Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, dün Yeniden Refah Partisi’nden (YRP) istifa ettiğini açıkladı.

Aslında, “Üyesi olduğunu sandığı partiden” demek daha doğru diye düşünüyorum.

Çünkü Gülpınar, istifa açıklamasından sonra ilişkisini sonlandırmak için girdiği e-devlet uygulamasında, belediye başkanı seçildiği YRP’ye üye olmadığını fark etti.

Bu tuhaflık YRP’nin kurumsallaşamadığını düşündürüyor.

Fatih Erbakan’ın başarısı; İyi Parti, Saadet, DEVA ve Gelecek’in temas edemediği bir toplumsal damarı keşfedip yakalamasaydı. Kendisini siyasal ve kültürel olarak Cumhur İttifakı içinde konumlandıran seçmen AK Parti’yi cezalandırmak için adres arıyordu.

O adres, YRP oldu.

YRP, Mehmet Kasım Gülpınar gibi, AK Parti ile anlaşmazlığa düşmüş ya da Erdoğan tarafından aday gösterilmeyen siyasetçilerle çıkara dayalı bir ittifak kurdu. Ve eski AK Partili adaylarla eski AK Parti seçmeninin oyunu aldı.

Bu stratejisi sayesinde 31 Mart’ta 2.7 milyon oyla üçüncü parti olmayı başardı.

Şanlıurfa ve Yozgat dahil, 65 belediye kazandı.

Üye sayısı 400 bine ulaştı.

Ancak YRP, konjonktürel ve hormonlu büyümeyi yönetemedi. Kurumsallaşmasını tamamlayamadığı, deneyimli siyasi kadrolardan yoksun olduğu için parti kimliğini inşa edemedi.

‘Asrı Saadet’ şeklinde tasvir ettikleri Milli Görüş anlatısı, ideolojik boşluğu doldurmaya yetmedi. Erdoğan’ın 22 yıldır zafere boğduğu muhafazakar mahalleyi Erbakan’ın ‘sünnetiyle’ avutmak mümkün değildi.

AK Parti’ye geçer

31 Mart’tan önce ekonomik tepkilerden kaynaklı AK Parti’den YRP’ye boşalan öfke seli, eşyanın tabiatı gereği, fırtına dindiğinde yatağına çekiliyor.

Gülpınar, büyük ihtimalle AK Parti’ye geçecek.

Dün görüştüğüm üst düzey bir AK Partili’ye “Gülpınar, size mi katılacak?” diye sorduğumda bana şu yanıtı verdi:

“Kısa vadede olmaz.”

Demek oluyor ki…

Gülpınar’ın katılımı sadece bir zamanlama meselesi.

AK Parti, Gülpınar’ı 14 Ağustos’taki 23. kuruluş yıldönümünde saflarına katmak için çok uğraşmıştı. Tüm çabalara rağmen ikna edilemedi. Ancak diyalog kapısı kapatılmadı. Görüşme ve pazarlıklar sonuç verdi.

Gülpınar, şimdilik istifa etti.

Yarın istifasının yol açtığı tartışmalar yatıştığında, milletvekili, Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi ve Genel Başkan Danışmanı olduğu ‘yuvasına’ dönecektir.

Zaten Gürpınar, “Büyük konuşmak istemiyorum” diyerek, AK Parti’ye yeşil ışık yakıyor.

Gülpınar, AK Parti’ye geçiş için ‘Büyük konuşmam’ diyor

Neden Yeniden Refah’tan istifa ettiniz?

Kimseyi eleştirmek istemiyorum. Hemen hemen tüm partiler, sağdan soldan fark etmez, kendilerinden aday olmamızı istediler. Tercihi bu şekilde kullandık. Bizim de (YRP’ye) katkımız oldu. Onların da bize katkısı oldu. Ama bir yerden sonra tıkanıyorsunuz. Burada parti kimliği ve çatısı engel oluşturmaya başlıyor.

Fatih Erbakan’ın engelleyemeyeceği şeyler var. Yerelde başka tür sıkıntılar var. İlk günden fazla dillendirmedim.

Sadece şunu söyleyeceğim: AK Parti’den istifamı e-devlet’ten yapmıştım. Yine aynısını yapayım dedim, e-devlete girdim. “Hiçbir partiye üyeliğiniz bulunmamaktadır” diyor.

Üye değil miydiniz?

Üye değilmişim! Vallahi bak, şaka değil, yeminle.

Üye olduğunuzu hatırlıyor musunuz?

Ben hatırlamıyorum. Başta evrak verdik ama herhalde adaylık için müracaattı. O süreçte dikkat etmedim.

Yani istifa ettiniz ama zaten üye değilmişsiniz.

(Gülüyor) Onu söylüyorum. Kurumsallık açısından sadece bunu değerlendirseniz yeter. Kurumsal yapı her zaman önemli. Benim bıraktığım AK Parti’de kurumsal bir yapı vardı. Eleştirdiğimiz çok konular vardı, çok sıkıntılar vardı ama kurumsal bir yapısı vardı.

Bir AK Partili yetkiliye, sizin katılıp katılmayacağınızı sordum. Dediler ki “Kısa vadede olmaz.” Ama orta ve uzun vadede olmayacağını söylemedi.

Siyaset böyle birşeydir, hayat böyle birşey.

Aranızda görüşme olduğunu duydum. AK Parti’nin kuruluş yıldönümünde sizin katılmanızı ya bekliyorlar ya da temenni ediyorlardı.

Temenni ediyorlardı.

Sizinle temasa geçtiler diye biliyorum.

Bir sürü dostumuz var orada, normal birşey. Hala görüşüyoruz birçok arkadaşla.

AK Parti’ye kapıyı kapatmıyorsunuz.

Ben hep “Kesinlikle belediye başkanı olmam. Kimse bu teklifle gelmesin, böyle bir ihtimal yok” derdim, büyük konuşurdum. Büyük konuşmanın zararı gördük. Bugün burada oturuyoruz. Büyük konuşmak istemiyorum. Ben bir canlı yayında “Kesinlikle geçmem” demişim. Bunun üstüne geçmek ne kadar uygun olur, sizin takdirinize bırakıyorum.

Bu söz bağlayıcı oldu yani.

Bağlayıcı olmuş benim için. O günün şartlarında söylemişiz.

Peki, o sözü söylemeseydiniz…

Tabi ki daha kolay olurdu. Ama millet Kasım Gülpınar’ı niye sevdi, niye takdir etti? “Sözünde duran adam, güvenilir adam…” (diye)

Anladığım kadarıyla zaman bırakmak istiyorsunuz.

Belki çok uzun bir zaman olur. Ve böyle gider.

Murat Kurum’la aranızda yumuşama olmuş. Taleplerinizi geri çevirmemiş diye duydum. Doğru mu?

Şu anda olumlu bir şey yok, öyle rahat değiliz. Destek görmüyoruz.

YRP’li olmak hizmet vermenize engel oluşturuyor muydu?

Hükümetle temasa geçip hiçbir bakanla görüşmedim. Yerelde sorunları halletmemiz lazım. Daha o boyuta gelemedik.

AK Parti’ye katılmanız için baskı oldu mu “İlla gel” diye.

Yok, baskı filan yok. Dost ortamında oluyor bu tip şeyler. İki arkadaş gibi konuşuyoruz. “Gelsen iyi olur, burası senin yuvan” gibi… Ne baskısı olacak? Biz bıraktığımızda şartlarımız ve konjonktür belliydi. Değişen birşey yok ki şu an.

Cumhurbaşkanıyla görüştünüz mü?

(Biraz düşünüyor) Yok, o şekilde henüz olmadı. Murat (Kurum) Bey’le görüştük. Urfa’ya geldiğinde, bir gün önce görüşmüştük.

Şanlıurfa Metropolitan Municipality Mayor Mehmet Kasım Gülpınar announced his resignation from the Yeni Welfare Party (YRP) yesterday.

Actually, I think it would be more accurate to say "From the party he thinks he is a member of."

Because Gülpınar realized in the e-government application she entered to end her relationship after her resignation announcement that she was not a member of the YRP, the party she was elected mayor of.

This oddity makes us think that YRP has failed to become institutionalized.

Fatih Erbakan 's success; If he had not discovered and captured a social vein that the Good Party, Saadet, DEVA and Future could not touch. The voters who positioned themselves politically and culturally within the People's Alliance were looking for an address to punish the AKP.

That address was YRP.

YRP formed an alliance based on interests with politicians who had disagreements with the AKP or were not nominated by Erdoğan, such as Mehmet Kasım Gülpınar. And it received the votes of former AKP candidates and former AKP voters.

Thanks to this strategy, it managed to become the third party with 2.7 million votes on March 31.

65 municipalities, including Şanlıurfa and Yozgat, won.

The number of members reached 400 thousand.

However, YRP could not manage the cyclical and hormonal growth. It could not build its party identity because it could not complete its institutionalization and lacked experienced political cadres.

The National Vision narrative, which they described as the 'Age of Felicity' , was not enough to fill the ideological gap. It was not possible to console the conservative neighborhood that Erdoğan had drowned in victory for 22 years with Erbakan's 'circumcision'.

He passes to the AK Party

The flood of anger that poured from the AK Party towards the YRP due to economic reactions before March 31st, in the nature of things, goes to bed when the storm passes.

Gülpınar will most likely switch to the AK Party.

When I asked a high-level AK Party member I met yesterday, “Will Gülpınar join you?” he gave me the following answer:

“Not in the short term.”

That means…

Gülpınar's participation is simply a matter of timing.

The AKP had tried very hard to include Gülpınar in its ranks on its 23rd anniversary on August 14. Despite all efforts, it could not be convinced. However, the door to dialogue was not closed. The meetings and negotiations yielded results.

Gülpınar has resigned for now.

Tomorrow, when the controversy surrounding his resignation has subsided, he will return to his 'home' where he is a member of parliament, a member of the Central Decision-Making Executive Board and an advisor to the Chairman.

By saying, "I don't want to talk big," Gürpınar is already giving the green light to the AK Party.

Gülpınar says 'I won't make a big speech' about transitioning to AK Party

Why did you resign from Refah?

I don't want to criticize anyone. Almost all parties, right or left, asked us to be their candidates. We used the preference in this way. We also contributed (to YRP). They also contributed to us. But after a while you get stuck. Here, the party identity and roof start to create an obstacle.

There are things that Fatih Erbakan cannot prevent. There are other types of problems locally. I did not talk about them more than the first day.

I will just say this: I resigned from the AK Party via e-government. I decided to do the same thing again and went into e-government. It says, "You are not a member of any party."

Not a member?

I wasn't a member! I swear to God, this is not a joke, I swear.

Do you remember being a member?

I don't remember. We submitted documents at first, but it was probably an application for candidacy. I didn't pay attention during that process.

So you resigned, but you weren't a member anyway.

(Laughs) That's what I'm saying. If you only evaluate this in terms of institutionality, it's enough. Institutional structure is always important. The AK Party that I left had an institutional structure. There were many issues we criticized, there were many problems, but it had an institutional structure.

I asked an AK Party official whether you would participate. They said, "Not in the short term." But they did not say it would not happen in the medium or long term.

Politics is like this, life is like this.

I heard that there was a meeting between you. They were either expecting or wishing for you to attend the anniversary of the foundation of the AK Party.

They were hoping.

I know they contacted you.

We have a lot of friends there, it's normal. We still see a lot of friends.

You are not closing the door to the AK Party.

I always used to say, “I will definitely not be a mayor. No one should come with this offer, there is no such possibility,” and I would talk big. We have seen the harm of talking big. We are sitting here today. I do not want to talk big. I said on a live broadcast, “I will definitely not pass.” I leave it to your discretion how appropriate it would be to pass on this.

So this promise was binding.

It was binding for me. We said it under the conditions of that day.

Well, if you hadn’t said that word…

Of course it would have been easier. But why did the people love and appreciate Kasım Gülpınar? "A man who keeps his word, a reliable man..." (he said)

I understand you want to take your time.

Maybe it will be a very long time. And so it goes.

I heard that there was a softening between you and Murat Kurum. He did not turn down your demands. Is that true?

There is nothing positive at the moment, we are not comfortable. We are not getting any support.

Did being a member of YRP prevent you from providing service?

I haven't contacted the government or met with any ministers. We need to solve the problems locally. We haven't reached that level yet.

Were there any pressures on you to join the AK Party, saying, “Come here.”

No, there is no pressure. These kinds of things happen in a friendly environment. We talk like two friends. Like, "You'd better come, this is your home"... What pressure will there be? When we left, our conditions and the conjuncture were clear. Nothing has changed now.

Have you met with the President?

(He thinks for a while) No, it hasn't happened that way yet. We met with Mr. Murat (Kurum). We met the day before when he came to Urfa.