Turpunan şalgamınan ‘organik halk muhalefeti’ büyürken Yozgat çok önemli mesaj verdi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yozgat'ta miting alanına traktörle gitti

19 Nisan 2025…

CHP’nin koyduğu isimle ’19 Mart darbesinin’ yani partinin cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yakın çalışma arkadaşlarının özgürlüklerini kaybetmelerinin birinci ayı…

Toplumsal muhalefetin de her geçen gün büyüyen enerjisiyle gündem belirleme gücünü tamamen ele geçiren ana muhalefet. Saraçhane’den Maltepe’ye, Şişli’den Beylikdüzü’ne Samsun’a dün de Yozgat’a…Her gittiği yerde, miting-toplantı yaptığı alanda gündüz, öğlen, akşam, zaman-mekan, yağmur-soğuk fark etmeksizin büyük, heyecanlı kalabalıklarla konuşan muhalefet. Sadece konuşmayan, dinleyen, yol haritasını ona göre oluşturan. Özgür Özel ve siyaset arkadaşları demokrasi için önemli bir mücadele veriyor. İmamoğlu hapisten bu ekibin doğal üyesi…

 

Bu arada iktidarın yargı eliyle yapmaya çalıştığı ‘siyaset dizaynı’ hasar vermeye başladı. Hasar iki yönlü. Birincisi memleketin tamamını etkiliyor. O günden bugüne Merkez Bankası rezervlerinde 50 milyar dolar eksildi, faizler arttı yüzde 46’ya gelerek dünyanın en yüksek ikinci faizi oldu, faturanın çoğunu emekçinin-emeklinin sırtına yıkarak krizdeki memleketi düze çıkarma hayalli ‘çıkış programı’ da artık neredeyse uygulanamaz halde. ‘Dışarısı karışık istediğimizi yaparız’ düşüncesi hem içeride büyük tepki aldı hem de ‘dışarısı da artık’ iktidara mesafe alıyor.

Hasarın ikinci boyutu iktidar içinde. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geçen hafta iki önemli çıkış yaptı. Birinde ‘İmamoğlu ile ilgili iddialarla ilgili daha net-sarih belge ihtiyacından, hızlı yargılamadan’ bahsetti diğerinde ‘CHP’ye kayyum atanamaz’ dedi. Bahçeli 19 Mart’ın kendisinin ekim 2024’te başlattığı ve çok önemsediği ‘Kürt sorunu çözümü’ çabasına da büyük zarar verdiğinin farkında. AKP içinde de rahatsızlık var, isim yazmamak kaydıyla anlatıyorlar,  ama tabii onlar Bahçeli gibi kamuoyuna açık konuşamaz. Bu konuda yazdığım her yazıda iliştirdiğim notu yine ekleyeyim: Gerek Bahçeli gerek parti içi durumdan rahatsız ve itiraz ediyorsa toplumsal muhalefetin ülkenin dört bir yanındaki barışçıl protestolarının büyük etkisi var.

Dönelim tekrar Yozgat’a. Sağ partilerin en önemli merkezlerinden biri burası. Yakın geçmişe bakalım. Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2018’de yüzde 75 (Muharrem İnce yüzde 14.7), 2023’te yüzde 73 oy (Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 21.34 ) verildi.

2018 milletvekili seçimlerinde AKP yüzde 53.4, MHP yüzde 24.7 toplamda Cumhur İttifakı yüzde 78 oy aldı. CHP’nin oyu yüzde 11.6 idi.

2023’te de Cumhur İttifakı yüzde 73, İYİ  Parti öncülüğünde Millet İttifakı yüzde 22 aldı. 2017 referandumunda yüzde 75 evet oyu verdi.

2024 yerel seçimlerinde Yozgat merkezdeki belediye başkanlığı seçimlerinde CHP adayı toplam 1007 (yazıyla bin yedi) oy almıştı. Seçimlerde Yozgat il ve ilçelerinde tamamen sağ partiler kazanmıştı. Ancak iktidarın uzun süredir belirsizlikler ve korku siyaseti üzerinden kurduğu politikanın da giderek sorgulandığı bir yer olmaya başladı pek çok yer gibi Yozgat da…

Akademisyen Dr. Feyza Akınerdem 2024 yerel seçimlerinin ardından yaptıkları ‘Türkiye’de yer değiştiren seçmen’ araştırmasının Yozgat bölümünden bir bölüm paylaştı dün X’te. Ana başlıklar şöyleydi:

- Gelecek kaygısı, şehirde siyasi aidiyetten bağımsız olarak herkes için baskın bir duygudur. Özellikle kadınların çocukları için yaşadığı kaygının önemli bir kaynağı, uyuşturucu sorunudur. Gençler başta olmak üzere şehirde her yaş grubunda uyuşturucu kullanımının yaygın olduğu belirtilmiştir.

- Yozgat’ta dönem dönem uyuşturucu kullanımının yaygın olduğu söylenen bir başka grup ise, zor çalışma koşulları altında ezilen işçilerdir.

- Şehirdeki üniversite, güvenli bir gelecek vadetmekten uzak, geleceksizlik hissini artıran boş bir mekâna dönüşmüştür. Sosyal alanların belirgin biçimde az olması, gençlerin şehirle olan bağını zayıflatmaktadır.

- Yozgat’taki sosyal alan yetersizliği, il için başka sorunlara da yol açmaktadır. Şehirdeki hastaneye gelen doktorlar uzun süre şehirde kalamayıp başka şehirlere tayin istemektedir. Bu nedenle sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşlar hem doktor ve uzman doktor eksikliğiyle karşılaşmakta, hem de sağlık takibi yapılamamaktadır.

Akınerdem’in saha görüşmelerinden paylaştığı notlardan bazıları da şöyle:

- ‘Çocuğum da benim yaşadığım şeyleri yaşayacak mı? O da ekonomik krizle baş edecek mi diye düşünüyorum bazen. Onun böyle şeyler yaşamasını istemiyorum.

- ‘Çocuklar bile ekmek parası konuşuyor. Çocuklara kadar indiyse burada çok ciddi problemler var.’

- Çarpıcı tespitler. Yozgat’ta İmamoğlu protestosuna katıldığı için para cezası kesilen çiftçiler dünün en önemli isimleriydi. Geçen sefer traktör sayıları sekizdi dün 400 olmuştu. Üstelik CHP Lideri Özel’in kullandığı traktörle konvoy yapıp alana girdiler. Özel’den önce otobüsün üstünden konuşan çiftçi Abdullah Ceylan belki de son dönemin en önemli siyasi sloganını ortaya çıkarmış oldu: "Turpunan şalgamınan devlet idare edilmez."

Şu notu düşmek istiyorum: İşin adını halk verirse o unutulmaz. Çünkü ezberden, kitaptan değil yürekten gelir o cümleler.

Yürekten bir başka cümle ‘talebelerle’ ilgili.

ANKA Haber Ajansı’nın miting öncesi yaptığı söyleşilerde bir başka çiftçi iktidara kendi durumunu anlattıktan sonra şunu söyledi: "Talebeyle uğraşır mı insan Türkiye’nin geleceği onlar."

Bitirirken…

Pek çok yazıya, makaleye, kitaba konu oldu işler kötüye giderken Erdoğan’ın-AKP’nin oylarını, kitle desteğini nasıl koruduğu. Büyükşehirlerden çok Anadolu’da karşılığı olduğu söylendi, Erdoğan’ın ‘bizden biri’ algısından bahsedildi. Erdoğan için; ‘kötünün iyisi’, ‘kurtarırsa o kurtarır’, ‘başka lider mi var’ soruları da, en yalın anlatımıyla ‘soğan mı beka mı’ diye formüle edilen ‘güvenlik ana fikirli söylem de’ hepsinin bir şekilde karşılığı oldu.  ‘Vatan-bayrak-din’ eksenli söylem, CHP’nin son yıllarda muhafazakar kesimlerle kurduğu ilişki ile sadece bir partinin-ittifakın değil ortak bir zeminin parametreleri olarak görülmeye başladı. Dün Özel’in otobüsün üzerinden ‘namus ve şeref üstüne ant içtiği konu’ önemliydi:

‘Muhafazakar seçmenlerin ailelerine ve buradan Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı olarak açıkça ifade ediyorum ki sizi kaygılara sevk ederek yaşam biçiminize müdahale ederler diye yalan ve iftira atarak aslında açlıktan, yoksulluktan, düşük emekli maaşından, düşük asgari ücretten, çocuğunun aldığı eğitimden şikayetçi milyonları zorla yanlarında tutmaya çalışıyorlar.

Namusumuz ve şerefimiz üzerine ant içeriz ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı demokrasiyi getirecek özgürlükleri getirecek kimsenin ne yaşam biçimine müdahale edecek ne de kimsenin geleceğinde endişeleneceği hiçbir kısıtlama olmayacak. ‘

Bir yanda uzun araç konvoylarıyla, Saray’da giderek küçük bir danışman grubuna sıkışan Erdoğan…

Öte yanda kasketi, kendi kullandığı traktörle miting alanına giden, sadece halka konuşmayan, halkı da konuşturan-dinleyen Özel…

2024 yerel seçimlerinde hem birinci parti olan hem de İstanbul, Ankara’nın da aralarında bulunduğu beş büyükşehrin yanında Adıyaman’dan Denizli’ye Afyon’dan Kilis’e çok uzun süre sonra kazandığı yeni yerlerle cam tavanı kıran CHP için dün yeni bir sayfa açıldı. ‘Turpunan şalgamınan ‘organik halk muhalefeti’ büyürken ‘bizden biri’ söylemi de muhalefete doğru geçiyor. CHP dün Yozgat’ta miting yaparken İstanbul İl Örgütü de önce Sazlıdere’de konut yapımını protesto için alandaydı. Akşam saatlerinde de Gazze’deki soykırımı protesto için Tünel’den Taksim’e yürümek istendi, polis izin vermedi. İktidara açılan tüm yollar muhalefete kapatılıyor. Ancak demokrasi mücadelesi haklı olduğunda er ya da geç kazanılıyor.