CHP’nin izlemesi gereken gerçek gündem burada

Son genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını 0,1 hata payı ile en yakın bilen şirket olarak tanıdığım BETİMAR Araştırma’nın patronu Gürkan Duman Ocak 2025 siyasi gündem araştırmasının sonuçlarını yollamış.

Cumhurbaşkanlığı adaylarının oy oranları ve partilerin mevcut durumları da var araştırma sonuçları içerisinde ama benim için daha önemli veriler de var.

Aylardır muhalefete anlatmaya çalıştığım bir gerçeği, araştırma net bir biçimde önümüze koymuş hatta gözümüzün içine sokmuş.

O gerçeği ortaya koyan soru şu: Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir!

Yanıtlar şöyle:

Yüzde 42,9 Ekonomi

Yüzde 23,5 Enflasyon, hayat pahalılığı, zamlar

Yüzde 7,6 Adalet ve hukuk sistemi

Yüzde 3,1 İstihdam, işsizlik

Yüzde 2,7 Terör

Yüzde 2,5 Eğitim sistemi

Yüzde 2,3 Emekli maaşları

Bunun dışındaki gündem “Suni gündemdir” diyorum ve bu gündemin dışına çıkan her söylem, AKP’nin istediği söylemdir iddiasındayım.

Zaten ekonomi konuşulmasın diye iktidar her şeyi yapıyor.

Hadi o normal, hiç kimse zafiyetinin, hele hele üstesinden gelmesinin mümkün olmadığı artık aşikar olan bir sorunun konuşulmasını istemez.

Ya Cumhuriyet Halk Partisi’ne ne demeli!

AKP, hukuksuz tutuklamalar, yasalara aykırı soruşturmalar ile gündemi başka yerlere çekmeye çalışırken, CHP de benzer bir tavır içinde.

Onlar da durduk yere Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi yöntemini, adayın kim olup kim olmayacağını gündeme getiriyor, AKP’nin gündem değiştirme çabasına yağ sürüyorlar.

BETİMAR’ın araştırması çok net gösteriyor ki CHP’nin konuşması gereken 5 gündem maddesi var. Bunlar sırasıyla ekonomi, ekonomi, ekonomi, ekonomi ve özgürlükler.

Ve unutmasınlar ki AKP bundan 23 yıl önce bunları konuşarak iktidara geldi.

Ve bunlar konuşularak gidecek.

CMK’nın idam fermanı

Cemal Enginyurt, Demokrat Parti’den ayrılan diğer arkadaşı ile birlikte CHP’ye geçti.

Beklenmeyen bir gelişme değildi. Ekrem İmamoğlu’nun geçen haftaki basın toplantısında da CHP’lilerin yanında yerini almıştı zaten.

Siyaset ilginç.

Geçmişte CHP’yi en sert şekilde eleştiren Enginyurt CHP’ye katıldı, AKP’yi sertten de öte eleştiren İYİP’li Kürşad Zorlu ise AKP’ye.

Enginyurt CHP’de iyi karşılandı ama Zorlu’ya AKP’li ünlü bir trol neredeyse “köpek” demeye getirerek “Hoş geldin” dedi, Zorlu da bu lafı yedi oturdu. Gık diyemedi.

Enginyurt’a “CHP’ye hoş geldin” diyen ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı oldu.

Dakika bir gol bir, Enginyurt hakkında hemen Cumhurbaşkanı’na hakaretten bir soruşturma açıldı.

Ancak bu soruşturma CMK diye bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu’na açıkça aykırı.

CMK’nın yetkili mahkemeleri belirleyen 12. maddesi çok net ve tartışmaya kapalı.

Çok derin bir hukuk bilgisine de gerek kalmadan maddenin 1. fıkrası şöyle diyor:

“Davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesine aittir” 

Cemal Enginyurt kendisine isnat edilen suçu TBMM’de işlediğine göre, ki suç olup olmadığını mahkeme belirleyecektir, yetkili mahkeme Ankara mahkemeleridir.

Yine aynı 12. maddenin 3. fıkrası da net. “Suç, ülkede yayımlanan bir basılı eserle işlenmişse yetki eserin yayım merkezi olan yer mahkemesine aittir”

Basılı değil ama yayını yapan TBMM TV de Ankara’da.

4. fıkra da “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçunda eser mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa o yer mahkemesi de yetkilidir” diyor, ki o da Ankara ve zaten soruşturma şikayete bağlı olarak değil resen açılmış.

Bu durumda Enginyurt’un yapması gereken, savcılığa bir dilekçe yollayıp “Yetkili değilsiniz, dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yollayın” demekten ibarettir.

Çünkü mevcut durum, zaten can çekişen CMK’nın artık öldüğüne işaret eder.

CMK yoksa yargı güvenliği iyiden iyiye yok demektir.

AKP’yi seçimden kaçıran tablo

Kısa bir aradan sonra BETİMAR’ın anketine dönersek, birkaç ilginç sonucu daha paylaşmak istiyorum.

Yukarıda da gösterdiğim gibi terör artık ülkenin öncelikli sorunlarından biri değil.

Çünkü ABD ve İsrail Suriye’de bir terör devleti kurdurmaya çalıştığı için PKK’yı mümkün olduğunca eylemsiz tutuyor.

BETİMAR, araştırmasında Bahçeli’nin Öcalan’ı TBMM’ye davet etmesine destek verip vermediklerini sormamış ankete katılanlara.

Ama başka bir soru sormuş, “Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ile PKK silah bırakır mı?” demiş.

Katılanların yüzde 73,9’u “PKK Öcalan dedi diye silah falan bırakmaz” demiş. 

“Bırakır” diyenlerin oranı ise yüzde 16,4.

İlginç sorular ise daha aşağıda.

“Mansur Yavaş CHP’den ayrılıp yeni bir oluşumla Cumhurbaşkanı adayı olursa destekler misiniz?” sorusuna yüzde 53,5 “Desteklemem”, yüzde 46,5 ise “Desteklerim” yanıtını vermiş.

“Ekrem İmamoğlu’nun CHP genel başkanı olmasını ister misiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda ise “Hayır, olmamalı” diyenlerin oranı yüzde 58,6.

“Aşağıda okuyacağım isimler CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olur ise oy verir misiniz?” sorusunda Mansur Yavaş yüzde 52,3, Ekrem İmamoğlu 40,9, Özgür Özel ise yüzde 23,8 oranını tutturmuş.

“Sizce muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?” sorusunda ise yüzde 28.,4 ile Yavaş, 21,2 ile İmamoğlu, 4 ile Özel ilk üçte.

Onları giderek düşen oranlarla Selahattin Demirtaş, Kemal Kılıçdaroğlu, Fatih Erbakan, Muharrem İnce ve Ümit Özdağ takip ediyor.

“Bugün üç adayın katılacağı bir erken Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa oyunuzu kime verirsiniz?” sorusunda ise Recep Tayyip Erdoğan yüzde 33, Mansur Yavaş yüzde 28,7, Ekrem İmamoğlu yüzde 27 oranında oy alıyor.

CHP’li iki adayın toplamı AKP’nin adayının 22 puan önünde. 11,3 puanlık da kararsız var.

“İkinci tura Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu kalırsa kime oy verirsiniz?” sorusunda ise Yavaş 43,6, İmamoğlu 29,1 alıyor.

Bence bu yanıt tutarsız.

“İkisine de vermem” diyenleri iki turlu bir seçimin ikinci turunda hesaba katmak yanlış değilse, yanlış olmuş.

Ve tabii bir eksik de Yavaş ve İmamoğlu’nu Erdoğan ile karşılaştırmamak.

Herhalde AKP liderinin ikinci turda yenileceğinin aşikar olduğunu düşünmüşler.

“Olası bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi Cumhurbaşkanı olarak görmek istersiniz?” sorusunda ise Mansur Yavaş önde.

Katılımcıların yüzde 25,5’u Yavaş’ı, yüzde 24’ü Erdoğan’ı, yüzde 20,9’u ise İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor.

Parti seçimlerinde ise CHP yüzde 31,6 ile, her şeye rağmen yüzde 31,2 alabilen AKP’nin bir tık önünde.

Onları 9,1 ile MHP, 8,8 ile DEM izliyor. İyi Parti 5,1, Zafer ise 4,6, Yeniden Refah 3,7.

Dün de dediğim gibi, siyaset ilginç.

Patricia Hearst Sendromu dediğim ama asıl adı Stockholm Sendromu olan ruh hali belli ki hâlâ sürüyor.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Siyasetçiler kendilerini değil ülkeyi kurtarmayı öncelediği zaman.