Mahkemenin CHP kararı

CHP kurultayının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, duruşmayı 24 Ekim tarihine erteledi.

Davayı açanların CHP yönetimine tedbir konulması talebini de reddetti.

Anayasa’nın Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararlarına karşı başka bir merciye başvurulamayacağı hükmü gereğince görevsizlik kararı vermesi beklenirdi.

Ancak böyle bir karar vermedi.

Mahkemenin bir tedbir kararı almadan duruşmayı ertelemesinin yanı sıra duruşma tarihine kadar bazı bilgileri talep etmesinin CHP yönetimini rahatlatacak yönleri var.

Öncelikle mahkemenin tedbir kararı verecek bir durum görmemesi CHP yönetimi açısından önem taşıyor.

CHP Lideri Özgür Özel ve yönetimi serbestçe çalışabilecekler.

Daha önce İstanbul yönetimi için tedbir kararı veren İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ara kararını isteyen mahkeme bu kez İstanbul İl Kongresi’nin iptalini esastan reddeden Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını, il kongrelerinin yapılmasına yönelik YSK kararını ve Sarıyer İlçe Hukuk Kurulu kararlarını da incelemek için istedi.

Mahkemenin istediği bu kararlar CHP’deki kurultay süreçlerinin devam etmesini hükme bağlıyor.

Mahkemenin bu kararları inceleyecek olması da CHP yönetimi açısından olumlu bir yön taşıyor.

Keza mahkemenin CHP’nin 21 Eylül’de yapacağı Olağanüstü Kurultay’a katılacak, oy kullanacak ve kullanmayacak delegelerin tam listesini istemesi de önemli.

Bu talep mahkemenin CHP’nin olağanüstü kurultayını önemsediğini gösteriyor.

CHP’nin, 21 Eylül’de yapacağı olağanüstü kurultayın sorunsuz şekilde gerçekleşmesi halinde söz konusu dava konusuz kalabilir.

Mahkeme de bu gerekçeyle 38. Kurultay’ın iptal edilmesi talebini reddedebilir.

Böyle bir karar da iktidarın CHP’yi karıştırmak amacını boşa çıkarır.

CHP gündemden düşer, Türkiye gerçek gündemine döner.

İktidarın, CHP’yi gündemde tutarak bir yandan yarattığı sorunları arka plana itmeyi ve CHP’yi bölerek önümüzdeki seçimleri de kazanmayı hedeflediği bir sır değil.

CHP bugüne kadar bu tuzağa düşmedi.

Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasına mitinglerle direndi.

Direnmeye devam ediyor.

CHP’nin bu direnişi daha güçlenmesini de sağladı.

Her geçen ay anketlerde birinci parti konumununu pekiştirdiği ve AK Parti’yle arayı açtığı görülüyor.

Bugün Türkiye’nin gerçek sorunları; hayat pahalılığı, asgari ücretin açlık sınırının da altında belirlenmesi, yüzde 31’e ulaşmış işsizlik, üniversite mezunu gençlerin Türkiye’de iş bulmaktan umudu kesip yurtdışına gitme arayışına girmeleri, hukuka güven duygusunun giderek kaybolmasıdır.

İktidar, yarattığı bu sorunlara çözüm araması gerekirken hiç oralı olmuyor.

Onun gündemi CHP’nin iktidar yürüyüşünü durdurabilmek.

CHP’yi iç kavgaya tutuşturabilmek.

CHP’nin içinden bir parti daha doğmasını sağlamak.

Ancak CHP de CHP’liler de iktidarın ne yapmak istediğinin farkındalar.

Bu farkındalıkla hareket ediyor ve iktidarın oyununu bozuyorlar.

CHP’nin iktidar yürüyüşü devam ediyor.