“In claris non fit interpretation.”
Hukukun anası Roma Hukukuna dayanan Latince bu sözün Türkçesi:
“Kanun hükmü açıksa, yorum yapılamaz."
Aynı anlamda Mecelle madde 14:
“Mevrid-i nassda içtihada mesağ yoktur."
Türkçesi:
“Bir mesele hakkında sağlam bir hadis varsa, o konuda akıl yürütmeye izin verilmez."
Mecelle İslami özel hukuk kurallarının toplamı. Osmanlı’da modernleşme hareketinin Medeni Kanun düzenlemesine dayanan en önemli yasası.
2017 referandumu
16 Nisan 2017.
Demokratik rejimi “tek adam rejimine” dönüştüren, sonrasında her alanda büyük çıkmazlara yol açan referandum günü.
O gün saat 16.10’da Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven Osmanlı dönemi dahil, seçim hukukunu ayaklar altına alan, en antidemokratik kararını açıklıyor:
“Oy pusulalarının bulunduğu mühürsüz oy zarfları da geçerlidir."
Seçim sandıklarının kapanmasına elli dakika kala, mühürsüz oylar geçerli ilan ediliyor.
25 milyon 157 bin 463 oy evet, 23 milyon 779 bin 141 oy hayır çıkıyor. Tayyip Erdoğan’ın deyişiyle, “atı alan Üsküdar’ı geçiyor”, yeniden Cumhurbaşkanı seçiliyor, rejim çok ağır yönde değişiyor.
Yasaya göre “geçersiz”
Roma Hukuku ve Mecelle’ye aykırı, uzağa gitmeye gerek yok, 1961’de kabul edilen “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna da aykırı.
O yasaya 8 Nisan 2010 tarihinde AKP tarafından bir madde ekleniyor şöyle:
“Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir."
Kendi kabul ettiği kurala rağmen, geçerli sayılan mühürsüz oyların toplamı 2,5 milyon.
Evet ile Hayır oyları arasındaki fark 1 milyon 378 bin 322.
Yani...
2.5 milyon mühürsüz oy geçerli kabul edilmese, referandumun sonucu:
Hayır!..
Parlamenter rejimden bugünkü rejime geçilmeyecek!..
İster Latince ister Osmanlıca ister Türkçe, farklı hukuk düzenlemelerine göre sonuç aynı:
Mühürsüz oyların kabulü referandumu geçersiz kılıyor, ancak...
Sonuç iktidarın istediği gibi!..
Günümüzdeki tartışma
Bu hatırlatmanın nedeni var.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi CHP İstanbul İl Kongresini iptal ediyor, seçilmiş İl Başkanı Özgür Çelik’in yerine Gürsel Tekin’i kayyım olarak atıyor.
İptal kararı üzerine AKP eski milletvekili Şamil Tayyar 2017 referandumuna gönderme yapıyor:
“2017 referandumundaki sandıklar açılmadan mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin YSK kararını bir mahkeme kaldırsa, ne olur?..”
Eski tartışma alevleniyor.
AİHM reddetti ama
Mühürsüz oyların geçerli sayılmasını CHP...
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götürüyor, “referandumun ihlal edildiğine” ilişkin dava açıyor.
30 Kasım 2017’de “referandum görev alanımız dışındadır” gerekçesiyle, AİHM davayı reddediyor.
Atilla Kart’ın girişimi
O sırada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
AİHM yetkisizlik nedeniyle davaya bakmıyor.
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart AİHM’e tekrar başvuru girişiminde bulunuyor.
YSK’nın mühürsüz oyları geçerli sayması idari işlem, Kart “idari işlemin iptali” için AİHM’e başvurmak istiyor.
Kılıçdaroğlu önce kabul ediyor, sonradan ‘“parti adına değil, kişisel dava aç” denilerek, destek geri çekiliyor.
Bugünün tartışması şu:
Önce onay verdiği halde, Kılıçdaroğlu sonradan kurumsal başvurudan neden vazgeçiyor?..
Bugünlere böyle geliyoruz!..
15 Eylül’de CHP’ye kayyım atanması durumunda, Özgür Özel ihtimal vermese de, Kılıçdaroğlu ile ilgili hatırlatmalar yoğunlaşıyor.
“Hukuki girişimlerini eksik bırakarak, AKP’ye destek verdi” iddiaları eşliğinde.
Özgür Özel'in Genel Başkan seçildiği CHP 38. Olağan Kurultayı, 2023
1992’den 2023’e
4 - 5 Kasım 2023’teki Kurultayda Genel Başkan seçilen Özgür Özel müthiş bir başarıya imza atıyor.
Deniz Baykal ve Kılıçdaroğlu’ndan bu yana, yani 1992’den 2023’e kadar, 31 yıl halka uzak kalan CHP’yi 31 yıl sonra halkla bütünleştiriyor.
Erdoğan’ın koltuğunu fena sallıyor.
Bunun üzerine AKP CHP’den intikam alıyor, 31 yıl sonra halkla bütünleşmesinin intikamını. Artık iktidarı tehlikede.
CHP’li belediye başkanları ve onların ekiplerinin hapse atılmasının ötesinde, siyasi parti olarak, doğrudan CHP ile de uğraşıyor.
Hedefi şu:
İstanbul CHP’de olduğu gibi, güvendiği bir kişiyi CHP Genel Başkanlığına kayyım atamak!..
İlk denemede Özgür Özel 6 Nisan 2025’te olağanüstü kurultay toplayarak, bu ihtimali defediyor.
Şimdi ikinci deneme var. Ona karşı da CHP 21 Eylül’de yine olağanüstü kurultaya gidiyor.
“Ateşi ve ihaneti gördük”
Siyasal rekabeti çoktan aşan, demokrasi ve rejim mücadelesi veren CHP’yi eleştirenlere bakıyorum.
Elbette herkes eleştirebilir.
Ama...
“Sosyal demokrat” bilinenlerin son günlerde, üstelik İstanbul kayyımı Gürsel Tekin’i kendi çapında kollayarak...
Demokrasi mücadelesi vermesinden dolayı kayyım darbesiyle iğdiş edilmek istenen CHP’ye ayar vermeye kalkmalarını anlamak zor.
Ne de olsa, Nazım’ın dediği gibi:
“Ateşi ve ihaneti gördük!..”
NOT: Yazıda seçim yasalarıyla ilgili bilimsel bulguları değerli Anayasa Profesörü Kemal Gözler’in 2017 referandumuna ilişkin makalesinden aktardım.