Son düzlük beklentisi…

Söz konusu seçim anketleriyse durumu biraz ağırdan almakta fayda var… Önceki seçimlerde “anket sonucu” denilerek ortaya atılan rakamların nasıl şişirilmiş olduğunu gören seçmenin de aynı kanaatte olduğunu gözlemliyoruz…

Güvenilirliğini ispatlamış birkaç araştırma şirketi arasındaki Areda Survey ve OPTİMAR’ın çalışmalarını ise dikkatle takip ediyoruz.

Hilmi Daşdemir yönetimindeki OPTİMAR sık sık araştırmalar yapıyor. Son seçimlerle ilgili isabetli sonuçlarıyla kamuoyunu bilgilendirdiğine şahit olduğumuz firma, yerel seçimler için de çalışmış.

24 gün arayla (2 Şubat ve 26 Şubat’ta) düzenlediği anketlerde “31 Mart seçimlerinde İBB için oyunuzu hangi partiye/adaya verirsiniz?” diye sormuşlar…

Yazımızdaki tablodan da anlaşılacağı gibi Murat Kurum’un oylarında ciddi sayılabilecek oranda gerileme (%46,5’tan %42,4’e) var. Bu durumu AK Parti kurmayları, İstanbul İl Teşkilatı mutlaka doğru bir şekilde okuyordur. Ancak biz yine de naçizane görüşümüzü ve uzun zamandır burada altını çizmeye çalıştığımız uyarılarımızı tekrarlamakta yarar görüyoruz:

Şarkısıyla, türküsüyle, filmleriyle, afişleriyle hem yayılma payı hem de kapsama alanı anlamında Ekrem İmamoğlu’nun yürüttüğü kampanyanın hayli etkili olduğu söylenebilir.

Kurum tarafında ise durum şöyle gözüküyor: Sayın Cumhurbaşkanı inanılmaz bir eforla ülkeyi şehir şehir, adım adım dolaşarak ‘tek başına bir ordu’ gibi müthiş bir siyasi çalışma yürütüyor. Yani yerel seçimlerde AK Parti, yıllardır yaptığı gibi, siyasi iletişim konusunda sırtını Sayın Cumhurbaşkanı’nın belagat ve enerjisine yaslamış sanki…

Durum ya böyle ya da AK Parti kurmayları İmamoğlu’nun bütün kurşunlarını harcamasını ve soluğunun tükenmesini bekliyor. Son düzlüğe, yani son üç haftaya, girilince rahmetli Erol Olçok tarzı, acayip etkili bir kampanyayla -içimden bangır bangır demek geliyor- İstanbul’da ortaya çıkacaklar herhâlde.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın İstanbul’a verdiği önem bilinir. Bu önemin gerekçesini anlamak içinse şu soru yeterlidir: “AK Parti Türkiye’deki bütün il ve ilçeleri alsa, ancak İstanbul, Ankara ve İzmir’i kaybetse AK Partililer ne hissederler?”

Bizce hüsran…

O nedenle bir kez daha altın kalın kalın çizmekte yarar var. Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde yürütülen siyasi iletişim, tabii ki işin temel direği. Ancak AK Parti’nin bir dönemin ikonik “Millet Eğilmez” (https://www.youtube.com/watch?v=80J0FCe69to) ve “Cumhur Başkanını Seçiyor” (https://www.youtube.com/watch?v=tvj8XdL-A8M) siyasi kampanya filmlerini çağrıştıracak ve duygulara en derin şekilde hitap ederek iletişim tarihine geçecek bir ‘büyük olay’ beklentisinde olduğumu belirtmek isterim.

2019 yerel seçimlerinde İstanbul’un neden kaybedildiğini AK Parti teşkilatı çok iyi analiz etmişti. İnşallah bir daha bu analizleri yapmaya gerek kalmaz.

 

Günün sözü

“Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir.”

J.K.Rowling

Gözümüze takılanlar…

* UPS, sıcaklık kontrollü araç filolarının 2030’da 23,7 milyar dolarlık değere ulaşacağını açıklayarak soğuk zincir pazarı için güvenli teslimat sağladığını belirtmiş (Selcan Çirişoğlu, Weber Shandwick). B2B, yani ‘işletmeden işletmeye’ ürün ve hizmetlerin iletişimi için mecralar, dolayısıyla imkânlar kısıtlıdır. Fakat soğuk zincir gibi ilaçtan gıdaya pek çok alanda ve herkesin hayatına dokunan bir konu, eşyanın tabiatı gereği her mecrada yer bulabilir. Basın bülteninin ‘dili’ bu doğrultuda düzenlenirse etkisi de artar.

* 16 yaşında gencecik bir piyanist İlyun Bürkev kızımız. Philadelphia Uluslararası Müzik Festivali “Virtual Concerto” yarışmasında kendi yaş kategorisinde birinci olmanın yanı sıra tüm kategorilerde birincilik elde ederek “Overall Runup” ödülünü kazanmış (Gülçin Ertunç, Brand İstanbul). Bükrev, Salzburg Mozarteum Üniversitesi Pre-College sınavlarını da birincilikle kazanmış. Devlet sanatçısı Gülsin Onay ile de çalışmalarını sürdüren İlyun Bürkev, Cumhuriyetimizin 100. yılında bir de Almanya turnesi yapmış. Gençlerimizin başarılarını takip etmeli, onlarla gurur duymalıyız.

* Saat markası Wainer’ın “Akıllı saat takmayan akıllı erkeklerin tercihi…” sloganlı reklam filmi TV’lerde dönüyor. Bir de akıllı saatler mail, attığınız adımlar, SMS’leriniz, tansiyonunuz hava durumu gibi pek çok şeyi gösterir ama Wainer zamanı ve tarzınızı gösterir, mesajını verdiği filmi var. ‘Rakip yönelimli’ pazarlama denilen bu türden iletişim aksiyonları bizde pek yapılmaz. Çünkü hedef kitlede rakibi küçük düşürme gibi algılanarak pek hoş karşılanmaz. Ancak Wainer’inki gibi başarılı uygulamalara, biraz da rakip marka doğrudan işaret edilmediğinden itiraz olacağını sanmıyoruz.

* Areda Survey araştırma şirketi olarak, Türk toplumunun paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma kültürünü araştırmış. Türkiye genelinde 2.094 kişinin katılımıyla yapılan çalışmaya göre; halkın yüzde 51,2’si Türk toplumunun dayanışma ruhunun giderek azaldığını düşünüyormuş. Ayrıca, katılımcıların yüzde 57,3’ü Türk toplumundaki kültürel değerlerin olumsuz yönde değiştiğini belirtmiş (Feyza Nur Akdeniz, Areda). Kültürümüzün en önemli temeli olan inanç sistemimizin mübarek ayı Ramazan öncesinde bu araştırmanın yayınlanması çok kıymetli; şükretmeyi, nimeti paylaşmayı, sabrı bir kez daha tecrübe etmeden önce dönüp kendimize bakmamıza vesile olduğu için…