Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçimler için bu benim son seçimim” diyerek seçmene seslendi.
Anlaşılıyor ki Erdoğan, özellikle AK parti seçmeni üzerinde bir duygusallık yaratmayı, “son kez oy verelim” dedirtmeyi hedefliyor.
Erdoğan bunu ilk kez söylemiyor.
Daha önceki birkaç seçim için de “bu benim son seçiminim” diyerek oy istemiş ancak sonraki seçimlere katılmaya devam etmişti.
Bu nedenle bu kez de “son seçimim” demesine karşın bundan sonraki seçimlere de katılmanın yollarını araması sürpriz olmaz.
Bunun ilk işaretini eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ verdi.
Bozdağ, Erdoğan’ın “son seçimim” dediği günlerde bir açıklama yaptı.
Meclis’in erken seçim kararı alması halinde Erdoğan’ın “üçüncü” kez cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini söyledi.
Aslında Erdoğan zaten cumhurbaşkanlığı görevini üçüncü dönemdir devam ettiriyor. Bundan sonra aday olursa bu “dördüncü” adaylık olacak.
Erdoğan’ın, 2023 seçimlerinde üçüncü kez aday olması anayasaya aykırıydı.
Anayasanın 101. maddesi bir kişinin en çok iki kez aday olabileceği hükmünü taşıyor.
Erdoğan 2014’te birinci kez, 2018’de de ikinci kez cumhurbaşkanı seçildiği için 2023’te üçüncü kez aday olamıyordu.
Ancak, Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Anayasayı zorlayarak Erdoğan’ın istediği gibi üçüncü kez aday olmasını sağladı.
YSK’ya göre Erdoğan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiği için 2018’de birinci kez seçilmişti. 2014’te eski sisteme göre seçildiği için bu sayılmazdı. Dolayısıyla 2023 adaylığı ikinci adaylığı olacaktı.
Anayasa’nın hükmüne açıkça aykırı olan bir yorumla Erdoğan üçüncü kez aday oldu ve seçildi.
Tabii Erdoğan’ın Anayasaya aykırı olarak üçüncü kez aday olmasını CHP’nin tutumunu da kolaylaştırdı.
CHP, “Erdoğan’ı sandıkta yenmek istiyoruz” diyerek Anayasaya aykırı adaylığa itiraz etmedi.
Anayasa aykırı adaylığı böylece meşrulaştırmış oldu.
Şimdi Bozdağ diyor ki, “Meclis erken seçim kararı alırsa” Erdoğan yine aday olabilir.
Tabii 2014’te birinci kez seçilmesini dikkate almazsanız, Anayasa Bozdağ’ın dediği gibi yeniden aylığına olanak tanıyor.
Eğer Meclis, Erdoğan’ın görev üresi dolmadan erken seçim kararı alırsa, 2014 seçimi sayılmadığı için iktidara göre “üçüncü,” gerçeğe göre ise dördüncü kez aday olabilir.
Bunun için iktidarın Meclis’ten 360 oyla erken seçim kararı alması gerekir.
Bunu sağlaması için de İYİ Parti’nin veya DEM Parti’nin desteğini alması gerekiyor.
Muhalefetten iktidara doğru yanaşan İYİ Parti’nin bu konuda nasıl bir tutum alacağını şimdiden bilmek mümkün değil.
Aynı şey DEM Parti için de geçerli.
Bir diğer seçenek de iktidarın özellikle yerel seçimlerden başarılı çıkması halinde bir anayasa değişikliğini gündeme getirmesidir. Bir kişinin iki kez cumhurbaşkanı seçilebileceği hükmünü taşıyan 101. maddeyi değiştirmesi ve
veya kaldırmak istemesidir. Bu durumda da İYİ Parti veya DEM Parti’nin desteğini alması gerekir.
Tabii ki CHP de erken seçim isteyebilir.
Eğer yerel seçimden başarılı çıkarsa, Ekrem İmamoğlu üçüncü kez Erdoğan’ı İstanbul’da mağlup ederse, CHP 2028’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin öne alınmasını isteyebilir.
Böylece İmamoğlu bu kez cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ın karşısına çıkabilir.
İktidarın İmamoğlu’nu hedef alması, mahkumiyet kararını Demokles’in kılıcı gibi üzerinde salması da bu korkudan kaynaklanıyor olabilir.