AKP’nin son hamlesi bu… İki sansür yasası çıkardılar. Biri dezenformasyon yasası diğeri siper güvenlik yasası.

Adları böyle masumane ama aslında ikisi de sansür yasası...

İkisi de kurdukları otokrat devletin olmazsa olmaz yasaları…

İkisi de inşa ettikleri otokrat rejimin temelini güçlendirme yasası…

Şimdi üçüncüsünü eklemeyi hedefliyorlar. 10. yargı paketinde öyle bir madde var var ki evlere yenlik. Otokrat rejimin sınırlarını zorluyor. :ir adım öteye götürmeye amaçlıyor. Yasa; sokağa çıkanı, iktidar aleyhine konuşanı, slogan atanı, Anayasal hak olan toplantı, gösteri, yürüyüşüne katılanı hapse atmakla tehdit ediyor,

Önce peş peşe yasallaşan iki sansür maddesine bakalım sonra daha da vahimine olan bu yasa taslağını ele alırız…

Birinci sansür maddesi diyor ki; gerçeğe aykırı bilgiyi yayan, kamu barışını alenen bozan kimse üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır…

Bilginin gerçeğe aykırı olduğuna kim karar verecek?

İktidar!

Zaten şu anda iktidar veriyor.

TÜSİAD Başkanı ile TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı derneklerinin genel kurulunda yaptıkları konuşmada hükümeti (Erdoğan’ı) eleştirdikleri için kollarına iki polis girdi, savcı karşısına çıkarıldılar…

Neden diyeceksiniz?

Erdoğan haddinizi bilin dedi ya ondan… (Küçük bir parantez açayım. Savcı iki başkanın söylediklerinin gerçeğe aykırı bilgi olduğunu nasıl kanıtlayacak, hakim ne karar verecek merakla bekliyoruz. O daha da ötesi siyasi hayatımızın dönüm noktası olacak)

Gelelim otokrasinin temellerini sağlamlaştırmak amacıyla Meclis’e getirilecek üçüncü yasaya. 10 yargı paketi adı altında Meclis’e getirilecek yasanın bir maddesi diyor ki;

Kamu düzenini bozma tehlikesi yaratanlar iki yıl ceza alırlar, bu cezanın beşte biri süresince hapis yatarlar…

Dikkatinizi çekerim…

Kamu düzenini bozanlar demiyor…

Kamu düzenini bozma tehlikesi yaratanlar diyor…

Yasa suç işlemeden suç işleyeceğiniz varsayımıyla hapse atılmanızı istiyor..

Saraçhane buluşmasına mı katıldınız?

Traktöre atlayıp Yozgat yollarında mı gezdiniz?

Üniversitede rektörün kararını protesto mu ettiniz?

Mesela Boğaziçi Üniversitesi rektörünün satranç ve dans kulüplerini kapattığına karşı mı çıktınız, yandınız…

Muhalefet partisinin mitingine katılmanız bile çıkarılmak istenen yasaya göre suç olabilir…

23 Nisan’da Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e polis bariyerlerini aşarak yürümek kesin suç olacaktır.

Cezası iki yıl…Yatarı beş ay… Az mı?

Adalet Bakanı böyle bir hazırlık içinde olduklarını duyurdu. Dedi ki; Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi toplumun huzur ve sükununu bozmaya yönelik suçlardaki mücadeleyi daha etkin hale getireceğiz’

Yani…

Kapsamını genişleterek, daha esnek daha muallak hale getirerek suçun cezasını arttıracağız demek.

Uygulaması şöyle olacak…

İktidarın istemediği gösteri yürüyüşüne mi katıldın. Bu Filistinlilere yapılan katliamı proteste etmek de olabilir, yazılı sınavda 99 alıp sözlü sınavda elenmeyi protesto etmek de olabilir, açım, çocuklarımın karnını sebze artıklarıyla bol bol su içererek doyuruyorum ‘yeter artık’ diye sokağa çıkmak da olabilir.

Aklınıza gelen gelmeyen Her türlü hak arayışı yasanın suç kapsamına giriyor…

İktidara karşıysanız toplumun huzur ve sükutunu bozmaktan hapsi boylayabilirsiniz…

Otokrat rejimin temellerini sağlamlaştıran üç yasayı anlattım…

Dördüncüsünden Allah korusun…