Piyasadaki 19 Mart İmamoğlu krizi bir ayını doldurduğunda, bu siyasi kararın faturasının büyüklüğü de ortaya çıktı. Ancak 19 Mart’ın faturası bununla sınırlı değil, ekonomiye etkisi katlanarak büyümeye devam edecek.
Kurları tutabilmek için, dövize talebin durdurulması gerekiyordu, bunun için de faizler tekrar yükseltildi. Piyasadaki fonlama faizi 19 Mart’ta yüzde 42.33 iken, 19 Nisan Cuma günü bu oran yüzde 48.99’a çıktı. 6.7 puan yükselen fonlama faizine, 19 Mart krizi olmasaydı, nisanda planlanan 2.5 puan indirilecek faizi eklediğimizde, aradaki fark 9.26 puana çıkıyor. Kısacası faiz oranlarının yüzde 25 oranında yükseldiği söylenebilir.
Bu durum rezervlerdeki büyük erimenin yanında asıl faturanın faizler kanalıyla geldiğini gösteriyor. Meydana gelen faiz artışı, bu oranla sınırlı kalsa bile, önümüzdeki dönemde yaratılan tahribatın, nasıl katlanarak süreceğini zaten gösteriyor.
Faizlerin 10 puana yakın artması, başta borçlu vatandaş olmak üzere, krediyle işini çeviren esnaf ve KOBİ’lerin durumunun iyice zorlaşacağını gösteriyor. Doğal olarak Hazine’nin borçlanma faizleri de bu oranlarda yükseliyor. Kısacası; neredeyse 2 yıldır süren ekonomik program sil-baştan yapıldı.
BU FAİZ BİLE YETMEYEBİLİR
Hazine’nin faiz yükünün artması da, halkın faturasının katlanarak büyümesi demek. Çünkü KDV, ÖTV gibi dolaylı vergiler ağırlıkta ve bunu toplumun tümü ödüyor. Vergi istisnaları nedeniyle, büyük şirketlerden alınan vergi bütçenin çok küçük bir bölümünü karşılıyor. Yani borçlu olup faizi artacak olan geniş toplumsal kesimler, Hazine’nin yükü nedeniyle iyice zor durumda kalacak. 19 Mart’ın ardından döviz rezervlerinde meydana gelen erime 50 milyar dolara ulaşıp, buradan biraz aşağı geldi. Geçen hafta ortası rezervlerdeki erimenin 47 milyar dolar civarına gerilediğini gördük. Ancak dövize talep hâlâ önlenemediği için, erimenin devam edip etmeyeceği henüz bilinmiyor.
Geçtiğimiz cuma günü piyasalarda yaşananlar ciddi bir alarm işaretiydi. Faizin açıklandığı perşembe günü dolar kuru bir miktar gerilemişken, cuma günü kurlarda yeniden artış görüldü. Uluslararası piyasalar kapalı olmasına rağmen kurdaki bu artış, o gün yeniden rezerv erimesi olabileceğinin işaretiydi.
Cuma rezerv rakamını ancak salı yayımlanacak Merkez Bankası bilançosunda göreceğiz. Ancak hafta açılırken bugün piyasada görülecek hareketler, yeni eğilimi göstermesi açısından yakından izlenecek.
Piyasaların korkusu; yüzde 49’a çıkarılan fonlama faizinin döviz talebini önlemeye yetmeyebileceği. O zaman zaten son dönem artan dolarizasyonunun iyice tırmanması, yani herkesin dövize kayması söz konusu olacaktır.
Halbuki ekonomi yönetimi faizleri artırırken, bu oranlarda yeniden sıcak para girişi olabileceğini umuyordu. Yine de çok yüksek faiz nedeniyle yabancı fonlar önümüzdeki günlerde bir miktar girebilir. Ancak yerli yatırımcının dövize talebi devam ederse, rezervi artıracak kadar yabancı girişi yaşanması zorlaşacaktır.
Siyasi hesaplaşmaya dayalı yargı kararlarının yarattığı ekonomik tahribat, Cumhurbaşkanı Erdoğan geri adım atmadıkça devam edecek. Bu krizin derinleşmesi, işçi, memur, emeklinin girdiği yoksulluk çukurunun derinleşmesi, esnaf ve KOBİ’lerin de bu kesime katılması anlamına gelecek.