İmamoğlu biraz Yavaş!

Son bir ayda sırasıyla Kırşehir, Gemlik, Samsun, Kayseri’de kitap fuarı, konferans, imza günü programlarındaydık. Gittiğimiz yere kendimizi de götürdük! Zaten Ankara’nın gündemi Anadolu’nun da derdi.

Her yerde birinci sırada ekonomi... Kayseri’de de öyle. Üretime dayalı alanlarda faaliyet gösterenler dertli. Bir yurttaş, “Stok, ucuza bulup aracılık etmek gibi işlere girenler bir nebze para kazanıyor. Sanayide, tarımda üretim çok riskli alanlar haline geldi” diye durumu özetledi.

Ekonomiye dayalı konuşmaların devamı şu cümleye bağlandı:

- Kurtarın bizi!

Bu nasıl olacak sorusu beraberinde önümüzdeki seçimde cumhurbaşkanı adayı kim olur çengeline takıldı.

***

Bir sohbeti paylaşmadan geçemeyeceğiz...

Bilgi Yayınevi standında üç aile karşımda duruyordu. Konu cumhurbaşkanı adayına gelince sordum:

- Hedefe kiminle varılır?

İlk, iki kişilik aileden kadın öğretmen atıldı:

- Mansur Yavaş diyorum ben. Ağır abi...

Daha “abi” sözcüğünün sonu gelmeden öteki uçtaki dört kişilik ailenin en büyüğü ile torun söze girdi:

- Ekrem... Ekrem... İmamoğlu... O da hızlı abi!

İki taraf tercihlerinin ana nedenini biri “ağır” biri “hızlı” diyerek özetlemişti. Sohbetin devamında gerekçelerini sıraladılar.

Yavaş olmalıydı... Bu dönemden ancak ağırbaşlı bir duruşla çıkılırdı.

İmamoğlu olmalıydı... Bu dönemi aşmak için toplum katında Erdoğan’ı yenecek bir kişi gerekliydi.

Sohbet derinleştikçe taraflar orta noktayı bulmak yerine tercihlerinin haklılığını anlatmaya çalıştılar. Araya girdim:

“Yavaş birleştirici güce sahip, tarafsızlık zemininde bir cumhurbaşkanı olsa... İmamoğlu icracı bir başbakanlık koltuğunda ya da cumhurbaşkanı yardımcılığı gibi bir makamda olsa, ne dersiniz?”

Sohbete çevreden katılanlar da oldu. Büyük çoğunluk buna sıcak baktı!

***

Yaşadığımız bir diyaloğu aktardık.

İmamoğlu da Yavaş da “partim aday gösterirse” diye söze başlıyor. Bunu şöyle yorumlayabiliriz:

Kimilerinin iddia ettiği gibi CHP aday göstermezse başka arayışa girecek olan yok!

Bu noktada sürecin iyi yönetilmesi çok önemli. Eğer bu gidiş dalgalanmaya bırakılırsa İmamoğlu ve Yavaş taraftarları kendi içinde kemikleşebilir. İleride kırılmalar yaşanabilir.

Topluma şimdiden güven veren bir yol haritasının sunulması daha sağlıklı görünüyor.

Mevcut çatallaşma AKP’nin çok istediği bir durum. AKP’ye göre en güzeli Yavaş’la İmamoğlu arasında çatlak oluşması, bunun zamanla derinleşmesi. Bu olursa İmamoğlu’na yasak getirilmemesi, iki adayın birbirini aşağı çekmesi...

Elbette bu oyuna gelmeyeceklerdir. Ancak sürecin dalgalanmada kalması yol kazalarına gebe!

CHP’ye oy verilebilirlik oranı yüksek.

Merkez sağdakiler, “CHP bize başka seçenek aratmasın” diyor.

Bir Yeniden Refah Partili, “İktidar üstümüze çok geliyor. Biz Tayyip’in karşısında kim güçlüyse ona oy veririz” cümlesini çok kararlı kurdu.

CHP’nin içindeki dalgalanma başka yazı konusu. İmamoğlu ile Yavaş’ın parti içindeki gücü asimetrik. Ancak oy CHP içinden değil Türkiye’den istenecek!

1974-1977 seçimlerini yaşayanlar, “Sadece isimleri konuşmak yanlış. CHP halkın yorulmadan anlayabileceği bir yol haritası sunmalı” diyor.

Sonuç olarak “Aday bulamaz” denilen CHP’nin şimdiden kazanma olasılığı yüksek iki aday adayına sahip olması güzel. Yavaş ve İmamoğlu iyi bir taban da edindi.

Bu iki gücü aynı kulvara sokmak şart!

Kayseri’den dönerken gece karanlığında not defterine şunu yazdık:

İmamoğlu biraz Yavaş ol!