CHP’nin Konya mitingine böyle bakıldı

CHP’nin önce Yozgat’ta, ardından 3 Mayıs’ta Konya’da gerçekleştirdiği miting açıkçası CHP Genel Merkezinde moralleri alabildiğine yükseltti. Oy oranının düşük olduğu illerde, meydanın boş kalacağı kaygısı taşınıyordu. Mitingler bunun boş olduğunu ortaya koydu. Meydanlar doldu, mesajlar verildi ve bu illerden alınan güçle CHP’nin oy oranının düşük olduğu diğer illere yönelindi.

Mitinge katılımı engellemek için işyerlerine broşürler dağıtıldı. Bununla yetinilmedi, araçların camlarına takılan broşürde, CHP’nin amblemindeki altı ok aşağıya doğru eğilmiş vaziyette gösterildi. Kendilerine “Konya’nın Öz Evlatları” adını veren “hekimlerin” hastanesinin adı da “Umutsuz Vakalar Hastanesi.” Eczacı Özgür Özel adına bir reçete düzenlemiş. Verdikleri sözde ilaçlar da samimiyet şurubu, Anket Bağımlılığını Bıraktıracak tablet, parti içi kavga bastırıcı sprey yazmışlar! Aman ne büyük iş yapmışlar!

GAZETE MANŞETLERİ

CHP Genel Başkanı gelmiş, meydanı doldurmuş. Bu, çoğu Konya gazeteleri için haber değeri bile taşımıyor. Bakalım birinci sayfalarına: 

 

-Yeni Konya Gazetesi: Sürmanşette, “CHP, Konya’da hayal kırıklığına uğradı, meydan boş kaldı” haberi yer aldı.

-Konya’nın Sesi: Mitingle ilgili haber yayımlanmadı. Sürmanşette CHP Genel Başkanı Özel’e saldırı haberine yer verildi. 

-Konya Postası: Çift sütun 10 cm uzunluğunda “Özgür Özel Konya’da konuştu” haberi çıktı. 

-Yeni Haber: CHP mitingiyle ilgili hiç haber yayımlanmadı. 

-Anadolu’da Manşet: Haber hiç yer almadı. “Millet Bahçesinde camii inşaatı durduruldu iddiası” Manşet gazetesinin manşetinde yer aldı. 

-Yeni Meram: CHP Konya mitingi ile ilgili hiç haber yayımlanmadı.

 

-Merhaba gazetesi: Konya’da yayımlanan Merhaba gazetesi Saadet Partisi’ne yakınlığıyla biliniyor. İktidar aleyhine olabilecek haberlere de sayfalarında yer veriyor. CHP’nin Konya mitingini de manşetten yayımlayan ve iç sayfada da tam sayfa CHP haberine yer veren tek gazete oldu. 

“AKP’NİN KALESİ DEĞİL”

CHP Konya İl Başkanı Bekir Yaman, mitingle ilgili ildeki izlenimini bize şöyle aktardı:

“Çok güzel, umut verici bir miting yaptık. 3 Mayıs mitingimiz hep konuşulacak. Mitingde yalnız CHP’liler değil, her siyasi partiden demokrasiye susamış insanlar da gelmişti. CHP iktidara Konya’dan geliyor. Miting bize de büyük bir moral oldu, zorlu bir sınavdan geçtik. Artık Konya iktidar partisinin kalesi falan değil. Konya’nın 31 ilçesi var. Konya’da artık farklı rüzgarlar esiyor. Yerel seçim bizler için bir başlangıçtı.

Halkta iktidara karşı büyük bir tepki var. Değişim için coşku olduğunu insanlarımız gördü. Şimdi, miting için başka şehirlerden gelenleri konu ediyorlar. Otobüslerin fotoğrafını yayımlıyorlar. 31 ilçemizden insanlar gelmesin mi? Konya’ya 220 kilometre, 180 kilometre uzaklıktaki ilçelerimizden insanların gelmeleri bile çok önemli. AKP, tüm taşımalara rağmen kent meydanını dolduramayacağı için İstasyon Meydanında miting yapabilmişti. Biz Kılıçarslan Meydanı’nı istediğimizde orayı dolduramayacağımız söylenmişti. Doldu, taştı.” 

Türkiye’nin konuştuğu Konya mitingine Konya gazeteleri ilgi göstermese de Konyalı gerçekleri yaşadı ve gördü...

Milli Savunma’dan konuşan yazan emekli askerlere ceza 

Milli Savunma Bakanlığı, konuşmaları hoşlarına gitmeyen emekli askerleri, yazılarını beğenmedikleri gazeteleri anında kara listeye alıyor. Eminim bu yaptıklarından Bakan Yaşar Güler’in haberi yoktur. Bazı komutanlar, ellerindeki gücü düşüncelerine kullanıyor, ilk yaptıkları da emekli askerlerin orduevlerine, sosyal tesislere girişlerini yasaklıyor.

Suriye’deki gelişmeler, TSK’nın sağlık ve yargı sistemlerinin kaldırılmasının doğru olmadığını ve derhal yeniden ihdas edilmesini, millî bayramlarda ve ulusal kutlama/anma programlarında Garnizon Komutanlarının çelenk sunamaması uygulamasına son verilmesi gibi değişik konularda yapıcı eleştirilerde bulunan emekli komutanlar orduevlerine gittiklerinde “girişiniz yasak” cümlesiyle karşılaşıyor. Bu komutanlar, bağrında yetiştikleri TSK’ya ne kötülük yapmış?

KAPIDA ÖĞRENİYORLAR

“Giriş yasağı” son olarak emekli Tümgeneral Rafet Kılıç’a getirildi. Kılıç Paşa, acaba yapılanlara ne diyor? Sordum, şunları söyledi:

 

“Gündeme getirdiğim konuların tamamının TSK’nın etkinliğini zayıflatan uygulamalar olduğu düşüncesindeyim. Ayrıca bu konuların, yetkili siyasi makamlara gerektiği gibi aksettirilebildiği konusunda da ciddi tereddütlerim bulunmaktadır. Belki bu yasaklama konusunu kamuoyu ile paylaşmış olmam eleştirilebilir. Ancak, bu kararın bana usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi yerine, kişisel bilgi mahremiyetinin ihlal edilerek Türkiye genelindeki tüm sosyal tesislere duyurulmuş olması ve bu durumu kapıdaki görevlinin bana bildirmesi, çok daha vahim bir durumdur.

TSK’nın muvazzafı ve emeklisiyle bir aile olduğu düşüncesine, aidiyet prensibine yakışmayan bu uygulamanın, muvazzaf personelin aidiyet duygusuna da zarar vereceği muhakkaktır. Müracaatım kapsamında verilecek cevabı müteakip gerekli hukuki mücadelemi sürdüreceğim.”

Üzücü bir durum. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, bakanlığındaki “yasakçı” anlayışı gözden geçirmesinde büyük yarar var. Emekli asker, alanıyla ilgili niçin görüş açıklamasın, kamuoyunu bilgilendirmesin?