Ekonomimizin hikâyesini Şimşek yazabilir mi?

Türkiye'nin, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü FATF'nin Gri Listesi'nden çıkartılması günün konusu oldu. Bu sonucun elde edilmesinde başrolü oynayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Pazartesi sabahı Blommberg-HT yayınında yaptığı açıklamada bu sonucun kolay elde edilmediğini vurgulayarak "Gri Liste'ye girmek kolay ama çıkmak zor, bunu bir ekip çalışmasıyla sağladık, İçişleri ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkamazdık" dedi. 

Mehmet Şimşek bu önemli kararın, Türkiye'nin terörizmin finansmanıyla mücadeleyi bir öncelik haline getirdiğini de kanıtladığını ve bu karar sayesinde Türkiye'ye dış kaynak girişinin önemli ölçüde artacağını, hatta artmaya başladığını da belirtti ve geleceğe dönük olarak iyimser bir tablo çizdi. 

Şimşek, ekonominin hafızası

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat bölümünden mezun olan Mehmet Şimşek, yüksek lisansını İngiltere'de tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönerekRecepTayyip Erdoğan'ın kurduğu 60. Türkiye hükümetinde ekonomiden sorumlu bakan olarak görev aldı. Şimşek daha sonra 61,62,63 ve 64. hükümetlerde de görev yaptı.

Mehmet Şimşek'in böyle bir kariyerin sahibi olarak, Türkiye ekonomisinin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yönetimine girdiği uzun dönemin en önemli tanıklarından biri olduğu söylenebilir. Bu süreçte en unutulmaz anın ise 2018 yılında Başbakan Erdoğan'ın daha sonra dillere destan olan İngiltere ziyareti sırasında yaşanmış olduğunu tahmin ediyorum. Başbakan Erdoğan o ziyaret sırasında, kendisini merakla dinlemeye hazırlanan uluslararası finans kuruluşlarının üst düzey yetkililerine kendi özgün faiz teorisini anlatmış ve o andan itibaren uluslararası finans dünyasının gözünde Türkiye'nin itibarı yerle bir olmuştu. Bir söylentiye göre Mehmet Şimşek ile Erdoğan'ın yolları da bu olaydan sonra ayrılmıştı.

Erdoğan'ın kumarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomiyi siyasetin bir aracı olarak kullanmaya başladığı dönemde, kendi faiz teorisinin yanı sıra, ekonomi yönetimine getirdiği Nureddin Nebatigibi sıra dışı karakterler de kendi icatlarını denemeye kalkınca ipin ucu tamamen kaçtı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Erdoğan'ın talimatıyla faiz düşürmeye ve enflasyonu azdırmaya memur edildi. 

1970'lerden itibaren üç haneli azgın enflasyonla yaşamaya alışmış olan halkımız ise bir kez daha bu tuzağa düşürüldü. AK Parti iktidarının 2002-2007 arasında tek haneli rakamlara indirmeyi başardığı yıllık enflasyon yeniden üç haneli rakamlara tırmandı. Erdoğan'ın yetersiz kaynaklarla hızlı büyüme sevdası bir kez daha çıkmaza sürükledi ülkeyi.

Yetiş Mehmet yetiş

Sonunda işlerin sarpa sardığını Sayın Erdoğan bile anladı galiba ve bütün koşullarını kabul ederek Mehmet Şimşek'i imdada çağırdı. Mehmet Şimşek, akıldışı (irrasyonel) politikalara hiç itibar etmeyeceğini baştan ilan ederek bu zor görevi kabul etti. 

FTAF'nin son kararı da Türkiye ekonomisinin Şimşek ile birlikte yeni bir döneme girebileceğini düşündürüyor. Finans dünyasının verdiği ilk tepkiler de Türkiye'nin ihtiyacı olan kaynağı bulma şansının arttığını düşündürüyor. 

Siyasetteki yeni tablo önemli

Türkiye'yi yakından tanıyan Mehmet Şimşek'in, yerel seçimler sonrasında ülkede ve toplumda oluşmuş olan beklentileri unutmadan davranması ve inandırıcı olması büyük önem taşıyor. Türkiye, iktidarıyla ve muhalefetiyle, FATF kararı sonrasında doğabilecek fırsatları iyi değerlendirebilirse yeni ufuklara yönelebilir.