CHP lideri Özgür Özel, 10 gün kadar önce MHP lideri Bahçeli'ye şöyle bir çağrıda bulunmuştu::
“Bana ‘CHP terörsüz Türkiye’ye ne diyor’ diye soran Bahçeli’ye tarihi bir çağrı yapıyorum. Sen 3T’ye var mısın?
Açıkça söylüyorum, terörsüz Türkiye’ye ben varım. Sen de tutuksuz yargılamaya ve TRT’den canlı yayına evet de, ülkenin önünü açalım.”
Bu çağrıya cevap olabilecek bir tepki, Bahçeli'den dün geldi.
Uzun bir açıklamaydı.
PKK'ya; uzatmadan Öcalan'ın talimatına uyup kongresini toplamasını, kendini feshetmesini söylüyordu. Malum ayak diriyorlar, süreç aksıyor.
PYD'yi de Şam yönetimiyle vardıkları merkeze bağlılık mutabakatını ihlâl etmemesi ve Kamışlı'daki Kürt konferansından çıkan özerklik talebinden vazgeçmesi için uyarıyordu.
DEM'i ise Türkiye partisi olma yolunda ilerlerken "Kamışlı'da oynanan oyuna tepki gösterme"ye teşvik ediyordu.
Ve o bağlamda Özgür Özel'i provokasyonla, fitneyle, nifakla suçluyordu.
Bahçeli, görünürde son Mersin mitingine bozulmuştu. "CHP’nin ve yanında yöresinde hizalanan siyasi partilerin terörsüz Türkiye hedefinden duydukları açık veya gizli rahatsızlıklar ve hazım zorlukları"ndan bahisle şöyle çıkışıyordu:
"CHP’nin, havanda su döven ve siparişle İYİ olduklarını zannedenlerin terör musibetinden kurtuluşa akıllarının yatmadığı, işlerine gelmediği, gönüllü olmadıkları az çok bilinen bir husustur."
Bir de şunu diyordu:
"Özgür Özel’in Mersin’de yaptığı hezeyan dolu konuşmasının satır araları ve görevinden uzaklaştırılan, tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı’nın tek suçunun Kürt olduğunu iddia etmesi bölücülüktür, kötü ve kötürüm bir siyaset dilidir."
Devamında Özel'i, Kürt'le Türk arasına nifak sokmakla itham ediyordu. Ayrıca dışarıya el sallayıp şifreli mesajlar yollamakla. Bu yolu yanlış, yöntemini sakat ve kalbini bozuk buluyordu.
Tam o arada geçen bir cümlesi şu:
"Özgür Özel’in beyan ve duruşu, hayal mahsulü suçlamaları, Türkiye’nin iç denge ve dinamizmiyle siyasi istikrarını zedeleme çabaları düşmana bile şapka çıkartacak seviyesizliktedir."
Nasıl okumalı? İmamoğlu'nu tutuksuz yargılama ve TRT'den canlı yayınlama teklifine ret cevabı içermiyor mu aynı zamanda?
CHP'nin teklifini, iç siyasi istikrarı bozacağı ve iktidar ortakları arasına nifak sokacağı için şifreli bir dille geri çevirmiyor mu sanki?
AK Parti'yle MHP'nin arasını açacak bir teklife, 'sen önce İYİ Parti'den uzaklaş, sonra gel konuşalım' deşifresi bile çıkarılamaz mı bu mesajlardan?
Öyleyse CHP ile MHP'nin, mesajlaşma yoluyla bir müzakere yürüttüğünü ve bahsin henüz kapanmadığını söyleyebilir miyiz?
Aşırı yorum hatasına düşmek istemem, sadece soruyorum. Umarım Bahçeli'nin danışmanı ve Türkgün gazetesi baş yazarı Yıldıray Çiçek, en doğrusunu yazar da yanlış yorumlamaktan kurtuluruz.
İSPANYA'NIN ELEKTRİĞİNİ İSRAİL Mİ KESMİŞ?
Yaygın elektrik kesintisi, Fransa ile İspanya bağlantısındaki bir sorundan çıkmış. Tek başına açıklamıyor ama başka da bilinen bir sebebi henüz bulunamadı.
İspanya ve ondan etkilenen Portekiz, bir gün boyunca geniş bir kesimde karanlığa gömüldü. Yaşattığı şoku, metro ve trenlerden uçaklara hayatı nasıl felce uğrattığını düşünün. Yalnızca Madrid'de 300'e yakın asansörde mahsur kalma hikâyesi var. Olağanüstü hâle geçtiler.
İspanya Başbakanı Sanchez, nedenini hâlâ araştırdıklarını belirtip spekülasyönlara itibar edilmemesini istedi.
Portekiz Başbakanı Montenegro, siber saldırı tespit edilmediğini bildirdi.
Hayatı 24 saatte normale döndürseler de beklenmedik bir anda, hazırlıksız yakalandıkları bu kesintinin travmasını atlatmaları daha uzun sürecektir.
Fakat dikkat ediyor musunuz, yine de dış güç komplolarına sarılmıyorlar.
Neyse ki onların yerine de bizim sipsipullahlar yapıyor o işi. Büyük resmi yine hemen gördüler, Gazze katliamlarına karşı tavrı yüzünden İsrail kesmiş elektriklerini, İspanya'ya bir cezalandırmaymış, bizim içinse bir uyarı...
Bizimkini onlar yaptıysa onlarınkini kim yapıyor, demeden... Depremin ardında bile dış güç saldırısı, selde iklim silahı, kuraklıkta bulutları çalan yağmur hırsızları arayanların elektrik kesintisinde karanlık parmak bulması şaşırtıcı değil.
Şaşırtıcı olan, İsrail'i her şeye gücü yetermiş gibi gözünde büyütürken kendini bu kadar savunmasız ve edilgen görme ezikliğinin farkında bile olmamaları.
Dünyaya meydan okuyan sahte özgüven patlamalarına aldanmayın; sipsipullahlarınki yerlerde, özgüven sıfır.