Hamas’ı masaya kim getirmiş

DÜNKÜ Hürriyet’te de yer alan Washington Temsilcimiz Yunus Paksoy’nun haberini özetliyorum:

“ABD Dışişleri Bakanı Blinken, veda toplantısında şöyle dedi: Hamas’ı masaya yeniden getirmek için Erdoğan’a gittik. Anlaşmayı sonuçlandırmak için ağırlığını kullanmasını istedik. Erdoğan bunu yaptı ve Hamas masaya geri döndü.”

*

Suriye olayında ne dediler?

*

“Suriye’nin anahtarı Türkiye’de” dediler.

*

Ateşkes için ne diyorlar?

*

“Hamas’ı masaya Erdoğan getirdi” diyorlar.

*

Her masada var mıyız bilmiyorum ama en önemli masalarda olduğumuz kesin.

CHP DAHA NE YAPSIN 

ÖZGÜR Özel, Beşiktaş’a kamp kurdu. / Ekrem İmamoğlu, kendini ortaya attı./ Partide tepki açıklaması yapmayan kalmadı./ Mitingler düzenlendi. / Mansur Yavaş dahil başkanlar Beşiktaş’a geldi. / Taban seferber edildi.

Kısacası CHP, Beşiktaş konusunda...

Elinin ucuyla falan değil bütün gövdesini ortaya koyarak tepkisini gösterdi.

Bunu bile beğenmeyip “CHP çok pasif kaldı” diyebilenler var.

CHP yönetiminin yaptığı hiçbir şeyi beğenmemek, CHP tabanının bir kısmında bir alışkanlığa dönüşmüş durumda.

Ne yapılmasını istiyorlar acaba? 

CHP’nin illegaliteye geçmesini falan mı istiyorlar?

İMAMOĞLU’NUN ADAYLIĞI BİR AN ÖNCE AÇIKLANIRSA

CHP içinde “İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı bir an önce açıklasın” diyenler var.

*

Bunun yararları da olur zararları da.

*

- YARARLARI: Parti içi adaylık rekabeti son bulur, böylece rekabetin yol açtığı sorunlar biter. Tabanda bir heyecan başlayabilir. İmamoğlu, kendini güvenceye almış hissedebilir.

*

- ZARARLARI: Mansur Yavaş, bu işe fena bozulabilir ve bir arıza çıkarabilir. İmamoğlu, iktidarın temel hedefi haline gelebilir. İmamoğlu’nun süreci yıpranmadan götürmesi zorlaşabilir.

  

ATATÜRK ÜZERİNDEN DEĞİL DİSİPLİN ÜZERİNDEN SAVUN 

TEĞMENLERİN nasıl bir savunma yaptıklarını bilmiyorum.

Ancak avukatları Erinç Sağkan’ın yaptığı paylaşımlardaki vurgulara itirazım var.

*

Erinç Sağkan, savunmayı disiplin üzerinden değil de tamamen Atatürk üzerinden kuruyor.

*

Oysa “Disiplinsizlik yaptılar” denildiğinde “Ama onlar Atatürkçü” denilmesinin bir anlamı yoktur.

“Disiplinsizlik yaptılar” denildiğinde disiplinsizlik suçlamasıyla enine boyuna hesaplaşmak gerekir.

Çünkü konu Atatürkçülük değildir, konu disiplinsizlik iddiasıdır.

*

Konuyu Atatürk üzerinden ideolojik bir düzlemde tutmaya çalışmak, teğmenlere büyük zarar veriyor.

AK PARTİ GENÇLİK KOLLARI: KADİR GİDİYOR YUSUF GELİYOR

AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan’ı yakından tanıma fırsatı buldum.

*

“Z kuşağı Erdoğan’ı desteklemiyor” cümlesini herkes sorgusuz sualsiz kabul etmişken Eyyüp Kadir, buna karşı çıkan isimdi. “Tek tip kuşak yok, tek tip genç yok” diyordu o zamanlar. Sonuçta haklı çıktı. Artık kimse Z kuşağı üzerinden genelleme yapmıyor.

*

Eyyüp Kadir, gençlerle Erdoğan arasındaki iletişimin sürmesini de sağladı. Erdoğan’la gençlerin bir araya geldiği 47 Gençlik Buluşması düzenledi. Erdoğan da Eyyüp Kadir’i İzmir’den birinci sıradan aday gösterdi. Eyyüp Kadir, şimdi İzmir Milletvekili olarak Meclis’te.

*

Eyyüp Kadir’in yerine gelecek isim de belli oldu: Yusuf İbiş. 

Yusuf Yozgatlı. Yani hemşerim.

Yozgat’ta AK Parti Gençlik Kolları’nın en alt kademesinde göreve başlamış.

AK Parti Gençlik Kolları’nın mutfağında yetişmiş.

Ve en sonunda da Gençlik Kolları Başkanlığına kadar yükselebilmiş.

*

Peki bu görev değişimi ne zaman olacak? 27 Ocak’ta Gençlik Kolları Kongresi’nde.

*

Gençlik Kolları deyip geçmemek lazım. Partilerin yükselişleri de oradan geçer düşüşleri de.

  

YERLİ VE MİLLİ PARTİ NASIL BAKIYOR 

YERLİ ve Milli Parti diye bir parti var. Genel Başkanı Teoman Mutlu’yla tanışırım.

Yerli ve milli bir parti, olaylara nasıl bakar acaba diye iki konuyu sordum Teoman Mutlu’ya.

İşte verdiği yanıtlar:

*

- BAHÇELİ’NİN DEM ÇIKIŞI: Bahçeli koyu milliyetçidir. Bu açıdan bakınca Öcalan’dan nefret etmesi gerekir. Ama Bahçeli, ülkemde kan akmasın, terör bitsin de varsın herkes beni kınasın diyerek bana göre tarihin en fedakâr jestini yapmıştır.

*

- CHP’NİN KIRMIZI KARTI: CHP’nin Atatürk’ün kurduğu parti olması sebebiyle ağırbaşlı ve saygın bir politika izleme mecburiyeti vardır. Kırmızı kart, ilkokul çocuklarının oyun oynarken kullanacakları bir argümandır. Sayın Cumhurbaşkanı gibi bir politika ustasına karşı yapılacak bir iş değildir. 31 Mart’ta halkın birinci parti yaptığı CHP’ye çok yazık.

*

Adına yerli ve milli kelimelerini yerleştiren bir partinin iki olayla ilgili yorumu böyle.