Teğmenlerin mezuniyet töreni sonrasında kılıç çatarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demeleri gündem oldu.
Oysa teğmenler bir geleneği yerine getirdiler.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensupları kendilerini Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olarak tanımlarlar.
Bu da gayet doğaldır.
Türk askerlerinin ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu Atatürk’ü anmaları iktidar çevrelerinde rahatsızlık yarattı.
İktidar, teğmenlerin bu sözlerini “Milleti rahatsız eden eylem” olarak niteledi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, teğmenleri destekleyen bir açıklama yaptı.
Ancak sonradan bu açıklamasını sosyal medyadan kaldırdı.
MHP yetkilileri başlangıçta CHP ve İYİ Parti gibi teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demelerini onaylayan açıklamalar yapmışlardı.
Ancak sonradan MHP Lideri Devlet Bahçeli, teğmenlerin bu hareketinin açıklığa kavuşturulmasını istedi.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözünden bu millet rahatsız olmaz.
Sokağa çıkıp sivillere de sorsanız “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” yanıtını alırsınız.
Ancak iktidar yanlıları, tarikat, cemaat mensupları, FETÖ’yle ilişkisi olanlar rahatsız oldular.
İktidarın Atatürk’ün ilke ve devrimleriyle barışık olmadıkları bilinen bir gerçek.
Atatürk’ün ismini stadyumlardan, havaalanlarından kaldıran, kitaplardan ve milletin gönlünden silmeye çalışan birçok adım attılar.
Ama başarılı olamadılar.
Aksine Atatürk sevgisi her geçen gün daha büyüdü.
Milli bayramlarda, 10 Kasımlarda Anıtkabir’e milyonlar akmaya devam etti.
Atatürk sevgisini bu milletin gönlünden silmek mümkün değil.
Atatürk’ü anmalarını eleştiren iktidar yanlıları, tarikat ve cemaat mensupları arasında teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözlerini “beka sorunu” olarak niteleyenler, “darbe hazırlığı” olarak görenler oldu.
Oysa Türkiye’de kanlı darbe girişimini Atatürkçü komutanların tasfiye edilmesi sonrası yerlerine atanan FETÖ’cü komutanlar yaptı.
Darbeyi ise yine Atatürkçü askerler bastırdı.
Bu gerçek ortadayken teğmenleri beka sorunu olarak görmek, darbeci olarak damgalamak Atatürk karşıtlığından başka bir şey değil.
Türkiye’de beka sorunu olarak görülecek gelişmeler aranıyorsa, sayıları 10 milyonu aşan sığınmacılara ve Suriye sınırının hemen altında ABD’nin desteğiyle kurulan PKK devletçiliğine bakmak gerekir.
İktidarın teşviki ve himayesiyle Türkiye’ye sokulan 10 milyondan fazla Suriyeli, Afgan, Afrikalı sığınmacılar ileride önemli toplumsal ve siyasal sorunlara yol açacaktır.
Şimdiden birçok yerde sığınmacıların çıkardığı güvenlik sorunları, vatandaşlara, işyerlerine saldırılar yaşanmaya başladı.
Birçok yerleşim yerinde sığınmacıların nüfusu kısa süre sonra Türklerin nüfusundan fazla olacak.
ABD, Suriye’nin Kuzeyi’nde kurduğu ve korumaya aldığı PKK devletçiliğini Akdeniz’e ve Kuzey Irak’a doğru büyütmeyi hedefliyor.
Bu aşama geçildikten sonra sıra İran ve Türkiye’ye gelecek.
ABD’nin PKK devletçiği Türkiye için tehdide dönüşecek.
Bu, Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) açıkça ilân ettiği bir hedef.
İktidar beka sorunu arıyorsa bu iki sorun ortada duruyor.