Eski ABD Başkanı Donald Trump, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile seçim yarışında yaptığı canlı yayın tartışmasında tekrarladı: “Seçildiğimde 24 saat içerisinde Ukrayna’daki savaşı durduracağım.”

Trump’ın bunu gerçekleştirebilmesi için Amerikan mali sermaye sınıfını hem seçimde hem de seçim sonrasındaki iç mücadelede yenebilmesi gerekiyor. Zira Ukrayna’da son Ukraynalı kalana kadar “uzun savaş” isteyen asıl kesim mali sermayedir, finans kapitaldir.

BURNS VE MOORE’UN ORTAK MESAJI

CIA-MI6 şeflerinin ortak deklarasyonu da aslında bir yönüyle Trump’a ve onu destekleyen sermaye kesimlerine, bir yönüyle de Avrupa’ya mesajdır.

CIA Direktörü William J. Burns ile MI6 Başkanı Richard Moore’un ortak kaleme aldıkları ve 7 Eylül’de Financial Times’ta yayımlanan makale, üç temel mesaj veriyor: 

1) Artık çekişmeli bir uluslararası sistem var ve CIA ile MI6 birlikte direniyor ama bu işbirliğini özel sektörle olan ortaklık ağıyla güçlendirmeliyiz.

2) ABD ve İngiltere, Ukrayna’yı savunmaktan vazgeçemez.

3) CIA ve MI6 için asıl zorluk Çin’dir; buna göre hazırlanıyoruz. Çin’i Rusya, Ortadoğu ve ekonomi alanındaki mücadele izliyor.

SCHOLZ’UN ÇIKIŞI

Ukrayna’nın Kursk saldırısı 5 Kasım seçimi öncesinde ABD’yi “uzun savaş” stratejisinde tutmak için CIA ve Pentagon tarafından planlanmış bir saldırıydı. Ukrayna Batı’nın büyük desteğiyle bin kilometrekarelik alanı köprü başı yapmaya çalışırken Rusya bu süreçte Donetsk’in batısında bunun birkaç katı alanı ele geçirdi.

Kurks’teki durum, ABD mali sermaye sınıfını memnun edemese de Alman sanayi sınıfı için yeni bir hamle yapma fırsatı doğurdu muhtemelen. Alman Şansölyesi Olaf Scholz’un şu çıkışı buna işaret olmalı: “Ukrayna’da barışla ilgili yeni bir konferans daha yapılmalı. Üstelik Rusya da müzakere masasında olmalı. Bu görevi şimdi yerine getirmeliyiz.”

Amerikan mali sermayesi, askeri endüstrisi, enerji şirketleri Ukrayna’da savaşın uzamasından memnun ama savaş uzadıkça bu Alman sanayisini zayıflatıyor. Geçen yıl binlerce şirket iflas etmişti, bu yıl sayı daha da arttı: Almanya’daki iflas eden şirket sayısı, bu yılın ilk yarısında, geçen yıla göre yüzde 24.9 artarak 10 bin 702 şirketin istifasına ulaştı.

DRAGHİ’NİN RAPORU

Ukrayna krizi sadece Almana’yı değil, Avrupa’yı tümden olumsuz etkiledi. ABD’nin Avrupa’yı Rusya’ya karşı yaptırımlara zorlaması, Rusya-Avrupa ucuz enerji işbirliğini kesmesi Avrupa ülkelerinin ekonomilerini çok olumsuz etkiledi. 

İşte Avrupa Komisyonu bu amaçla eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi’den “Avrupa sanayisi için yeni bir çıkış/çare stratejisi” hazırlamasını istemişti. Draghi raporunu bu hafta sundu. Özetle rapor AB’nin yılda ek 800 milyar Avro yatırıma ihtiyacı olduğuna işaret ediyor! Rapor ayrıca “kamu desteği olmadan özel sektör finansmanının yetmeyeceğini” saptıyor ve AB düzeyinde yeni vergi çağrısı yapıyor.

İşin daha önemli yanı ise Draghi’nin Avrupa Parlamentosu üyelerine ve daha sonra  üye ülke diplomatlarına yaptığı sunumlarda, hem Çin’den ama hem de ABD’den, “Avrupa’nın ekonomik rakipleri” diye bahsetmesi oldu.

FİNAL DEĞİL BAŞLANGIÇ

Kısacası ABD’de Donald Trump ile mali sermaye, Avrupa’da stratejik özerkçilerle transatlantikçiler, Almanya içinde “iki Almanya” çarpışıyor. 

5 Kasım ise final değil, yeni bir başlangıç olacak.

Peki Türkiye bu tablodan nasıl etkilenecek, bu çelişmelerden yararlanabilecek mi? Bizim için ise asıl mesele bu elbette.

Former US President Donald Trump repeated in a live broadcast debate with US Vice President Kamala Harris in the election race: "When I am elected, I will stop the war in Ukraine within 24 hours."

In order for Trump to achieve this, he needs to defeat the American financial capital class both in the election and in the internal struggle following the election. Because the real segment that wants a “long war” in Ukraine until the last Ukrainian remains is financial capital, finance capital.

JOINT MESSAGE FROM BURNS AND MOORE

The joint declaration of the CIA-MI6 chiefs is actually a message to Trump and the capital groups supporting him, and to Europe, in a sense.

The article, co-written by CIA Director William J. Burns and MI6 Director Richard Moore and published in the Financial Times on September 7, conveys three basic messages:

1) There is now a contested international system and the CIA and MI6 are resisting together, but we must strengthen this cooperation with a network of partnerships with the private sector.

2) The US and UK cannot give up on defending Ukraine.

3) The main challenge for the CIA and MI6 is China; we are preparing accordingly. China is followed by Russia, the Middle East and the struggle in the economic arena.

SCHOLZ'S EXIT

Ukraine’s Kursk offensive was an attack planned by the CIA and the Pentagon to keep the US in its “long war” strategy ahead of the November 5 election. While Ukraine, with the overwhelming support of the West, is trying to establish a bridgehead of 1,000 square kilometers, Russia has seized an area several times that size west of Donetsk in the process.

The situation in Kurks, although it may not please the US financial capital class, probably created an opportunity for the German industrial class to make a new move. The following statement by German Chancellor Olaf Scholz must be a sign of this: “A new conference on peace should be held in Ukraine. Moreover, Russia should also be at the negotiating table. We must fulfill this task now.”

American finance capital, military industry, energy companies are happy with the prolongation of the war in Ukraine, but the longer the war goes on, the weaker German industry becomes. Last year, thousands of companies went bankrupt, this year the number has increased even more: the number of bankrupt companies in Germany increased by 24.9 percent in the first half of this year compared to the previous year, reaching 10,702 companies that resigned.

DRAGHI'S REPORT

The Ukraine crisis has negatively affected not only Germany but also Europe as a whole. The US forcing Europe to impose sanctions on Russia and cutting off cheap energy cooperation between Russia and Europe have had a very negative impact on the economies of European countries.

For this purpose, the European Commission asked former European Central Bank President and former Italian Prime Minister Mario Draghi to prepare a “new exit/remedy strategy for European industry.” Draghi presented his report this week. In summary, the report points out that the EU needs an additional €800 billion in investment per year! The report also finds that “private sector financing will not be sufficient without public support” and calls for new taxes at the EU level.

What is more important is that Draghi referred to both China and the US as “Europe’s economic rivals” in his presentations to members of the European Parliament and later to member state diplomats.

NOT THE FINAL BUT THE BEGINNING

In short, Donald Trump and financial capital are clashing in the US, strategic autonomists and transatlanticists in Europe, and the “two Germanys” within Germany are clashing.

November 5th will not be a finale, but a new beginning.

So how will Türkiye be affected by this picture, will it be able to benefit from these contradictions? For us, this is of course the real issue.