Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanya boyunca İmamoğlu’nun adını anmaktan kaçınır gibi yapmış; ‘zat, zevat, Ekrem denen arkadaş’ gibi küçümseyici ifadeler kullanmıştı.
AK Parti adayı Murat Kurum da CHP lideri Özgür Özel’i aşağılamayı denemiş; Erdoğan’a özenerek ‘Özgür Efendi’ diye hitap etmişti.
Millet, işte bu demokratik nezaket ve olgunluğu da oylamış oldu. Ve AK Parti’ye yaşattığı 31 Mart depremine bakılırsa ödüllendirdiği pek söylenemez.
Dediklerine göre sandıkla inatlaşmayacak, milletin iradesiyle zıtlaşmayacaklar. Sandığa hürtmesizlik etmeyecekler. Erdoğan’ın ilk tepkisi böyleydi.
O halde Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kazananları tebrik ettiği gibi Özel’i, İmamoğlu’nu, Yavaş’ı şahsen arayıp telefonla da kutlar mı?
Seçim yenilgisini hazmedip edemedikleri buradan anlaşılacak.
Sandıkla inatlaşıp inatlaşmayacaklarını, şu göstergelerden de takip edebilirsiniz:
Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın tutukluluğuna, seçimle gelmiş DEM’li başkanların yerine kayyum atamalarına ve İmamoğlu’nun önünü yargıda kesip siyasetten yasaklama arayışlarına son verilecek mi, verilmeyecek mi?
SEÇMEN KEKLİK DEĞİLMİŞ
Erdoğan, ilk tepkisinde epey alttan aldı. Hazımsızlık çekmeden hezimeti sindirecekleri, sonucu kabullendikleri izlenimi verdi.
Bunu beklemedikleri muhakkak. Bir şefkat tokadını belki ama böyle ağır bir sille-i Osmaniyeyi beklemiyorlardı. İstanbul’da erken zafer ilanı ve görkemli bir kutlama için platform hazırlanmış, sistem bile kurulmuştu.
Seçmen, terse yatırdı. Kimsenin çantasında keklik olmadığını gösterdi. Öyle zannedenler, şimdi hayatlarının şokunu yaşıyor.
Muhalefetin dağıldığı, moralsiz girdiği belediye seçimlerini, Mayıs 2023 zaferinin de rüzgarıyla AK Parti, güle oynaya niye alamadı?
Boş tencerenin tepetaklak edemeyeceği iktidar, gerçekten yokmuş. Rahmetli Demirel haklı çıktı.
Ancak boş tenecerenin ertelenmiş etkisiyle açıklanabilecek bir şaşkınlık içinde herkes. Gecikmeli olarak sandığa yansıtıldı sanki.
AK Parti, Adıyaman gibi yıkılmaz kalelerinden söküldü.
CHP, ilk kez AK Parti’ye üstünlük sağladı ve seçimde birinci çıktı, şampiyon oldu.
İmamoğlu, İstanbul’da üçüncü kez galip geldi. İktidar, zorlama yollarla yargıda kesmeye uğraşırken seçmen, İmamoğlu’na ön açtı, yol verdi.
Ve Mansur Yavaş, Ankara’da rakibine tarihi bir fark attı, unutulmaz.
CHP bunu, boş tencere kadar halkın memnuniyetsizliğini oya dönüştürme başarısına da borçlu.
AK PARTİ HALKA GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
İktidar, kızılelmasını yine kaptırdı, geri alamadı.
Peki seçmenin mesajını, bu kez doğru alabilecek mi?
2019’da İstanbul ve Ankara’yı CHP’ye kaybettikten sonra da mesajı aldıklarını söylüyorlardı. Halkın içinden çıkmış bir parti olarak halkı anlamak için, kılık değiştirerek halktan görünen ekiplerle halkın arasına karışacaklardı.
Gereğini yine öyle mi yapacaklar, tebdil-i kıyafetle halkın içine ekip çıkararak mı?
Halktan kopuşun cezalandırıldığını anlamaları iyi, fakat yöntemleri değil, halka böyle mi dönülür?
Seçmene tehditler, muhalefeti karalamalar ters yepti. Millet aç ama karnı da bunlara tokmuş. Herhalde öğrendiler.
Mühendislik projeleriyle seçmeni ve siyaseti şekillendirmenin ters teptiğini, AK Parti en iyi kendi tecrübesinden bilirdi. Yine de kötü yönetimi örtmek için yapay gündemleri zorladı.
Sonuç değişmedi; iktidar, küçümseye karalaya kendi eliyle CHP’yi birinci yaptı, İmamoğlu’nu büyüttü.
Aynı şeyde ısrar etmeyi seçerlerse 2028 seçimlerini siz düşünün.
ÖZEL’İN BALKON KONUŞMASI
9 ay önce, 2023 Mayıs seçimlerinde yerle bir olan muhalefet psikolojisi, Mart 2024 yerel seçimlerinde küllerinden yeniden doğdu.
Sonuçlar, muhalefete can suyu gibi geldi.
Bu canlanmayı, bu diriliği İmamoğlu’yla Yavaş ve Özel’in zafer konuşmalarında gördük.
Fakat şımartma riski de var. CHP’nin zafer sarhoşluğuna kapılmasını en çok AK Parti ister, yararlanacağı hatalar yaptıracağı için.
Dolayısıyla CHP’nin de mesajı doğru okuması önemli.
Millet, meydanı tek başına AK Parti’ye bırakmadı. CHP’yi de ayağa kaldırıp karşısına dikti. Meydanı boşaltmasın, iktidarı dengelesin diye.
CHP’nin, birinciliğini 2028 seçimlerinde de koruyup koruyamayacağını, bu zaferle ne yapacağı belirleyecek.
Özgür Özel, zorluklarının ve sorumluluklarının farkında. Şampiyonluğu, Erdoğan’ın eski balkon konuşmalarını andıran bir konuşmayla karşıladı.
İmamoğlu’yla Yavaş’ın konuşmalarına da aynı farkındalık hakimdi.
AK Parti seçmenini teselli ettiler, son seçimlerde kendilerine yapıldığı gibi kaybeden tarafın üstünde tepinmediler.
Ben de hep CHP’lilere söylediğimi, şimdi AK Partililere söylüyorum: Kimse karalar bağlamasın, dünyanın sonu değil, sandığa küsmeyin, başka seçimde de siz kazanırsınız.
Yağlı güreşlerde cazgırların pehlivana verdiği şu öğüt, kulaklara küpe olsun: Pehlivan, pehlivan! Üste çıktım diye sevinme, altta kaldım diye yerinme. Vesselam.