“Kopuş Savunması” ünlü hukukçu ve siyasetçi Jacques Verges’in Savunma Saldırıyor isimli kitabında açıkladığı bir kavram.
Bu kavram, mahkemede sanığın kendini savunmak yerine onu yargılatanları eleştirip, suçlaması anlamına geliyor.
Verges, sanığın sanık gibi değil iddia makamı gibi konuşmasını “Kopuş Savunması” olarak tanımlıyor.
CHP’nin bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çıktığı mahkemede yargıca hitap ederek yaptığı konuşma kopuş savunmasını anımsatıyordu.
Kılıçdaroğlu bir savunma yapmak yerine iktidarı yargıladı.
İktidarın yarattığı sorunlara tek tek değinerek iktidarla mücadeleye devam edeceğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu yargıca hitaben konuşmasına şöyle başladı:
“Birincisi: Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü kendimi savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldim.
İkincisi: Maruz bırakıldığım bu hukuksuzluğun öznesi ve sebebi olmadığınızı biliyorum. Söyleyeceklerimin hiçbirisinin şahsınızla bir ilgisi yoktur.”
İktidarı eleştirerek devam etti:
“Bakınız! Lütfen dikkat ediniz, Bunu herkesin duyması ve bilmesi gerekiyor! Her 100 lira için 135 lira faiz ödüyoruz.
Çok değil daha bir kaç yıl önce, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan 128 milyar dolar buharlaştırıldı. Sayın Yargıç, tekrar ediyorum. Millete ait 128 milyar dolar para, yandaşa ve 5'li çetelere arka kapıdan satılarak yok edildi.”
Kılıçdaroğlu, Hazine kaynaklarının nasıl yandaş şirketlere bağlandığını, kamu görevlerinde liyakat yerine biatın esas alındığını, kayırmacılığın, yolsuzluk, rüşvet iddialarının ayyuka çıktığını anlattıktan sonra, üzüntülerini şöyle dile getirdi:
“Üzgünüm Sayın Yargıç. Çocukları sorduğunda hep unutkan, sofraya oturulduğunda hep karnı tok olan anneler için üzgünüm. Beslenme, eğitim ve sağlık problemi yaşayan, katledilen, taciz ve tecavüze uğrayan, sevilmeyi ve gülmeyi unutan ve yatağa aç giren her bir evladımız için üzgünüm, kahroluyorum, yüreğime ağır geliyor. Torunlarına mahçup olan, faturasını ödeyemeyen emeklilerimiz için üzgünüm.
Evet, üzgünüm Sayın Yargıç. Daha bir kaç gün önce yokluktan ve yoksulluktan dolayı yanarak can veren 5 evladımız için üzgünüm.
Gece mesailerinde çalışan, orada çıkan meyveyi yemeden çocuğuna götüren, gece mesaiye kaldığı için evine geç giden, kendi gittiğinde çocuğu uyumuş olan ve sabah erken işe giderken yine çocuğunun yüzünü göremeyen emekçi anne-babalarımız için üzgünüm.
Yurtdışına kimisi kaçak yollarla, kimisi uzun uğraşlarla giden 300 bin genç için üzgünüm.”
Kılıçdaroğlu, konuşmasında Türkiye’nin en önemli sorunlarına değindi ve bu sorunları yaratanın iktidar olduğunu vurgulayarak Verges’in tanımladığı gibi bir kopuş savunması yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun yargıç karşısına çıkarılması CHP’de dayanışma duygularını da güçlendirdi.
Adliye binasının önü Kılıçdaroğlu’na destek için gelen CHP’liler ve vatandaşlarla doluydu.
Duruşma küçük bir salonda yapıldı.
Gelenlerin büyük çoğunluğu duruşmayı izleyemedi, dışarıda beklemek zorunda kaldı.
Ancak CHP yönetimi Kılıçdaroğlu’nun yanındaydı.
CHP lideri Özgür Özel, genel başkan yardımcıları, grup başkan vekilleri, milletvekilleri, büyükşehir belediye başkanları Kılıçdaroğlu’nu yalnız bırakmadılar.
CHP’nin dayanışmayı daha da güçlendirmesi gerekiyor.
Çünkü Türkiye’nin CHP’ye, CHP’nin dayanışmaya ihtiyacı var.