İktidara yakın çevrelerin ortak görüşü şu: Erdoğan yeni bir dönemin başladığını ilan etti ve yeni Türkiye’nin vizyonunu çizdi…
Hemfikirim…
Erdoğan’ın ‘alışın’ dediği yeni Türkiye’nin eski Türkiye’den çok farklı olduğu/olacağı konusunda da hemfikirim…
Ama Yeni Türkiye’nin iktidar medyasının pazarlamaya çalıştığı gibi olmadığını düşünüyorum, görüyorum, yaşıyorum… Gelin Erdoğan’ın nasıl bir Türkiye vizyonu çizdiğine bakalım…
‘Aklınızı başınıza alın’ dedi…
Yani bir söz söylerken, iki satır tweet atarken, herhangi bir gösteriye katılırken kırk kere düşünmemizi önerdi. Aklınızı başınıza alın demesinin anlamı şu: Aksi halde hakkınızda dosya açılır, 10 yıl önce yaptığınız telefon görüşmesi, 12 yıl önce katıldığınız protesto eylem nedeniyle tutuklanabilirsiniz…
‘Kayıt dışı siyaset bitti’ dedi…
Siyaset bilimi literatüründe ‘Kayıt dışı siyaset’ diye bir tanım yok. Erdoğan’ın sözlerinden TÜSİAD’dan yükselen sesi kastettiğini anladık. Erdoğan’a göre; sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, derneklerin siyasetin/ yargının/ idarenin/ dış politikanın alınana giren konuda görüş bildirmeleri ‘kayıt dışı siyaset’…
Yani yazılı olmayan yasaya göre suç!...
Erdoğan suç olarak görüyor, hatta partisinin kongresinde yaptığı konuşmada suç ilan etti.
‘Kötü alışkanlıklarınızı sürdürmenize müsaade etmeyiz’ diyerek raconu kesti.
Savcılar TÜSİAD örneğinde olduğu gibi ülke meseleleri hakkında görüş bildirmeyi suç sayıp soruşturma açabilir. Adli kontrol ve yurt dışı yasağı getirebilir. Hatta tutuklayabilir…
‘Toksik muhalefet’ dedi…
Yani zahirli muhalefet. Veya zehir saçan muhalefet. DEM partisi ve bazı muhafazakar seçmen ile ittifak yapmayı toksik muhalefet olarak niteledi. AKP ittifak yapınca sistemin/ rejimin gereği oluyor. CHP Meclis’te temsil edilen yasal partilerle ittifak yapınca toksik muhalefet…
Geçen hafta kent uzlaşısıyla belediye meclisine giren veya kent uzlaşısı için çalışanlar bu sebeple tutuklandı. Erdoğan’ın ‘toksik muhalefet’ dediği ittifakların suç sayılması devreye çoktan girdi anlayacağınız!
Panzehiri AKP ve Cumhur İttifakıymış!..
‘Komprador burjuvazinin taşeronu’ dedi...
CHP’yi kastettiği belliydi. TÜSİAD ‘in eleştirileri CHP’nin yaptığı eleştirilerle benzer ya!.. Damgayı vurdu. Belli ki bu söylemi sürdürecek.
Erdoğan ne istiyor diye soracak olursanız… Herkesin kendisine biat etmesini istiyor. Biat kültürünün kalıcı olması için devletin bütün enstrümanlarını kullanıyor… Önceki yazılarımda da altını çizdim. Sert otoriter rejimin alt yapısı, yasal düzenlemesi zaten hazır.
İktidar mutlak itaat bekliyor. Erdoğan bu talebini kongre konuşmasıyla ima etti…
Meseleye bu pencereden bakarsak sert otoriter rejim totaliter rejime evrildi de diyebiliriz...