Profesör Stephen Kotkin, otoriter rejimlerin demokrasilere göre çok daha maliyetli olduğunu anlatıyor. Maliyet çok yüksek çünkü, iş insanları, bürokratlar, kilit noktada oturan önemli insanların her koşulda lidere sadakatini garanti etmenin mali tutarı yüksek. Hem para hem zaman hem çaba gerektiriyor.
Otoriter sistemlerin içinde tüm dengeleri tutmak, bu dengelerin başkası lehine değişmemesini sağlamak çok zor. Klasik temsili demokrasi ile yönetmek, güçlü liderle yönetmekten daha daha kolay. Otokrasilerde ise tüm bu dengeleri sürekli tutmak başlı başına bir iş.
Otoriter sistemlerde, liderin koltuğuna aday namzetlerinin asla lider kadar parlamaması gerekli, o nedenle kritik koltuklara genellikle en parlak en çalışkan potansiyeli en yüksek isimler getirilmiyor. Lidere meydan okuyamayacak orta kabiliyette isimler, ülkenin yönetiminde söz sahibi oluyor. Aslında bu da bir maliyet.
***
Lider değil herhangi bir kurumun da fazla güçlenmesi sistem için tehdit oluşturabilir. Dolayısıyla genellikle bir iş, birden fazla kuruma delege edilir ve bu kurumların birbiriyle sürekli rekabet halinde olması sağlanır. Aynı işi yapan birkaç bürokrat olması da sistem içinde sürekli bir çekişme yaratacağından, sistem için dengelerin bozulmaması sağlanır. Zaten bunun başlı başına nasıl bir maliyet olduğunu görmek için fazla zorlamaya gerek yok.
Ancak maliyetlerine rağmen, otoriter sistemler zaman içinde öğrenir ve betonlaşır. Bunu da hesaba katmak lazım.
Türkiye kritik bir dönemeçte. İmamoğlu ve beraberindeki 80 küsur kişiye yapılan gözaltı Türkiye’nin büyük bir bölümü tarafından haksızlık olarak görülüyor. Tepkisini sokaklarda göstermek isteyen yüz binlerce insan var.
***
Mevcut iktidar, sokak protestolarını, vatandaşın memnuniyetsizliğinin nedenini analiz etmek ve bu analiz doğrultusunda kendi işlerliğini ve verimliliğini arttırmak, aksayan noktaları tespit etmek ve düzeltmek için bir fırsat olarak görmüyor. Kendi varlığına tehdit olarak algılıyor.
Dolayısıyla iktidarın kısa süreli planında mutlaka şu olacak. İmamoğlu ve ekibine atfedilen yolsuzluklara muhalif seçmeni inandıramayacağını biliyor. Kendi öz tabanına daha ciddi bir haber markajı uygulayacak. Kendi tabanının acaba mı demesine izin vermemesi gerekiyor.
Sokaktaki protestolar için tehlike büyük. Protestoları marjinalize etmek, gözü dönmüş azılı bir grubun işi gibi göstermek, iktidarın kendi tabanını da ikna etmesinde büyük rol oynayacak.
CHP’nin işi çok zor, bir yandan hakkını savunmak, bir yandan derdini anlatmak, iktidara baskı uygulamak, tüm bunları yaparken de marjinalize olmamayı başarması gerekiyor.
İktidar bu kadar işi düğüm haline getireceğine, siyaseti kendi akışına bıraksa, zaten kendi tabanı hâlâ konsolide, ekonomiyi biraz toparlasa zaten seçimi kazanabilir diye düşünebilirsiniz. Ne demiştik, otoriter karakterlere sahip sistemlerde maliyet ister istemez hep daha yüksek.