Terör örgütünün fesih kararı döndü dolaştı, Lozan tartışmasına dolandı

“Uluslararası komployla mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı.

Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi”

Böyle bir ifade var. Lozan anlaşmasına atıf seküler demokrat pek çok kesimi rahatsız etti Bu kesimler öncelikle bu iktidara güvenmiyor. İktidara güvenmedikleri için bu fesih sürecinde kesin bir bit yeniği olduğunu düşünüyor. Ki insanların bu iktidara güvenmeme ve arkasında hesap aramak için çok haklı nedenleri var. Neden arayan her gün alsın Nefes Gazetesinin manşetlerine baksın.

İnsanlar tepki gösterdikçe Lozan tartışmasını adeta köpürtmekten zevk alanlar var. Altan Tan’ın dan kimi sol entelektüellere kadar. Yok efendim o günkü koşullarda aslında Türkiye için kayıplar varmış. Musul alınabilirmiş , tekçilikmiş şuymuş buymuş. Arkadaşlar siz kendi dediklerinize kendiniz inanıyor musunuz? Hadi bütün sorunlarımız bitti geriye Lozan kaldı, şu ağzının açanın hapse atıldığı ortamda sağlıklı bir Lozan tartışması falan yapılabileceğini mi düşünüyorsunuz?

Yahu, anlamıyor musunuz? Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller. Bu insanlar Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyete bu memlekete bağlılar. Yapılan anketlerde de aslında kimi daha sağda kimi daha solda bu, kendine Atatürkçü diyen bu insanların çoğunluğu oluşturduğunu görmüyor musunuz?

İnsanların elinden bağımsız yargı, karar alabilen parlamento, işleyen kurumlar kaydı gitti. Ve bu iyi bir sonuç üretmedi. Herkes açlık oyunları gibi bu ortamda canını kurtarmaya çalışıyor. Ancak ellerinden, bir kalan bu vatan, bu memleket gitmesin istiyorlar. Bu insanlar Atatürk’ü ve ülkenin kuruluş ve kurtuluş felsefesini seviyor ve saygı duyuyorlar.

Çoğunluğun üzerinden silindir gibi geçelim, memleketin köküne kibrit suyu dökelim diye siz işe başlarsınız, bir yere varamazsınız. Reaksiyoner milliyetçiliği besler, yine en başa dönersiniz.

Eşit vatandaşlık, hep bana hep bana, ben ne dersem o, demeyle olmuyor. Bu milletin ağzı dili 20 yıldır bu tavırdan çok yandı. Millet önce saygı istiyor, hep anlamak zorunda olan değil, biraz da anlaşılan tarafa geçmek istiyor.

O nedenle rica ediyorum saçmalamayın!