CHP açısından önemli bir gün. Sadece CHP açısından değil, Türk siyaseti açısından da kritik bir gün olacak.
Çünkü siyasette taşlar yerinden oynayacak. Dengeler yeniden belirlenecek.
O nedenle bugün bütün gözler, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vereceği kararda olacak.
ÜÇ İHTİMAL
Üç ihtimal söz konusu.
1-Mahkemenin ertelenmesi.
Bu ihtimale az prim veriliyor. Ama bana göre yok hükmünde değil. Neden olmasın?
2-Butlan kararı çıkar ama tedbir kararı çıkmaz.
Bu Özgür Özel yönetimine mutlak butlan kararını İstinaf’a ve temyize götürme hakkı verir. Mutlak butlanın uygulanması için temyiz kararının sonucu beklenir. Bu durumda karar etkili olmaz. Kadük olabilir. Bu da bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
TEDBİRLİ MUTLAK BUTLAN
3-Üzerinde en fazla durulan, büyük tartışmalara yol açan ise tedbirli mutlak butlan kararının verilmesi. Karar 15’inde çıkar, tedbir kararının gereği Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetime getirilmesi ise 18 Eylül’de resmi bir yazı ile bildirilir deniliyor. En çok satın alınan ihtimal bu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu göreve getirecek bir karar çıktığı takdirde CHP direnecek. Ben makarna stokladılar, kasa kasa limon aldılar, gaz maskeleri sipariş ettiler demiyorum. Ama en azından 21 Eylül’de yapacakları olağanüstü kurultaya kadar Genel Merkez’de nöbet tutacaklar.
KILIÇDAROĞLU İSTİYOR
Kemal Kılıçdaroğlu ne yapacak? Kılıçdaroğlu böyle bir kararı kabul edecek mi? Bütün göstergeler görevi kabul edeceği yönünde. Çünkü son dönemlerde hukukçu milletvekilleriyle görüşüyor. Peki yatağı yorganı serip CHP Genel Merkezi’nde yatacak mı? Yok. Gürsel Tekin’in yöntemini doğru bulmadığı söyleniyor.
Birkaç gün bekleyip, ortam sakinleşince CHP Genel Merkezi’ne geçip yönetimi üstleneceği konuşuluyor.
Eğer mutlak butlan kararı çıkar ve Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına dönerse ne yapacak? Beklenti kısa bir süre kalmayacağı yönünde. En az bir buçuk yıl CHP’nin başında kalır deniliyor. CHP’nin yolsuzluk ve rüşvet görüntülerine batmasından dolayı rahatsız olduğu söyleniyor. Mahalle delegesinden başlayarak partiyi yenilenme ve arınma sürecine sokmayı hedeflediği konuşuluyor.
OLAĞANÜSTÜ KONGRE İPTAL
Peki Özgür Özel’in söylediği gibi 15’inde gelip, 21’indeki olağanüstü kurultaydan sonra gider mi? 6 günlük bir genel başkanlık süreci yaşanır mı? Kılıçdaroğlu’nun göreve gelince 21 Eylül’deki olağanüstü kurultayı engelleyeceği konuşuluyor.
CHP’deki gelişmeler sadece CHP ile sınırlı kalmayacak kadar önemli. Yakın dönem Türk siyasetinin geleceğine yön verecek.
İMAMOĞLU’NUN KÂBUSU
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına dönmesi demek, Ekrem İmamoğlu açısından kâbus senaryosunun gerçekleşmesi demek. Çünkü bir süre önce Mansur Yavaş, Zeydan Karalar, Vahap Seçer ve Muharrem Erkek’ten oluşan CHP’li belediye başkanlarının ziyaretinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun mutlak butlan kararını kabul edeceğini söylemesi Ekrem İmamoğlu’nu rahatsız etmişti. İmamoğlu, “Burada beni betona gömmek istiyor” demişti.
ÖZGÜR ÖZEL, ‘DİRENECEĞİZ’ DEDİ
Bugünkü mahkeme öncesinde yargıya mesaj vermek üzere düzenlenen CHP’nin Ankara mitingini izledim. Bu tür kritik süreçlerde milleti meydanlarda toplamak genellikle sağ siyasetin tercih ettiği bir yöntemdi. Ama bu kez CHP kullanıyor.
Miting kalabalıktı. Tandoğan meydanı dolmuştu. 81 ilden kaldırılan araçlarla 1 milyon hedefi konulmuştu. Kalabalıktı ancak 1 milyon hedefinden uzaktı.
Özgür Özel bugün bir ‘mutlak butlan’ kararı çıkarsa ne yapacaklarının işaretini miting meydanında verdi. “CHP kolay lokma değildir. Direneceğiz” dedi. Beklendiği gibi CHP direnecek.
İZLENİMLER
Önce miting meydanına ilişkin izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Miting tam ilan edildiği gibi saat 17.00’de başladı. Özgür Özel’den önce ev sahibi sıfatıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bir konuşma yaptı. İlgi gördü. Özgür Özel konuşmasında Mansur Yavaş’a özel olarak teşekkür etti. ‘Mansur Yavaş istifa edecek’ diye güvenilir olmayan kanallarda haberler çıkmıştı. Buna karşı bir mesaj verilmiş oldu. Dilek İmamoğlu da kürsüdeydi. Meydandakileri, kalp işareti yaparak selamladı. Mitingin sonunda Özgür Özel, kürsüdekilerle birlikte Türk bayrağını sallayarak şampiyonluk maçına çıkacak olan 12 Dev Adam’a destek verdi. Tabii 12 Dev Adam müziği eşliğinde.
Özgür Özel kürsüye saat 17.30’da çıktı. 1 saat 21 dakika konuştu. Kürsünün arkasında “Vesayet değil, siyaset. Kayyuma, darbeye hayır” pankartı açılmıştı. Zaten meydana hâkim binaların üstüne de benzer pankartları açmışlardı.
İMAMOĞLU İLE BAŞLAMADI
“Özgür Özel konuşmalarına Ekrem İmamoğlu ile başlıyor, Ekrem İmamoğlu ile bitiriyor” eleştirileri etkili olmuş ki, Özgür Özel, konuşmasının tamamını Ekrem İmamoğlu’na ayırmadı. CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkal, Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na geniş yer ayırdı ama konuşmasında ekonomiye de değindi. Çeyrek altın üzerinden dar gelirlilerin durumunu anlatmaya çalıştı.
ÜSLUP SORUNU
Özgür Özel’in bir üslup sorunu var. Bu kez de “İçişleri müsveddesine söylüyorum” diyerek İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya saldırdı. Cumhurbaşkanı’na hakaret et. Dışişleri Bakanı’na hakaret et. Akın Gürlek’e hakaret et. İçişleri Bakanı’na hakaret et. Nereye kadar... Bu hakaret ve tehdit dili hoş değil.
CHP’NİN KEDİSİ
Özgür Bey’in bir de kedi işi var. O kadar sert eleştiriler yapıyor. Belediye başkanlarının cezaevinde olduğunu söylüyor, CHP’nin abluka altına alındığını söylüyor. Direneceğiz diyor. Sonunda, “Kapıda kedimiz şanslı var. Onu da veterinerlik ettiler” demiyor mu, orada kopuyorum. Tandoğan mitinginde de ‘Şanslı’yı unutmadı. İktidara sert eleştiriler yöneltirken bir anda döndü, “Bu iktidar ormanlara da iyi gelmedi. Ormanda yaşayan hayvanlara da iyi gelmedi, sokaktaki yaşayan can dostlara da iyi gelmedi” dedi.
Özgür Özel, “Bizim cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’dur” deyince meydan coştu. “Direne direne kazanacağız” sloganları atılmaya başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi davasının TRT’den canlı yayınlanması önerisini tekrarladı. Meclis açıldığında bu yönde yasa teklifi vereceklerini söyledi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu boş geçmedi. “Topuklu bilinip tabanları yağlayanlar oldu” diye yüklendi.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert ifadelerle yüklendi. Erken seçim çağrısı yaptı. “2 Kasım’da sandığı getir” diye seslendi. “Hodri meydan” dedi. Demirel, ikide bir “Hodri meydan” derdi. Bu kez elini Özgür Özel aldı. İsim vermeden Aziz İhsan Aktaş olayına değindi. Hani Gürsel Tekin’in, “Ben Aziz İhsan Aktaş’ın arkadaşı değilim” diye elini masaya vurduğu, yolsuzlukların kaynağı olarak gösterilen itirafçı işinsanı.
‘KOLAY LOKMA DEĞİLİZ’ MESAJI
Özgür Özel, bugün mahkemeden çıkması beklenen kararla ilgili mesajını konuşmasının sonuna saklamıştı. Biz haberciler açısından da en çok merak edilen bölüm burasıydı. “CHP kolay lokma değildir. CHP sizin gibi konjonktür partisi değil. Tarihin, milli mücadelenin partisidir. Sesimiz, milletin sesidir. Hangi adımı atarsanız atın, bizden geri adım görmeyeceksiniz. Ne bir adım geri atar ne bir santim eğiliriz” diye meydan okudu. Özgür Özel konuşmasını bitirdi. Bu kez meydandan, “Direne direne kazanacağız” sloganları yükselmeye başladı.
Bu slogan o kadar çok atıldı ki, dilime yerleşti. Herhalde 1 hafta boyunca, “Direne direne kazanacağız” diye dolaşırım.