İsrail’in Gazze’yi ve orada yaşayan Filistinlileri etnik temizliğe uğratma amaçlı saldırıları beşinci ayında son merhalesine girmek üzere. Gazze’nin kuzeyinde yaşayan Filistinliler, güneye doğru yol almaya zorlanıp yaşadıkları yerlerden uzaklaştırılmışlardı; güneye gidenlerin ölümden kurtulacakları duyurularak… Güneye gidenler orada büyük bir nüfus kalabalığı oluşturdular; İsrail şimdi öfkesini, savaşın son merhalesinde, güneyde birikenler üzerine kusma hazırlığında…

Yeni ve muhtemelen ölüm sayısı açısından en kanlı merhale Rafah hedefine olacak…

Gazze’de İsrail saldırılarında hayatlarını kaybeden Filistinlilerin sayısı 30 bine yaklaştı; ölenlerin büyük bölümü çocuk ve kadın…

Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı tarafından acele ateşkes ilan edip sivilleri de hedef alan saldırılarını sona erdirmesi istenen ve Gazze’de yaptığının ‘soykırım’ olduğu kayda geçirilen İsrail, ardından gelebilecek cezai yaptırımları bile umursamadan, kitlesel kıyımını sürdürüyor.

Uluslararası camianın aleyhine dönmesini de önemsemiyor İsrail.

Açtığı savaşın ilk gününden başlayarak kendisini destekleyen ABD ve Avrupa ülkelerinin İsrail’e karşı tavırları değişmeye yüz tuttu. ABD başkanı Joe Biden’i çileden çıkartacak kadar bildiğinden şaşmaz görünüyor Netanyahu.

Bazı Avrupa ülkeleri, İsrail’in savaşta kullandığı kendi ürünleri olan ağır-hafif silahlara, mühimmat ve yedek parçalara ambargo uygulamaya başladılar; bunu da önemsemez görünüyor İsrail yönetimi.

Dünya medyası büyük bölümüyle İsrail-yanlısı yayınlar yapsa da, onlar da okurlarından ve izleyicilerinden aldıkları tepkiler yüzünden eskisi kadar İsrail’in dümen suyunda kalamıyorlar. En başlarda, medyanın dikkatini 7 Ekim günü Gazze’den İsrail’e geçen Hamas militanlarının yaptıkları üzerinde toplama ve oradan hareketle Gazze’ye saldırıları gözlerden saklama yolundaki İsrail’in çabalarına boyun eğen gazeteler ve televizyon kanalları, hiç değilse önemli bir bölümü, şimdilerde eskisi kadar sahibinin sesi değiller; o görüntüden kurtulmaya çalışılıyor.

Reklam

Yanlı yayınlar bitti mi? Elbette bitmedi; hala “İsrail sonuna kadar gitmeli, Gazze temizlenmeli” başlıklı yazılar Amerikan Wall Street Journal, İngiliz Daily Mail ve Daily Telegraph gazetelerinde kendisine yer buluyor.

Her batı gazetesinde İsrail’e vatandaşlık bağıyla olmasa bile gönülden bağlı olan yazarlar var, ancak onlar da aynı yaveleri tekrarlayıp durdukları için okurlardan ilgi görmüyor, aldıkları tepkileri cevaplarken zorlanıyorlar.

[Dün ilginç bir yazıyla Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde karşılaştım. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, imzasını taşıyan bir makale ile, Güney Afrika’nın uluslararası mahkemeye sunduğu başvuru dilekçesine eklediği belgeler arasında bulunan kendisine ait sözleri yalanlama çabasına girmiş. Netanyahu’nun soykırım suçundan yargılanması garanti gibi; herhalde Herzog, aynı akıbeti paylaşmaktan kendisini kurtarmanın şimdiden derdine düşmüş.]

İsrail’de de dar bir kadroyla yalnız başına Netanyahu. Kendisinden kurtulmak isteyenler çok fazla, yalnız onun açtığı savaşı nasıl bitireceklerini bilemez halde politikacılar. 

Savaş, Gazze’ye karşı, Hamas’ın 7 Ekim günü İsrail’e geçen militanları tarafından tutulan İsrailli rehineleri kurtarmak amacıyla başlatılmıştı. Şi̇mdiye kadar 250 kadar İsrailli rehineden İsrail ordusu tarafından kurtarılabilenlerin sayısı bir elin parmakları kadar bile değil; buna karşılık Filistinli hedeflere yöneltilen saldırılar sırasında çok sayıda İsrailli rehine hayatını kaybetti.

İsrailli rehineler, hayatlarını İsrail askerlerinin açtığı ateşte kaybettiler, kaybediyorlar.

Bu durum da, en fazla, Hamas tarafından rehine tutulan İsraillilerin ailelerinin tepkilerine yol açıyor.

Yakın zamana kadar İsrail’de savaş-karşıtları tepkilerini protestolara dönüştürüyorlardı; son zamanlarda protesto gösterilerinde ön safları rehinelerin aile fertleri tutuyor.

Reklam

Savaş ne olacak?

Uluslararası medyada bu soruya makul cevap verebilen neredeyse yok gibi. Hemen her yorumcunun üzerinde birleştiği konu, Netanyahu başbakan olarak ipleri elinde tutmaya devam ettiği sürece, savaşın sona ermeyeceği. Gazze’yi bitirse, hıncını işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler üzerinde yoğunlaştıracak.

Daha şimdiden, Netanyahu’nun başbakanlık dönemlerinde, Batı Şeria’da kendilerine tahsis edilen yerleşim yerlerinde yaşayan militan İsrailliler Filistinlilere tacizlerini sürdürüyorlar.

ABD bile dayanamadı, tacizcilere karşı yaptırım uygulamaya başladı. Bazı ülkeler yerleşimci İsraillilere vize vermeme yaptırımı uyguluyor.

Netanyahu gitmeden Filistinlilere -hatta İsraillilere de- rahat yok.

Uluslararası camianın Netanyahu’nun gitmesini isteyen İsraillilere yardımcı olması, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’e verdiği bir aylık mühlet dolar dolmaz, Netanyahu’yu Lahey’deki mahkemenin önüne götürecek süreci başlatması gerekiyor.

Israel's attacks aimed at ethnically cleansing Gaza and the Palestinians living there are about to enter their final phase in their fifth month. Palestinians living in the north of Gaza were forced to head south and were displaced from their homes; it was announced that those who went south would be saved from death... Those who went south formed a large population there; Israel is now preparing to vent its anger on those who have gathered in the south in the final stages of the war...

The new and probably bloodiest phase in terms of death toll will be the Rafah target…

The number of Palestinians who lost their lives in Israeli attacks in Gaza has approached 30,000; the majority of those killed were children and women…

Israel, which was ordered by the United Nations International Court of Justice to declare an immediate ceasefire and end its attacks targeting civilians, and whose actions in Gaza were recorded as "genocide", continues its mass slaughter without even caring about the penal sanctions that may follow.

Israel does not care that the international community turns against it.

From the first day of the war he started, the attitudes of the US and European countries that supported him towards Israel started to change. Netanyahu seems to be unwavering in his knowledge, which drives US President Joe Biden crazy.

Some European countries have begun to embargo heavy and light weapons, ammunition and spare parts, which are products of Israel's own that it uses in the war; the Israeli administration seems to disregard this.

Although the world media largely broadcasts pro-Israel, they too cannot remain in Israel's wake as much as they used to because of the reactions they receive from their readers and viewers. The newspapers and television channels that initially bowed to Israel's efforts to focus the media's attention on the actions of the Hamas militants who crossed from Gaza to Israel on October 7 and to hide the attacks on Gaza from view from there, at least a significant portion of them, are no longer the voice of their owners as they used to be; they are trying to get rid of that image.

Advertising

Is biased publication over? Of course it is not over; articles titled “Israel must go all the way, Gaza must be cleared” still find their place in the American Wall Street Journal, British Daily Mail and Daily Telegraph newspapers.

There are writers in every Western newspaper who are loyal to Israel, if not by citizenship, then by heart, but because they keep repeating the same old nonsense, they fail to attract the attention of their readers and have difficulty responding to the reactions they receive.

[Yesterday, I came across an interesting article in the American Wall Street Journal (WSJ). Israeli President Isaac Herzog, with an article bearing his signature, attempted to refute the statements he made among the documents South Africa added to its application to the international court. It seems certain that Netanyahu will be tried for genocide; Herzog is probably already concerned with saving himself from sharing the same fate.]

In Israel, Netanyahu is all alone with a small team. There are many who want to get rid of him, but the only politicians are those who do not know how to end the war he started.

The war was launched against Gaza in order to rescue Israeli hostages held by Hamas militants who crossed into Israel on October 7. Of the 250 Israeli hostages that have been rescued by the Israeli army so far, the number of those who have been rescued can be counted on the fingers of one hand, while many Israeli hostages have lost their lives during attacks on Palestinian targets.

Israeli hostages have lost, and are losing, their lives under fire from Israeli soldiers.

This situation provokes the most outrage from the families of Israelis held hostage by Hamas.

Until recently, anti-war protesters in Israel turned their reactions into protests; recently, family members of hostages have been at the forefront of the protests.

Advertising

What will happen to the war?

There seems to be almost no reasonable answer to this question in the international media. The point that almost every commentator agrees on is that the war will not end as long as Netanyahu continues to hold the reins as prime minister. If he ends Gaza, he will focus his anger on the Palestinians living in the occupied West Bank.

Already, during Netanyahu's time as prime minister, militant Israelis living in settlements assigned to them in the West Bank have continued to harass Palestinians.

Even the US could not stand it and started imposing sanctions on the abusers. Some countries are imposing sanctions such as not giving visas to settler Israelis.

NetanyahuThere will be no rest for the Palestinians - or even the Israelis - until this is done.

The international community must help Israelis who want Netanyahu gone and begin the process of taking Netanyahu before the court in The Hague as soon as the one-month deadline given to Israel by the International Court of Justice expires.