CHP’liler neye göre ‘zam’ yapacak?!

Yıllık bazdaki enflasyon rakamları önemli midir?.. Birkaç açıdan çok önemlidirler.

Birincisi ve en önemlisi; başta memur maaşları olmak üzere tüm çalışan dünyasının emekleri karşılığında aldıkları aylık ücretin artışında yıllık enflasyon rakamları dikkate alınır.

İkincisi; eğilimi gösterir. Yani, enflasyonla mücadelede olumlu adımlar atılıyor mu, atılmıyor mu; trend artış yönünde mi, azalış yönünde mi… Bunlarla ilgili fikir verir…

Üçüncüsü de işin siyasi boyutudur. Mevcut iktidarın başarı kriterlerinden biri kabul edilir…

Ülkemizde, her konuda olduğu gibi, enflasyon hesaplanmasında da ‘karpuz efekti’ denilen durum söz konusudur… Devletin resmî kurumu TÜİK’in açıkladığı rakam karşısında, özellikle CHP’nin etki ve kontrolü altında çalıştığı iddia edilen sözde bağımsız(!), Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) ortaya koyduğu rakamlar ortadan yarılmış bir karpuz manzarası yaratıyor.

CHP yönetimine göre TÜİK rakamları yok hükmündedir. İktidara göre de ENAG’ınkiler…

Son açıklanan rakamlara bir bakalım… TÜİK, yıllık enflasyon oranının yüzde 49,38 olduğunu tespit etmiş. ENAG ise yüzde 88,63 demiş. Aradaki makas, her zamanki gibi alabildiğine açık…

O hâlde soru şu: Sizce gönülden ve omurilikten CHP’ye bağlı büyük ve orta boy şirketlerin patronları -ki karpuzun diğer yarısı olarak TÜİK’in değil, ENAG’ın verisini ‘gerçek’ kabul ediyorlar- çalışanlarına zam yaparken hangi rakamdan yola çıkacaklar… İşte size dört şık:

ENAG’ın rakamlarını ölçüt olarak alıp, zamları da yüzde 90 civarında yapacaklar.

TÜİK’in rakamlarını ölçüt olarak alıp, yüzde 50 civarında zam yapacaklar.

İki rakamın ortalamasını hesaplayıp, yaklaşık yüzde 70 oranlarında zam yapacaklar.

Kafalarına göre takılacaklar.

Samimiyet, işte böyle durumlarda ortaya çıkar. İstediğinize sorun kahir çoğunluk, CHP’li iş insanlarının ‘b şıkkı’nı tercih edeceğini söyleyecektir.

Laf ebeliğine gelince mangalda kül bırakmayanlar, hayatın gerçekleriyle karşılaştıklarında yelkenleri hemen suya indiriverirler… Tıpkı Sayın Cumhurbaşkanı 1 Ekim’deki TBMM açılışına geldiğinde ayağa kalkma konusunda ‘grup kararı’ alınmasına rağmen buna uymayarak oturmaya devam eden bazı CHP milletvekilleri ile Meclis’e bu yüzden hiç uğramayan 60 CHP’linin kafalarını kuma gömmeleri gibi…

Devlet Bahçeli’nin muhalefet saflarına selam vermesini, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bazı medeni ve beşerî davranışlarını eleştirip, Parti içinde nifak tohumları ekmek için birbirleriyle yarışan bir kısım hizipçi, ortodoks gerici CHP’liler, önümüzdeki dönemde büyük bir olasılıkla kendi kazdıkları kuyuya düşeceklerdir.

Günün sözü

"Ani kararlar alıp onları yerine getirmeyenler; sıradan olan ve sözünde durmayanlar; ahmak ve yalancıdırlar.”

Konfüçyüs

Gözümüze takılanlar… 

Uluslararası bir kavram vardır; “Game Changer”. Türkçede ise aşağı yukarı “Oyun Değiştirici” olarak karşılanabilir. Yakından tanıma ve birlikte çalışma fırsatı bulduğum rahmetli Güneri Cıvaoğlu böyle bir yönetici ve basın mensubuydu… Onun döneminden önce gazeteciler, sadece simit ve çayla idare eden, işine paradan çok sevdası nedeniyle bağlı ve ‘iyi yaşam’ı hiçbir zaman hak etmediği düşünülen bir kesimdi. Cıvaoğlu, oyunu değiştirdi. Öyle ki “Acaba bana ne zaman teklifte bulunacak, transfer ücretim ne olacak” diye beklenti içine girmiş ne çok gazeteci vardı… Nitelikli yaşam koşullarına sahip olmanın utanılacak bir şey olmadığını, kendisini hırpalamaya çalışan ‘vasat görüşlü vasıfsız’ çoğunluğun melanetine rağmen sonuna kadar savundu… Efsane olarak anılması için pek çok neden var; bizce en başta geleni bu özelliği… Ruhu şad olsun…

Çevrim içi eğitim platformu Teedo’nun CMO’su (Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı) Cansu Karagül, ‘iç mobilite’nin, yeteneklerin elde tutulması ve verimliliğin artırılması için en güçlü stratejilerden biri hâline geldiğini söylemiş (Berker Ayvacı, Update). Yani, firmadaki çalışanlardan vazgeçmemek, gerekliyse farklı birim ya da pozisyonlarda değerlendirmek ve personelin gelişimine yatırım yapmak, onları işten çıkarıp yerine yenilerini almaktan çok daha az maliyetli… 1999 yılından beri Türk Patent Enstitüsü tarafından Bersay İletişim Danışmanlığı’na tescil edilen İnsan Kıymetleri® kavramını öneriyoruz. “İnsan Kaynakları” gibi çalışanın tüketilip bir kenara atılması anlayışına dayanan yaklaşım yerine sunulan ‘kıymet’ kavramı, çalışanın da firmaların da verimliliği için esastır ve de insana saygılı yaklaşımıyla onu korurken ekonomik istikrar ile son günlerin moda kavramı “wellbeing” (çok katmanlı ‘iyilik hâli’ gibi çevrilebilir) için olmazsa olmazdır.

Türk Telekom, “İstanbul Kültür Yolu Festivali” kapsamında Dünya Yaşlılar Günü’nde AKM Türk Telekom Açık Hava Sahnesi’ndeki Kıraç konserinde Darülaceze sakinlerini ağırlamış. Büyüklerimiz, Türk Telekom Opera Salonu’nu ve ünlü sanatçıların sergilerini de gezmişler. Firma, bir süredir kullandığı “Değerli Hissettirir” sloganı doğrultusundaki erişilebilirlik sağlayan bu aksiyonuyla ‘varoluş nedeni’ne uygun bir adım atmış.

Vakıf Katılım’ın, Cumhuriyetin 100. yılı için hazırladığı, “Kalkınma Seferberliğimiz 100. Yaşında” reklam filmi (https://shorturl.at/g9wMr), 50’ye yakın ülkeden markaların 800’ün üzerinde projeyle yarıştığı Cannes Kurumsal Medya & TV yarışmasında “En İyi Prodüksiyon” dalında büyük ödülün sahibi olmuş. Reklam filmi daha önce de New York Festivali TV & Film Ödülleri ile US International Ödülleri’nde derecelere layık görülmüş (Burcu Bildikseven, Desibel). Kutlarız…