CHP’ye genel başkan olunca çok sevindik. Bürokrat Kılıçdaroğlu gibi kokmaz bulaşmaz dedik…
Kılıçdaroğlu’nun tedris-i lisanıyla yetişmiştir dedik…
Ona benzer dedik...
Aynı ekolden dedik…
Tepki koymaz dedik…
İnsanları sokağa çıkarmaz dedik, miting yapmaz dedik…
İyi çocuktur dedik…
Sünepenin teki dedik…
Normalleşme şemsiyesini açıp kandırarak zaptı rap altına alırız dedik…
İktidarın muhalefeti haline getiririz dedik…
İstediğimiz formata koyarız dedik…
Dünün çocuğu dedik…
Sonuçta Manisalı Eczacı, ondan ne köy ne kasaba olur dedik…
Onu çıtır çıtır yeriz dedik…
Ama, fakat, durun yerinizde işler karıştı…
Adam kılçıklı çıktı ya….
Adamın içinde Bülent Ecevit varmış ya…
Adam Deniz Gezmiş’in ruhunu almış ya…
Eğilmiyor, bükülmüyor, geri adım atmıyor ya…
On binlerle başlardı, yüzbinlere ulaştı, milyonlarla kucaklaşıyor, adam başımıza bela oldu ya…
İmamoğlu’ndan kurtulmak için her türlü tezgahı kurduk başımıza şimdi de bu adam çıktı kurtulmamız lazım ya….
Özgür müydü adı, Özel miydi soyadı, sonuçta haddini aştı ya…
İktidarımızı eleştirdiği için TÜSİAD Başkanı ile Yüksek İstişare Kurulu Başkanı’nın koluna iki polis soktuk ya, polislerle fotoğraf verdirdik ya…
Dört yıl hapis istemiyle yargılatıyoruz ya…
İki başkanı da itibarsız yapmaya çalıştık ya…
Özgür Özel de haddini aştı… Ne o her hafta sonu bir ilde miting yapıp yüz binleri toplamak, ne o her çarşamba İstanbul’da meydanları inletmek!..
Alırız elinden CHP Genel Başkanlığını görürsün gününü…