154’lük listede değilim. Yazıya böyle bir başlık attığım için beni de bir sonraki listeye alırlar mı, ne dersiniz? Bu 154’lük liste, listeye girenler için mi tehdit özelliği taşıyor, girmeyen ve MHP ile ilgili sevilmeyecek bir yazı yazanlar – tavır koyanlar için mi? Yani ayağınızı denk alın uyarısı mı?
Bahçeli alel acele bir basın toplantısı yaparak “Hukuk içinde kalarak hesaplaşacağız” dedi. Bu ifade, tabanda listeyi “durumdan vazife çıkarma boyutunda anlayanlar çıkabilir”in önünü kesme hamlesi olarak yorumlandı.
Acaba öyle mi yorumlanmalı? Yoksa “Ben hukuk içinde diyorum ama liste de boşuna yayınlanmadı” algısının da önü açık mı? MHP’nin tepe noktalarından çıkan beyanatlar nefret dilini eksiltmiyor.
MHP böyle devam edemez, evet.
Ortada bir cinayet var. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı başkentte sokak ortasında katledilmiş. Sinan Ateş… Artık Türkiye bu ismi öğrendi.
Cinayetten sonra MHP, hiç de adeti olmayan bir tavrın içine girmiş. “Ülkücü” gencin katlinden sonra, “şehit” muamelesi göstermemek bir yana, aileye bir başsağlığı bile dilenmemiş. Üstelik sahiplenme gibi bir tavrın içine girilmemesi de talep edilmiş.
Sonra cinayetin bir yerlerde “ipini çekme – kalemini kırma” kararının ürünü olduğu ortaya çıkmış.
Sonra cinayetin iltisaklarında mevcut Ülkü Ocakları camiası görülmüş, Ülkü ocakları deyince MHP ile bağlantı söz konusu olmuş.
Bütün bunlar, MHP’nin iktidar ortağı olduğu bir dönemde yargının sağlıklı işleyip işlemeyeceği sorularını gündeme getirmiş.
Bunların medyada karşılık bulması kadar tabii bir şey olamaz. Ancak medyanın büyük bölümü iktidarın, daha doğrusu iktidarın Ak Parti ayağının kontrolünde olduğu, orada da Cumhur İttifakının başına bir şey gelmemesi için MHP’yi koruyup kollama gibi bir tavır bulunduğu için Sinan Ateş davasında MHP’yi üzecek bir tavırdan kaçınılıyor.
İş bu kadarla kalsaydı, medyanın geriye kalan kısmı cinayeti bu ölçüde gündemde tutamayabilirdi. Ne cinayetler zaman aşımına uğradı bu ülkede…
Ayşe Ateş diye bir kadın çıktı ve bütün kapıları çalarak kocasını katleden cinayet şebekesinin peşine düştü.
Hayret… Bir yere – birisine gidemedi: MHP’ye… Bahçeli’ye…
Neden ki?
Ülkücü idi Ayşe Ateş. Sinan Ateş’in babası, annesi, ablası tüm aile ülkücü idi. Onların ilk baş vuracağı adres MHP ya da Bahçeli değil miydi?
Ya da MHP’nin, Bahçeli’nin kol – kanat gereceği, acısını paylaşacağı ilk insanlar, Sinn’ın nnesi, babası, eşi değil miydi?
Niye olmadı?
Ne dersiniz, 154’lük listede Ayşe Ateş de olsaydı?
Anne de, abla da olsaydı…
Sinan Ateş listelenip de mi infaz edildi listelenmeden mi?
Sinan Ateş cinayetinin aydınlanması için yazı yazanlar, muhakkak ki en çok Sinan Ateş’in eşinin ve çocuklarının, annenin çığlıklarından etkilenmişlerdir.
MHP Genel Merkezi ya da Bahçeli, Ayşe Ateş’in çığlığını duymamış, ya da neden çığlık attığını anlamamış olabilirler mi?
Soruya bakın!
Demokratik bir ülkede böyle listeler yayınlanmaz. MHP, bu hedef göstermelerle pek çok insanın üzerine çöküldüğünü bilmiyor olamaz. “Hukukun içinde hesap sormak…” Bu söz, MHP genel merkezinin diline bakıldığında “İşit de inanma” tonunda söylenmiş gibi gözüküyor.
Bu noktada, Cumhur İttifakı’nın büyük ortağı, küçük ortağın hallerinden kendini ne kadar sorumlu hissediyor, sorusunu sormak gerekiyor.
Mesela Ak Parti, kendisine yönelik eleştiriler karşısında böyle 154’lük, 254’lük listeler yayınlamayı düşünür müydü?
Dün gece iktidar medyasının tv kanallarını biraz gezdim, liste konusunda kıvranma vardı. El öpme konusunda kıvranma vardı. Bahçeli’ye bir şey söyleyememek, Sinan Ateş cinayetini konuşmaktan kaçınmak, dava sürecinin sıkıntılı ilerlediği iddialarını göz ardı etmek… Tam bir kıvranma…
Oysa bu dönemin turnusol kağıtlarından birisi de Sinan Ateş davasıolacak, bu kesin. Nerede durdunuz? İktidarı sürdürmek için nelere katlandınız?
Tam de Erdoğan – Esed görüşmesi için adımlar atıldığı bir dönemde, iki ÖSO komutanının Bahçeli’yi ziyaretten sonra Alaattin Çakıcı ile“kasaturalı” fotoğraf çektirmesi ve onu sosyal medyadan servis etmesi sizi ilgilendiriyor mu?
Bakıyorum, Ayşe Ateş’in fena halde canı sıkılıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’na sorayım: MHP böyle devam edebilir mi? Cumhur İttifakı böyle devam edebilir mi?
Bu yazıyı bitirirken 154’lik listede adı bulunan İyi Parti lideri Müsavat Dervişoğlu’nun “Eline dava arkadaşlarının kanı bulaşmış alçaklar”tepkisini görmemek olmaz.