İstanbul Belediyesi’ne dönük hafta sonundaki 2. tutuklama hareketi piyasaları tedirgin etti. Faizin yüzde 49’a çıkmasına rağmen rezervlerdeki gerilemenin sürmesi, krizin devam ettiğini gösteriyordu. Üzerine, siyasi tansiyon iyice yükselirse, faizlerin, daha önceki üst sınır olan, yüzde 50’nin de üzerine çıkması kaçınılmaz.
Cumartesi sabahındaki 2.tutuklama atağı, Belediye’nin üst düzey bürokratlarının kapsama alındığını gösteriyor. Bu hareket, Ankara’da “kayyum için yeni hazırlık” biçiminde yorumlanıyor. Cumhurbaşkanı’nın Belediye’nin itiraz ettiği “Kanal İstanbul çalışmaları durmasın” diye hareket ettiği de söyleniyor.
Başka bir açıdan bu hareket, “Erdoğan’ın başladığı süreci devam ettirme niyeti” olarak görülüyor. İttifak içindeki görüş ayrılıklarına rağmen bunu yapması ise Erdoğan’ın geri dönmeyeceği algısını pekiştiriyor.
CHP’lilerle konuştuğumuzda, 2. tutuklama hareketini “Erdoğan el yükseltiyor” biçiminde gördüklerine şahit olduk. Bu nedenle CHP’nin de karşılık vermek için harekete geçeceği anlaşılıyor. CHP Lideri Özel’in programlarını iptal edip tekrar İstanbul’da karargah kurması, karşılık için hazırlık yapıldığını gösteriyor.
Cumartesi sabah, iktidarın yeni yargı atağı üzerine, piyasa oyuncuları tedirgin oldu. Piyasacılar, hafta sonunu “siyasi tansiyonun nereye evrileceğini” anlamaya çalışmakla, piyasaların nasıl etkileneceğini araştırmakla geçirdiler.
Bu hareket piyasa olumsuz etkilenmesin diye hafta sonu yapılsa da, iki taraftan da gelecek haberler bugün açılışta piyasa hareketlerini belirleyecek. Durumun sertleşeceği haberleri gelirse, piyasaların iyice karışması kaçınılmaz.
DÖVİZ TALEBİ DURMAZSA OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI
Geçtiğimiz haftaki hareketler, piyasaların tedirginliğini, 19 Mart krizinin canlı olduğunu gösteriyordu. Rezervdeki erime 50 milyar dolarken, geçen çarşamba, bir günde 6.4 milyar dolarlık rezerv satılması, tedirginliği büyüttü.
Fonlama faizi yüzde 49’a çıkmasına rağmen döviz talebinin durmayıp, rezerv erimesinin devam etmesi, yüzde 49’luk faizin bile döviz talebinin önlenmesine yetmediğini ortaya koydu.
Bu tablo morallerin bozulmasına yol açmışken, ardından İstanbul Belediyesi’ne 2. tutuklama dalgasının yaşanması, piyasaları iyice karamsarlaştırdı.
Piyasa oyuncuları yüzde 49’luk faizle döviz talebinin durmadığı anlaşılırsa, faizlerin yeniden yükseltilmek zorunda kalınacağı görüşünde. Hazirana kadar Merkez Bankası’nın olağan toplantısı yok ama gerekirse olağanüstü toplantı gündeme gelebilir.
Nisan enflasyonunun 3 Mayıs’ta açıklanması gerekiyor ama hafta sonuna rastlayınca, TÜİK açıklaması 5 Mayıs Pazartesi yapılacak. İTO’nun rakamları önce açıklandığında enflasyonu konuşmaya başlayacağız. 5 Mayıs’ta resmi enflasyon rakamları yüksek çıkarsa, döviz talebini canlandıracaktır.
O zaman da Merkez Bankası, hazirandaki olağan toplantıyı beklemeden, mayısta, döviz talebinin canlılığına bağlı olarak, olağanüstü toplantı yapıp, faizi yeniden artırmak zorunda kalabilir.
Bu takdirde politika faizinin yüzde 49’a çıkarılması, fonlama faizinin ise yüzde 50’nin üzerine çıkması gerekebilir. Bu da program süresince en yüksek yüzde 50’ye çıkan faizlerin bile üzerine çıkılacağı anlamına gelir. Böyle olursa, artık ekonomik programdan söz edilmesi de mümkün olamaz.
İşçisi, emeklisiyle iyice yoksullaştırılan vatandaşlar başta olmak üzere, faizlerin daha da artırılması, tüm toplum için felaket haline gelecektir. Siyasi iktidar bu vahim tabloyu göre göre, siyasi tansiyonu artırmaya devam ediyor.