Fikret Bila’nın linci tatması

Yılların gazetecisi Fikret Bila, Halk TV’de şu iki açıklamayı yapmış:

- BİR: Parayla delege satın alınması iddiası çok vahim. CHP’nin bunun doğru olmadığını kanıtlaması gerekir.

*

- İKİ: Gürsel Tekin il binasına geldiğinde “CHP’de kargaşa var” görüntüsü verilmemesi gerekir.

*

Bu iki şeyi söylediği için linç ediyorlar Fikret Bila’yı.

O Fikret Bila ki...

Her yorumu CHP’den yana. Her yorumunda CHP’nin iyiliğini düşünüyor. Her yorumuyla CHP’ye katkı sunuyor.

Buna rağmen beğenmedikleri bir yorumda linç kıtaları Fikret Bila’ya saldırıyor.

*

Beğenmedikleri yoruma gelince...

Ne var söylediklerinde Fikret Bila’nın?

*

CHP’nin “Bizim partimizde delege pazarı olmaz” demesi gerekmiyor mu? Bu utanç verici iddialarla hesaplaşmasın mı CHP? “Bunların hepsini Erdoğan uyduruyor, bunların hepsi Saray’ın oyunu” desin ve geçsin mi?

*

Gürsel Tekin ve beraberindekiler parti binasına gelecekler. Parti binasındakiler “Hop birader giremezsiniz” diyecekler. Ve böylece iki tarafın da son tahlilde CHP’li olduğu itiş kakışlı bir çekişme yaşanacak. Ne yani? Hoş bir görüntü mü olacak bu?

*

CHP’nin sosyal medyadaki linç ekibi...

CHP’yi dibe batırmak için elinden geleni yapıyor.

GALİBA BARIŞ HAVASI 

Özgür Özel’in son mesajlarına baktığımda... Kulislerde fısıldananları işittiğimde... Sağda solda söylenenlere kulak verdiğimde...

Çıkardığım iki sonuç:

*

- BİR: Kemal Kılıçdaroğlu ile bir barış sağlanmış.

*

- İKİ: Gürsel Tekin de il binasına girişte itilip kakılmayacakmış.

KİMİN İŞİNE YARAR

- Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiden atılması...

- Gürsel Tekin’in il binasında itilip kakılması...

Bunlar kimin işine yarar?

CHP’nin mi? AK Parti’nin mi?

*

Erdoğan, bu iki olayı alıp...

“Bakın CHP’nin haline. Birbirlerine düştüler. İtişip kakışıyorlar. Daha dün cumhurbaşkanı yapmak istedikleri adamı partiden atıyorlar. Şunların haline bakın. Bunlara oy verilir mi” demez mi?

Ve bu söz...

Çok da politize olmamış seçmen üzerinde acayip etkili olmaz mı?

*

Ben Erdoğan’ın yerinde olsam...

“Keşke Bay Kemal’i partiden atsalar. Keşke Gürsel Tekin’i tartaklasalar” derim.

  

ANTALYA EMNİYET MÜDÜRÜ

Antalya Belediyesi’yle ilgili soruşturma kapsamında... Antalya Emniyet Müdürü önce gözaltına alındı, ardından da tutuklandı.

*

Emniyet Müdürü’nün Antalya Belediyesi’ndeki yolsuzluk işlerine bulaştığı iddia ediliyor.

Müdür Bey açısından korkunç bir durum.

*

Ancak bu olayın şöyle bir tarafı var:

*

Antalya Emniyet Müdürü de olsanız...

Yolsuzluk işlerine bulaştığınızda gözünüzün yaşına bakılmıyor.

*

Benim bu olaydan çıkardığım mesaj şu: Yolsuzluğa bulaşırsanız çok önemli bir görevde bulunmak bile sizi kurtarmayacak.

ESKİ TÜRKİYE’NİN GÜZEL TARAFLARI 

Eskiden sanatçılar...

Yaptıkları müzikle, sesleriyle, tarzlarıyla sevilip takdir görülürlerdi.

*

Eskiden insanlarımız...

Nerede ne giyileceğini çok iyi bilen, ölçüp tartan insanlardı.

*

Eskiden görgüsüzlük...

Kaçınılan, uzak durulan, utanılan bir şeydi.

*

Eskiden cehalet...

Üzerinden meydan okunması asla akla gelmeyen bir şeydi.

AŞİRET DEĞİL PARTİ BU PARTİ

Son günlerde şöyle argümanlar işitiyorum:

*

- Ben 40 yıllık partiliyim. O daha dün geldi.

- Benim dedem, dedemin babası, onun babası... Hepsi bu partiden. Sen kimsin?

- Ben gözümü açtığım günden beri bu partideyim. Sen dünkü partilisin.

*

Siyasi partiler, bir yoldaşlar topluluğudur.

Partinin fikrine, ideallerine, gittiği yola inanan herkes partilidir.

Kıdem üzerinden, ata - baba üzerinden partililik yarıştırmak, aynı ideala inanan yoldaşlar topluluğuna yakışmaz.

Sonuçta aşiret düzeninden söz etmiyoruz.

KÖSELER BAŞKA TÜRLÜ KONUŞUYOR 

Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in macerası:

Tahliye edildi. / Bir gün özgür kaldı. / Sonra yeniden hapse atıldı.

*

Normalde Köseler’in feryat figan isyan etmesi gerekir değil mi?

Yok. Hayır. İsyan falan söz konusu değil.

Tam tersine adalete ve devlete tam bağlılık var.

Bakın Köseler’in avukatı ne diyor:

*

“Bizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanında ve onun adalet mekanizmasına güvenerek süreci takip ediyoruz. Hukukun üstünlüğüne, devletimizin bağımsız yargısına ve milletimizin değerlerine inancımız tamdır. Müvekkilimizin haklarını savunurken aynı zamanda devletimizin koyduğu kurallara ve adaletin işleyişine olan bağlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz.”

*

Köseler’in yaklaşım farkının hikmeti nedir acaba?

Yakayı bir an önce kurtarmak mı istiyor? Kendisini CHP’nin diğer tutuklularından ayrıştırmak mı istiyor? En sonunda dümeni başka yerlere kırmanın yolunu mu yapıyor?

*

Bir ihtimal daha var tabii: Belki de samimiyetle devlete bağlı, yargıya saygılı örnek bir yurttaştır, kim bilir?