22 Aralık günü Hakurk’taki üs bölgemize yapılan saldırı ile düğmeye bastılar.

Onu bir gün sonra Metina’da, 12 Ocak’ta yine Hakurk bölgesindeki PKK saldırısı takip etti.

Metina’daki saldırı ile birlikte PKK yeniden harekete geçirilince, acaba arkasından ne gelecek diye bekledim.

Kelime-i Tevhid bayrağı olan kişiye yumruklu saldırı, Hizb ut-Tahrir’cinin Anıtkabir’deki şeriat çağrısı, Fatih Camii imamının bıçaklanması, DEAŞ’lıların Santa Maria Kilisesi’ne saldırısı, DHKP-C’lilerin Çağlayan Adliyesi’ne yönelik terör eylemi, üst üste yapılan Mossad operasyonları, DEAŞ’lıların yakalanması ve son olarak Küçükçekmece’de AK Parti Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay’ın seçim çalışması sırasında yapılan silahlı saldırı birbirini izledi.

Ben saldırıların kaydını tutmakta zorlandım, polisimiz failleri yakalamakta zorlanmadı.

TERÖR FIRTINASI

Bir terör fırtınası ile karşı karşıyayız. Amaçları seçim sürecini zehirlemek ve Türkiye’yi güvenlik sorunu yaşanan bir ülke olarak göstermek. Bunun için şimdilik terör örgütlerini kullanıyorlar. Dikkat ettiniz mi Hizb ut- Tahrir’inden DHKP-C’sine, DEAŞ’tan Mossad’ına, PKK’sına kadar hepsinin düğmesine bastılar. Demek ki hepsinin düğmesi ellerinde. Demek ki hepsinin patronu aynı. Yarın hangi unsurları devreye sokacaklar merak ediyorum.  

FAİLİ MEÇHUL KALMIYOR

Ama unuttukları bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil. Failler yakalanıyor, olaylar aydınlatılıyor. DEAŞ’tan Mossad’ına kadar hücreler çökertiliyor. Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenler diz çöküyor. Eğer failler yakalanmasa, eylem hazırlığı içinde olan hücreler çökertilmezse bugün başka şeyleri tartışıyor olurduk.

Küçükçekmece’de uzun namlulu silahlarla gelip olay yerini tarayan saldırganların biri yakalandı. Diğerleri de an meselesi. İstanbul polisini bir kez daha tebrik ediyorum. Ne yarına bırakıyor, ne yanlarına bırakıyor.

ÖZGÜR ÖZEL-EKREM İMAMOĞLU

Küçükçekmece’deki saldırı üzerine Ekrem İmamoğlu dedektifliğe soyundu. Alelacele olayın bir siyasi bir yönü olmadığı yönünde tweet attı. Özgür Özel ise Aziz Yeniay’ı arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Özgür Özel doğru olanı yaptı. Ekrem İmamoğlu bir kez daha hatalı tuşa bastı. ‘Dedektif Ekrem’in hesap etmediği bir şey var; o da seçimlere gidilirken bir belediye başkan adayının seçim kampanyası yaptığı yerde gerçekleştirilen her saldırının bir siyasi mesajı vardır. 

ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NE SALDIRININ HEDEFİ

Çağlayan Adliyesi’ne saldırıda bulunan DHKP-C’li 2 terörist, kahraman polislerimiz tarafından etkisiz hale getirilmişti. İki teröristin amaçlarının ne olduğu tartışıldı. 8 Ocak tarihli ve “Teröristin çantasından çıkanlar neyi gösteriyor?” başlıklı yazıda  DHKP-C’li terörislerin Çağlayan Adliyesi’ne girmeyi başarsalar hedeflerinin şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz gibi bir yargı mensubunu rehin almayı planladıklarını yazmıştım.

“Terörist Pınar Birkoç’un ablası Necmiye Birkoç’un eylemden yarım saat sonra Çağlayan Adliyesi’nde mahkemesi olduğu ortaya çıktı. Bunlar aile boyu teröristler. Acaba hedef ablasının yargılandığı mahkeme miydi?” diye sormuştum.

SABANCI SUİKASTİ SANIĞIYDI

Savcılığın mahkemeye sevk yazısında Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un amacının adliyeye silahla girerek, o sırada adliye içinde bekleyen şüpheliler Elif Ersoy, Diyar Ersoy, Necla Birkoç ve Ercan Güneş’in yardımıyla kamu görevlilerini rehin alıp DHKP-C’li teröristler Ercan Kartal ve Ali Osman Köse’nin serbest bırakılmasını isteyecekleri tespit edildi. Ercan Kartal, Sabancı suikastının talimatını veren teröristti. Ama polisimizin dikkati sayesinde başaramadılar.

CHP’NİN RAKİBİ CHP

Kılıçdaroğlu’nun en büyük siyasi başarısı 6’lı Masa’yı bir araya getirmekti. PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ile ülkücü kökenden gelen İYİ Parti’yi, 28 Şubat’ın savunucusu CHP ile 28 Şubat’ın mağduru Saadet Partisi’ni, 27 Mayıs’ın mimarı CHP ile 27 Mayıs’ın mağduru Demokrat Parti’yi bir araya getirmesiydi. Koltuk uğruna kimin kiminle ittifak yaptığını gördük. Milletvekili koltuğu uğruna kimlerin davasını, tarihini, ilkelerini sattığına tanıklık ettik.

SİYASİ OPORTÜNİZM

Kılıçdaroğlu’nun bakan oldukları sırada ağır hakaretlerde bulunduğu Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirmek için canla başla çalıştılar. Siyasi velinimetleri olan Erdoğan’ı tasfiye etmek için davalarına, partilerine ihanet ettiler.

6’lı Masa siyasi oportünizm adına ibret verici bir deneyimdi. Üzerinde doktora tezi yazılsa yeridir.

ELEŞTİRİLİYORLAR

CHP’nin eş genel başkanları Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen en büyük eleştiri; Kılıçdaroğlu’nun kurduğu ittifakları koruyamamaları oldu. İYİ Parti ve DEM’in İstanbul’da aday çıkarmasına bakınca bu tez haklı gözüküyor.

Farklı bir açıdan bakınca da tam tersi gözüküyor.

CHP’Yİ TASFİYE

CHP listelerinden milletvekili seçilen Birol Aydın Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı oldu. İlk açıklamasında ”İstanbul’un sizlerle kaybedecek bir 5 yılı daha yok” diyerek İmamoğlu’nu hedef aldı. CHP listelerinden milletvekili olan Gelecek Partili Selim Temurci ise AK Parti adayı Murat Kurum’a oy vereceğini açıkladı.

CHP listelerinden seçilenler CHP’ye karşı. Erdoğan’ı tasfiye etsin diye kurulan çıkar ittifakları bu kez CHP’yi tasfiye etmek için işlemeye başladı.

Kemal Bey eserinle övün...

They pushed the button with the attack on our base area in Hakurk on December 22.

It was followed by a PKK attack in Metina a day later, and again in the Hakurk region on January 12.

When the PKK was mobilized again with the attack in Metina, I waited to see what would happen next.

Fist attack on the person with the flag of Kalima Tawhid, Hizb ut-Tahrir's call for sharia in Anıtkabir, stabbing of the Fatih Mosque imam, DAESH members' attack on Santa Maria Church, DHKP-C members' terrorist attack against Çağlayan Courthouse, Successive Mossad operations, the capture of DAESH members, and finally the armed attack during the election campaign of AK Party Mayor candidate Aziz Yeniay in Küçükçekmece followed each other.

I had difficulty keeping records of the attacks, but our police had no difficulty in catching the perpetrators.

STORM OF TERROR

We are facing a terrorist storm. Their aim is to poison the election process and portray Turkey as a country with security problems. For now, they are using terrorist organizations for this. Have you noticed that they pressed the buttons of all of them, from Hizb ut-Tahrir to DHKP-C, from DAESH to Mossad and PKK? So, they all have the button in their hands. So they all have the same boss. I wonder what elements they will put into effect tomorrow.

THE PERSON DOES NOT REMAIN UNKNOWN

But there is something they forgot. Türkiye is not the old Türkiye. The perpetrators are caught and the events are brought to light. Cells from DAESH to Mossad are being destroyed. Those who want to bring Turkey to its knees are kneeling. If the perpetrators were not caught and the cells preparing for action were not destroyed, we would be discussing other things today.

One of the attackers who came with long-barreled weapons and scanned the scene in Küçükçekmece was caught. Others are just a matter of time. I congratulate the Istanbul police once again. He neither leaves it to tomorrow nor leaves it to them.

ÖZGÜR ÖZEL-EKREM İMAMOĞLU

Following the attack in Küçükçekmece, Ekrem İmamoğlu became a detective. He hastily tweeted that the incident had no political aspect. Özgür Özel called Aziz Yeniay and expressed his wishes to get well soon. Özgür Özel did the right thing. Ekrem İmamoğlu pressed the wrong button once again. 'There is something that Detective Ekrem did not calculate; Every attack carried out in a place where a mayoral candidate is campaigning during the elections has a political message.

THE TARGET OF THE ATTACK ON ÇAĞLAYAN COURTHOUSE

Two DHKP-C terrorists who attacked the Çağlayan Courthouse were neutralized by our heroic police officers. It was discussed what the aims of the two terrorists were. dated January 8 and titled "What do the items found in the terrorist's bag show?" In the article titled, I wrote that if the DHKP-C terrorists managed to enter the Çağlayan Courthouse, their target would be to take hostage a member of the judiciary, our martyr Prosecutor Mehmet Selim Kiraz.

“It was revealed that Necmiye Birkoç, the older sister of terrorist Pınar Birkoç, had a court hearing at Çağlayan Courthouse half an hour after the action. These are family terrorists. “I wonder if the target was the court where his sister was tried?” I asked.

HE WAS THE SABANCI ASSASSINATION DEFENDANT

In the prosecutor's referral letter to the court, the aim of Emrah Yayla and Pınar Birkoç was to enter the courthouse with a gun, take public officials hostage with the help of the suspects Elif Ersoy, Diyar Ersoy, Necla Birkoç and Ercan Güneş, who were waiting inside the courthouse at the time, and DHKP-C terrorists Ercan Kartal and Ali. It was determined that they would request the release of Osman Köse. Ercan Kartal was the terrorist who gave the order for the Sabancı assassination. But they failed, thanks to the attention of our police.

CHP'S COMPETITION CHP

Kılıçdaroğlu's greatest political success was bringing together the Table of 6. HDP, the political extension of the PKK, and the İYİ Party, which comes from idealist roots, CHP, the defender of February 28, and the Saadet Party, the victim of February 28, and CHP, the architect of May 27, and the Democrat Party, the victim of May 27, are united. was to bring it together. We saw who made an alliance with whom for the sake of the seat. We witnessed who sold their cause, history and principles for the sake of their parliamentary seat.

POLITICAL OPPORTUNISM

Ahmet Davutoğlu and Ali Babacan, whom Kılıçdaroğlu severely insulted while they were ministers, worked tirelessly to have Kılıçdaroğlu elected president. They betrayed their cause and their party to liquidate their political benefactor, Erdoğan.

The Table of Six was an exemplary experience for political opportunism. It would be appropriate to write a doctoral thesis on it.

THEY ARE BEING CRITICISM

The biggest criticism directed at CHP's co-chairs Özgür Özel and Ekrem İmamoğlu; They could not protect the alliances that Kılıçdaroğlu had established. This thesis seems justified when we look at the IYI Party and DEM nominating candidates in Istanbul.

When you look at it from a different angle, it looks exactly the opposite.

LIQUIDATING CHP

Birol Aydın, who was elected as a member of parliament from the CHP lists, became the Istanbul Metropolitan Municipality Mayor candidate of the Felicity Party. In his first statement, he targeted İmamoğlu by saying, "Istanbul does not have another 5 years to waste with you." Future Party member Selim Temurci, who is a member of parliament from the CHP lists, announced that he will vote for AK Party candidate Murat Kurum.

Those elected from CHP lists are against CHP. The alliances of interest that were established to liquidate Erdoğan started to work to liquidate the CHP this time.

Mr. Kemal, be proud of your work...