İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın gözaltına alınma gerekçesini gördünüz mü!
Akıl alır gibi değil.
Herifin biri büyük ihtimalle su havzaları yakınında bir yerden maden ruhsatı almak için İSKİ’ye başvuruyor.
İSKİ de yasa gereği merkezi hükümete yani Bakanlığa bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden görüş istiyor.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü olumsuz yanıt veriyor.
İSKİ de bu olumsuz görüşü ruhsat isteyen kişiye bildiriyor.
Başvuruyu yapan herif bu yanıtla tatmin olmuyor.
İSKİ yöneticilerini taciz etmeye başlıyor. Sürekli İSKİ’nin kapısına dayanıyor, iş tehdit boyutuna yükseliyor.
En sonunda İSKİ Genel Müdürü bu tacizleri İçişleri Bakanlığı’na bildirmek zorunda kalıyor ve İSKİ Genel Müdürü Başa’ya koruma tahsis ediliyor.
Sonra İBB’ye yönelik iktidar operasyonları başlıyor.
Ve İSKİ’den maden ruhsatı alamayan herif savcılığa gidiyor ve “Benden rüşvet istediler. Vermeyince ruhsat çıkarmadılar” diyor.
Oysa ruhsata onay vermeyen kurum, iktidara bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü. Oradan olumlu görüş gelse İSKİ büyük ihtimalle ruhsatı verecek.
Ve İSKİ Genel Müdürü Başa gözaltına alınıyor.
Tüm bu süreç devletin resmî kayıtlarında yer alıyor.
Çok açık ki, intikam maksatlı bir iftira atılmış.
Gazeteci Murat Ağırel tüm bu ayrıntıları çıkarıp yazmış, Sayıştay’ın denetim raporlarını eklemiş yazısına.
Ama ne gam.
Maksat gerçeğe ulaşmak, adaleti tesis etmek değil de, rakip bir siyasetçiyi alaşağı etmek olunca böyle şeyler oluyor.
Böyle bir ihbar varsa, savcılar elbette araştırır.
Ama aynı ihbar sadece İSKİ için değil, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü veya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı için yapılırsa da açılır. İşin ucu merkezi iktidara gittiği zaman ihbarlar sumen altı edilmez.
Ve ihbar kimin hakkında olursa olsun, ihbarı yapanın geçmişine, İSKİ ya da diğer kurumlar ile geçmişteki ilişkisine bakılır, kurumların yanıtlarına bakılır. Mevcut ihbarda Maden ve Petrol İşleri’nden gelen yanıta bakılır, İSKİ yönetiminin anlatımları somut gerçeklik ile uyuşuyorsa soruşturma bile açılmaz, tam aksine şikayetçiye iftiradan dava açılır.
Aksi ise çok tehlikeli bir yolu açar.
Herkes herkese iftira atmaya ve bu iftiralar sonucunda herkes suçlu gibi gösterilmeye başlanır.
Herkesin suçlu gibi algılandığı yerde suç diye bir şey kalmaz.
Bundan da en fazla gerçek suçlular fayda sağlar.
Kim bilir belki de istenen budur.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
İftira iftira diye siyaset yapanlar, başkalarına iftira atılmasından memnuniyet duymadığı zaman.