Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninden sonra “Korsan yemin” yaptıran dönem birincisi Ebru Eroğlu’nun, “Neden böyle yaptınız?” diyen okul komutanına, “Yaptığımdan pişman değilim” diye yanıt verdiği iddiasını paylaştı.

Ben de bu yazıyı bilerek gecikmeli olarak yazdım. Ebru Teğmen’e ait olduğu iddia edilen bu çıkışın yalanlanmasını bekledim. Çünkü, bu bir meydan okumadır. Bu dil bir siyasetçiye yakışır. Ama disiplinin esas olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yeni katılan genç bir teğmenin bu çıkışı yapması kabullenilemez.

ASKERİ VESAYET KAYGISI

Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninden sonra dönem birincisi Ebru Teğmen’in yaptırdığı, “Korsan yemin” askeri vesayet kaygılarını yeniden gündeme taşıdı.

Teğmenlerin yemin hadisesi kısa sürede araçsallaştırıldı. Kimi teğmenlerin bu davranışını göklere çıkardı. 28 Şubat’ta, Cumhuriyet mitingleri dönemlerinde aktif olan isimler coşkulu bir şekilde destek verdiler. “Genç subaylar rahatsız” manşeti atanlar, 27 Mayıs darbesine övgüler dizenler, 28 Şubat’ın medya ayağını oluşturanlar korsan yemin olayına güzellemeler yaptılar.

İKİ UCA SAPMADAN

Bir kısmı korsan yemin olayına çiçekler attılar. Onların Mustafa Kemal’in kızları olduğunu savundular. Bir kısmı linç etmeye kalkıştı. Ama iki uca sapmadan korsan yemin olayını değerlendirmeliyiz.

Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki tavrına dikkatinizi çekmek istiyorum.

ERDOĞAN RAHATSIZ

1 Eylül Pazar günü Rixos Tersane İstanbul’un açılış töreninden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir grupla sohbet ediyor. Erdoğan’ın canının sıkkın olduğu dikkati çekiyor. “Harp Okulu’ndaki yemin olayına canım sıkıldı. Yaşar Paşa’yla konuşacağım” diyor.

3 Eylül tarihinde yapılan AK Parti MKYK toplantısında “Korsan yemin” olayı gündeme geliyor. MKYK üyesi

Emre Cemil Ayvalı, korsan yemin hadisesinin askeri vesayet endişelerini yeniden gündeme taşıdığına dikkat çekiyor. Deniz Ülke Arıboğan’ın, yemin hadisesi üzerine attığı tweeti gündeme getirip, eleştirilerde bulunuyor. Deniz Ülke hoca ile Emre Cemil Ayvalı bu tartışmayı sosyal medyadan da sürdürüyorlar.

ERDOĞAN MKYK’DA NE DİYOR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise MKYK toplantısının girişinde yaptığı konuşmada “korsan yemin” olayına değiniyor.

“Harp Okullarımızın mezuniyet törenlerine katıldım. Üç kızımız dönem birincisi oldular. Bu ilk kez oluyor. Normalde AK Parti döneminde kadınlar eve kapatıldı diyenlere de iyi bir cevap oldu. Kızlarımız çok kıymetli. Kızlar Anadolu’yu yansıtıyor. Sohbet ettim. Hatta birinin adı İkra. Biliyorsunuz İkra peygamberimize inen ilk ayetin adıdır. Oku demektir” diyor. Erdoğan sadece bunları söylemiyor. Bu konuşmanın devamı var.

“Yemin hadisesi ben varken olmadı. Biz oradayken olmadı. Biz ayrıldıktan sonra oluyor. Bunlar doğru değil. Bunlar öğrenci değil, mezun oldular. Kıtaya çıktılar. Milli Savunma Bakanlığımız detaylı inceleme yapacak” diye konuşuyor.

ÖMER ÇELİK’İN SÖZLERİ

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamaları da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MKYK toplantısında yaptığı değerlendirme ile örtüşüyor.

Ömer Çelik, korsan yemin üzerinden askeri vesayeti canlandırma çabası içinde olanlara cevap verdi. “Bir takım siyasetçi, aydın, emekli asker; ‘Bu görüntülerden hükümete mesaj verildi’ gibisinden üslupla konuşmaları... Bunların yaptığı şey eski vesayet anlayışının diriltilmeye çalışılması meselesidir. Bir de tabii bunlara cevap vereyim derken, milletin gözbebeği gibi baktığı TSK’nın geleceği için yetiştirilmiş teğmenlere hakaret edilmesi de kabul edilemez. Çerçeve budur” dedi.

Ama Ömer Çelik, teğmenlerin bir kısmının katıldığı yemin hadisesi hakkında inceleme yapılmayacağını söylemedi.

YALANLAMA

Korsan yemin olayıyla ilgili olarak teğmenler hakkında soruşturma başlatıldığı haberleri Milli Savunma Bakanlığı tarafından yalanlanmıştı. Bakanlığın açıklamasında, “Teğmenlerin okula çağrılarak haklarında sosyal medya paylaşımları nedeniyle tahkikat açıldığı iddiaları doğru değildir” denilmişti. Bakanlığın açıklamasında aynı zamanda bir uyarı vardı; “Harp Okullarının mezuniyet törenleri 30-31 Ağustos tarihlerinde yapılmış olup mezun olan teğmenlerin Harp Okulları ile idari bağı kalmamıştır” deniliyordu.

Burada önemli bir nüans var. Bu teğmenler artık öğrenci değil. Kıtaya çıkarak subay oldular. Bunlarla ilgili bir tahkikat yapılacaksa, birliklerinde göreve başladıkları zaman Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yapılacak.

GEREKEN İŞLEM YAPILACAK

Milli Savunma Bakanlığı’nın dün yapılan bilgilendirme toplantısında, “Önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; disipline aykırı hiçbir eylem, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır.

Bahse konu olay da her yönüyle incelenmektedir. İnceleme sonucunda yapılacak tespitlere göre; disiplin mevzuatı kapsamında kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan personel hakkında gereken işlemler yapılacaktır” denildi.

TSK’YI BAŞARILARIYLA KONUŞMAK

Geldiğimiz noktada biz Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Pençe-Kilit operasyonundaki başarısı ile Suriye’de Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı harekâtı ile konuşmak istiyoruz.

Üç genç kızımın Harp Okullarının dönem birincisi olmasının gururunu yaşamak istiyoruz.

Türk Silahlı Kuvvetleri bizim gözbebeğimiz: başka bir vatanımız, başka bir ordumuz yok.

O nedenle Üçüncü Dünya Savaşı’nın konuşulduğu, İsrail’in savaşı bölgemize yaymaya çalıştığı bir dönemde ordumuzu yıpratmamalıyız.

ASKER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK

Ama askeri vesayet dönemlerini çağrıştıran korsan yemin olayını görmezden gelemeyiz. Asker üzerinden siyaset yapmak kadar askerin siyaset yapması da yanlıştır. Genç teğmenlerin disiplinsizliklerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verdiği zarar hafızalarımızdaki canlılığını korumaktadır.

HARBİYELİ ALDANDI

 Darbelerin anası olan 27 Mayıs’ın parolası, “Harbiyeli aldanmaz”dı. Harbiyeli aldandı. Bir başbakan ve 2 bakanın idamına yol açan ve Türkiye’nin darbeler alaca karanlığına girmesini sağlayan 27 Mayıs darbesine öncülük ettiler. Talat Aydemir, eski Harp Okulu komutanı olarak 2 kez başarısız darbe girişiminde bulundu. 12 Mart öncesinde Doğan Avcıoğlu ve Mümtaz Soysal’ın liderliğini yaptığı, aydınlar ve askerlerin oluşturduğu 9 Mart cuntasının temelinde genç subaylar vardı.

MİLLETİN KILICI

Bizim milletimiz askerini sever. Çünkü biz aynı zamanda asker milletiz. Bizim milletimiz genç teğmenlerin kılıç kuşanmasıyla iftihar eder. Ama bizim milletimiz genç teğmenlerin kendisine kılıç göstermesini sevmez. Çünkü o üniformalar bu devletin verdiği üniformalardır. O kılıçlar bu milletin kuşandırdığı kılıçlardır. Milletin kılıcı, millete çevrilmez.

Retired Colonel Ahmet Zeki Üçok shared the claim that Ebru Eroğlu, the top student of the term, who made him take a "pirate oath" after the graduation ceremony of the Military Academy, responded to the school commander's question, "Why did you do this?" by saying, "I don't regret what I did."

I also wrote this article with a deliberate delay. I expected this statement, which is claimed to belong to Lieutenant Ebru , to be denied. Because, this is a challenge. This language is befitting of a politician. However, it is unacceptable for a young lieutenant who has just joined the Turkish Armed Forces, where discipline is essential, to make this statement.

MILITARY  GUARDIANSHIP ANXIETY

The “Pirate Oath” taken by first-year Lieutenant Ebru after the graduation ceremony at the Military Academy brought military guardianship concerns back to the agenda.

The lieutenants’ oath incident was instrumentalized in a short time. Some praised the lieutenants’ behavior to the skies. On February 28, names that were active during the Republic rallies gave enthusiastic support. Those who ran headlines such as “ Young officers are disturbed ,” those who praised the May 27 coup, and those who formed the media leg of February 28 glorified the pirate oath incident.

WITHOUT GOING TO TWO EXTREMDS

Some threw flowers at the pirate oath incident. They claimed that they were Mustafa Kemal 's daughters. Some tried to lynch them. But we should evaluate the pirate oath incident without straying from two extremes.

First, I would like to draw your attention to President Erdoğan 's stance on this issue.

ERDOGAN IS DISTURBED

After the opening ceremony of Rixos Tersane Istanbul on Sunday, September 1, President Erdoğan is chatting with a group. It is noticeable that Erdoğan is upset. “ I am upset about the oath incident at the Military Academy. I will talk to Yaşar Pasha, ” he says. The “ pirate oath ” incident comes up

in the AK Party Central Executive Committee meeting held on September 3. Central Executive Committee member Emre Cemil Ayvalı draws attention to the fact that the pirate oath incident has brought concerns about military tutelage back to the agenda. He brings up Deniz Ülke Arıboğan ’s tweet about the oath incident and criticizes it. Deniz Ülke Hoca and Emre Cemil Ayvalı continue this discussion on social media.

WHAT DOES ERDOĞAN SAY AT THE MKYK?

President Erdoğan touches upon the " pirate oath " incident in his speech at the entrance of the MKYK meeting.

“ I attended the graduation ceremonies of our Military Academy. Three of our girls were first in their term. This is the first time this has happened. It was also a good response to those who say that women were normally locked up in their homes during the AKP period. Our girls are very valuable. Girls reflect Anatolia. I had a conversation. In fact, one of them is called Ikra. As you know, Ikra is the name of the first verse sent down to our prophet. It means read, ” he says. Erdoğan does not just say these. There is more to this conversation.

" The oath incident did not happen while I was there. It did not happen while we were there. It happened after we left. These are not true. These are not students, they graduated. They went to the continent. Our Ministry of National Defense will conduct a detailed investigation, " he says.

WORDS OF ÖMER ÇELİK 

The statements of AK Party Spokesperson Ömer Çelik also coincide with the assessment made by President Erdoğan at the Central Executive Board meeting.

Ömer Çelik responded to those who are trying to revive military tutelage through pirate oaths. “ A group of politicians, intellectuals, retired soldiers; speaking in a tone like ‘These images have given a message to the government’... What they are doing is an attempt to revive the old tutelage understanding. And of course, while trying to respond to these, insulting the lieutenants who were trained for the future of the TSK, which the nation looks up to, is unacceptable. This is the framework, ” he said.

But Ömer Çelik did not say that there would be no investigation into the oath incident in which some of the lieutenants participated.

DENIAL

The Ministry of National Defense denied the news that an investigation had been launched into the lieutenants regarding the pirate oath incident. The ministry’s statement said, “ The claims that the lieutenants were called to school and an investigation was opened into them due to their social media posts are not true .” The ministry’s statement also included a warning; “ The graduation ceremonies of the Military Academy were held on August 30-31 and the graduating lieutenants no longer have administrative ties with the Military Academy .”

There is an important nuance here. These lieutenants are no longer students. They went to the continent and became officers. If there is to be an investigation into them, it will be done by the Land Forces Command when they start working in their units.

NECESSARY ACTION  WILL BE TAKEN

In the information meeting held yesterday by the Ministry of National Defense, it was stated that “ In our Turkish Armed Forces, whose priority is to maintain established discipline; there should be no doubt that no action, incident or situation contrary to discipline will be tolerated.

The incident in question is also being examined in every aspect. According to the findings to be made as a result of the examination; necessary actions will be taken against personnel who have intent, fault, negligence or responsibility within the scope of disciplinary legislation.”

TALKING ABOUT THE TAF WITH ITS ACHIEVEMENTS

At this point, we want to talk about the Turkish Armed Forces with its success in Operation Claw-Lock and the Euphrates Shield, Peace Spring and Olive Branch operations in Syria.

We want to experience the pride of our three young daughters being the top students of the Military Academy.

The Turkish Armed Forces are the apple of our eye: we have no other homeland, no other army.

Therefore, we should not wear out our army at a time when World War III is being discussed and Israel is trying to spread the war into our region.

DOING POLITICS THROUGH THE SOLDIER 

But we cannot ignore the pirate oath incident, which reminds us of the periods of military tutelage. It is wrong for soldiers to engage in politics as much as it is wrong to engage in politics through soldiers. The damage that the indiscipline of young lieutenants has done to the Turkish Armed Forces is still vivid in our memories.

THE HARBITER WAS DECEIVED

 The motto of May 27, the mother of coups, was “ The military cadet cannot be fooled .” The military cadet was fooled. They led the May 27 coup, which led to the execution of a prime minister and 2 ministers and ensured that Turkey entered the twilight of coups . Talat Aydemir , as the former commander of the Military Academy, made 2 unsuccessful coup attempts. Before March 12, the foundation of the March 9 junta, led by Doğan Avcıoğlu and Mümtaz Soysal and formed by intellectuals and soldiers, was comprised of young officers.

SWORD OF THE NATION

Our nation loves its soldiers. Because we are also a soldier nation. Our nation takes pride in the fact that young lieutenants wear swords. But our nation does not like young lieutenants to show their swords to it. Because those uniforms are the uniforms given by this state. Those swords are the swords worn by this nation. The sword of the nation cannot be turned against the nation.