeniden seçilmesi için çalışacağız elbette” diye devam etti. Erdoğan da Bahçeli’ye teşekkür ederek, “E n’apalım… İstemesek de yoğun istek üzerine mecbur devam edeceğiz” vakurluğunda aldı, kabul etti…
***
Erdoğan’ın siyaset sahnesinden çekilemeyişi, ısrar üzerine bis yaptıkça yapan sanatçılar misali…. Artık sahne zaten Erdoğan’ın üzerine dikilmiş, ona göre dizayn edilmiş durumda. Işığı da ses sistemi de Erdoğan’a göre. Sahnede başkasına yer yok.
Cumhurbaşkanı gençlerle buluşmasında şöyle dedi: “Biz burada ev sahibiyiz. Burada doğduk, burada büyüdük, burada yaşıyoruz. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. Bize haritalar üzerinden güya yer gösterenler oldu. Bize alçakça iftira atanlar, bize saldıranlar, emperyalist ağababalarına güvenerek bize had bildirmeye cüret edenler çıktı. Şimdi onların hiçbirisi yok. Neredeler? Tam da cibilliyetlerine yakışır şekilde arkalarına bakmadan kaçıp gittiler. Ülkemize ve milletimize ettikleri kanlı ihanetin bedeli olarak on binlerce kilometre ötede son nefeslerini onursuzca verdiler. Ama biz buradayız. Elhamdülillah dimdik ayaktayız. Emri hak vaki olana kadar da yine burada olacağız.”
Aslında bol bol Fetullahçılara göndermede bulunuyor, işin özünde onlara konuşurken hepimize mesaj veriyor.
***
Resmi olarak “Post Demokrasi” dönemine gireli çok oldu. Post demokrasiye 2017 Başkanlık Sistemi referandumuyla girmiş ve neye adım attığımızı da tam fark edememişiz.
Şimdi geldiğimiz noktada, her ne kadar coşkuyla sürekli seçim yapılsa da Cumhurbaşkanlığı makamı Erdoğan’ın üzerine dikilmiş bir kaftan muamelesi yapılıyor ve bir siyasetçinin Cumhurbaşkanı olmayı hedeflemesi suçlu sayılmasına yetiyor.
İmamoğlu operasyonuyla ilgili yazılan çizilenlerden bunu daha net görüyoruz. Örneğin etkin pişmanlıktan yararlanan Eyüp Subaşı, “Sistem diye bir oluşum kuruldu. Bu oluşumun amacı İmamoğlu’na seçim kazandırmaktır” diye ifadesinde belirtiyor.
Anladığım kadarıyla soruşturma ilerledikçe İmamoğlu’na devleti ele geçirmek için örgüt kurma muamelesi yapılacak.
***
Demek ki 2017’de geçtiğimiz sistem Erdoğan için yapılmış, o koltuğa seçilerek oturmak istemek de artık suç kabul ediliyor.
Dolayısıyla Erdoğan, “Emri hak vaki oldukça buradayız” derken, doğrudan halktan bir onay talep etmiyor, aksine Erdoğan’ın varoluşsal olarak görevde kalmaya “muktedir” ve “layık” olduğunu ima ediyor.