Son zamanlarda en sık işittiğimiz cümle “Bir gece ansızın gelebiliriz” değil miydi?
Evet oydu. Suriye ve Kandil söz konusu olduğunda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sözleri Ümit Yaşar’a, bestesi Rüştü Şardağ’a ait şarkıdan ilhamla o cümleyi kullanmaktaydı.
Dün, AK Parti’nin Şanlıurfa’daki il kongresinde, İbrahim Tatlıses’in sorusunu cumhurbaşkanlığına yeniden aday olabileceğini belli eden bir cevapla karşıladığını öğrenince, benim dilime hemen aynı cümle üşüştü.
Niyetin bu olduğunda şaşılacak bir yön bulunmuyor; kaç seçimdir “Bu benim son seçimim” dese de, Tayyip Erdoğan’ın gerçek niyetinin daha uzun yıllar cumhurbaşkanı kalmak olduğunu siyasi gelişmeleri yakından izleyen herkes biliyor.
Şaşırtıcı olan niyetin açıklanması değil, şimdi açıklanması…
Takvime göre 2028’de yapılması gereken genel seçime en az üç yıl var. Bugünden açık edilen niyet sonrasında, siyasetin doğası, o kadar uzun sürecek bir bilinmezliği kaldıramaz.
Dünden itibaren, gözü iktidarda olan küçüklü-büyüklü partilerin ve cumhurbaşkanlığı adaylığı düşünen herkesin, fazla uzak olmayacak bir seçime hazırlanmaları gerekiyor.
Milletvekili olmayı düşünenlerin de…
Adım adım gidelim:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bulunduğu makama yeniden aday olabilmesi için, genel seçim tarihinin TBMM tarafından erkene çekilmesi gerekiyor.
Ne kadar erkene?
Hesaplar, erkene alınacak seçimin tarihi olarak 2027 yılının ikinci yarısına dönüktü ve ilgili çevreler de kendilerini o randevuya hazırlıyorlardı.
Niyetin dışa vurulması, hesapların yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor.
Bu yıl bile seçim yılı olabilir çünkü. Bir baskın seçim biçiminde hem de…
Pek çoğunuz, eminim, iktidarın kendini bu kadar erken bir tarihte sınava tabi tutacağına inanmakta zorlanıyorsunuzdur.
Ekonomi şimdiki haldeyken, asgari ücret, memur ve emekli maaşları kimseyi tatmin etmemiş, hayat pahalılığı had sahada seyretmekteyken gidilecek bir seçim, önceki örneklerden biliyoruz, iktidarların sonunu getiriyor.
AK Parti’nin kendisi de bir ekonomik kriz sonrasında kuruldu ve o günün şartlarında iktidar yüzü görebildi. İktidarı süresince de, hep ekonominin durumunu göz önünde tutarak sandığa gitmenin bir yolunu buldu. Sendeleyeceğini anladığında da, kendine yol arkadaşı arayışına girdi.
En son MHP ile ortaklık öyle oluştu.
Şimdilerde ekonomi tarihî dipte ve eksiği dolduracak başka bir yol arkadaşı da ortalıkta görünmüyor.
Her bakımdan iktidarın kaybedilmesini getirecek bir ortam var.
Nitekim, ana-muhalefet partisi CHP’nin lideri Özgür Özel de, Şanlıurfa’daki açıklama sonrasında, elinde tutmakta olduğu kırmızı kartı daha şiddetli savurarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Hodri meydan” çekti.
Günün şartlarında gidilecek bir seçimde iktidar yolunun CHP’ye açılacağı beklentisiyle…Olabilir, hayat pahalılığı devam eder, buna karşılık çalışanlar ve emekliler yoksulluk ile açlık sınırları arasında perişan halde bulunurlarsa, seçimi iktidar cephesi kaybedebilir…
İyi de, 23 yılda girdiği hemen her seçimden başarıyla çıkmış olan Tayyip Erdoğan bu gerçeği bilmez mi?
Bilir elbette.
O halde?
Ekonominin şimdikinden daha iyi olacağı günlere doğru yol alınmadığını görüyordur AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ekonomiden sorumlu bakan Mehmet Şimşek’in programı kamunun kemer sıkmasına dayanıyor. Bürokrasi tasarrufa razı olmayınca, sabırlı olmak memur ve emeklilere düşüyor. İster kısa süre sonra ister zamanında yapılsın, hayat bundan daha fazla ucuzlamayacak…
TÜİK’in rakamları da yeterli olamayacak seçmeni iknaya…
Bu ara tahlilden sonra “O halde?” sorusuna daha rahat cevap verebilirim…
Ekonomik sıkıntıları geri plana itecek, hayat pahalılığını unutturacak, seçmenlere “İşte bunun için biraz daha sabredebilirim” dedirtecek bir veya birkaç konunun ön plana çıktığı bir ortam bunu pekala sağlayabilir.
‘Terörsüz Türkiye’ gibi…
Sınır ötesinde güvenlik kuşağının genişletilmesi veya PYD/YPG varlığının sorun olmaktan çıkabilmesi gibi…
Emevi Camii’ne toplu seferler düzenlenmesi eşliğinde…
Pahalılıktan bunalanları seyyanen zamlarla geçici ferahlatma da gündeme gelebilir…
Muhalefet bütün bunları hesaplarına katarak fazla uzak olmayan bir tarihte baskın bir seçim ihtimaline hazırlansa iyi olur.
“Bir gece ansızın gelebilirim” demiş oldu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan…