Bahçeli iktidara ne demeye çalışıyor?

Osman Kavala'yı içeride tutmanın AK Parti'ye ne yararı var, diye soran iktidara yardımcı gazeteciyi haşlamışlardı.

Haşlayanlar, MHP'liydi.

Sanki Erdoğan ve AK Parti, Kavala'yı bırakmak için bir yoklama çekiyor da MHP de tepksini, aracıya gösteriyordu. Elçiye zevâl olmaz, sözüne rağmen aralarındaki ulağa epey zevâl oldu.

Eğer öyleyse iktidar ortaklarının geçen haftaki bu mesaj değiş tokuşları, dumanla ilk haberleşmeleri değildi.

Yine öyleyse 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' yollu mesajlaşmaları bunla da kalmayacaktı.

Derken dün MHP lideri Bahçeli'den, 'son ihtar' havasında bir çıkış geldi.

Sözün muhatabı, görünürde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Ama Bahçeli'nin, onu aşan bir şey demeye çalıştığı muhakkak.

İlk bakışta görünen şu: Bahçeli'nin 23 Nisan bayram mesajında, iktidarın bir bakanına daha önce benzerine rastlamadığımız açıklıkta tepki var.

Şimşek, IMF Bahar Toplantıları'nda 'locals' diye bir tabir kullanmış, bu da kendi milletine 'yerel halk' dediği şeklinde çevrilmişti.

Şu cümlede geçiyordu:

"Yerel halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor."

Dili eleştirilmişti. Kendi halkından sömürge gibi bahsetmekle suçlanmıştı.

Yanlış anlaşılmadıysa tepki gösterenlere Bahçeli de katıldı, şöyle:

"Türk milletini 'yerel halk' ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asal sorumlusu olduğunu hiç kimse inkar edemeyecektir."

Ne demek istiyordu, son günlerde hangi skandallara maruz kalmıştık da sorumlusu Şimşek'in zihniyetiydi?

Hazine ve Maliye Bakanı, bir açıklamayla Şimşek'in sözlerine izah getirdi. 'Locals' tabirinin, uluslararası finans terminolojisinde 'yerel yatırımcılar' anlamına geldiğini söylüyor ve farklı anlamlara çekilerek siyasi malzeme yapılmasını yadırgıyorlardı.

Siyasi malzeme yapanlardan kasıt, Bahçeli değil muhalefettir, ona eminim. Yeni bir iletişim kazası çıkarmayı niye istesinler? Fakat önüne geçmek için seçtikleri ifade, yeni bir iletişim kazası çıkarmaya da müsait.

Bakanlığın meramını anlayabiliyorum da Bahçeli o sözü kullanarak kime, ne demek istedi, henüz anlayabilmiş değilim.

'Son günlerdeki skandallar' neye gönderme meselâ, çözemedim.

En doğrusunu tarafları bilecektir. Ancak o skandallardan biri, Kavala'yı salıverme niyeti olabilir mi?

AK Parti, sandıktan öyle bir mesaj çıkarıp yüzünü yeniden Batı'ya, demokrasi ve hukuk reformlarına dönmeyi aklından geçirmesin, diye uyarılıyor belki.

Uyarı içerdiğini, Bahçeli'nin şu ifadelerinden çıkarıyorum:

"Türkiye Cumhuriyeti’ni sömürge ülkesi veya çadır devleti görenlerin taşıdıkları sorumluluk ne olursa olsun bedel ödemeleri hayat memat konusudur."

'Seçim sonuçlarını bekamızın ve bağımsızlığımızın üstünde görenler'e de ikazları söz konusu.

Geçen hafta Abdülkadir Selvi, bu hafta Bakan Şimşek üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye bir şey deniyorsa ne demeye çalışılıyordur?

EMEKLİYE REFAH PAKETİYMİŞ

İktidar, geçen Temmuz'dan beri emekliye ne yapacağını düşünüyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, önceki gün bir yayındaydı. "Çalışma Bakanlığımızın emeklilerle ilgili yaptığı, gündelik hayata dokunan birtakım çalışmalar var" demiş.

İktidara yardımcı bir gazete de 'emekliye refah paketi'nin dökümünü çıkarmış. Müjdede yok, yok. Ulaşım, iletişim, kira, enerji, yemek, tatil, alışveriş ve kredi desteği; ne ararsanız var.

Ama hepsi yardım, hepsi destek.

Oysa emekli, hak ettiği maaşı istiyor. Ne lütuf ne ihsan.

Tatil desteği, alışveriş desteği, şu desteği, bu desteği vereceğinize geçinebileceği bir maaş verin, muhtaç olmaktan kurtulsun.

Hem böyle taksit taksit sadaka mı veriliyor!