John Bolton diye bir adam var ABD’de.
Pos bıyıklı, asık yüzlü, somurtkan bir adam.
*
Bu adam, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı’ydı.
Ancak Trump’la arası açıldı.
Ve başladı Trump’ı kıyasıya eleştirmeye.
*
Bir gün sabaha karşı FBI, bu pos bıyıklı sonradan muhalif olan amcamızın evine ve ofisine baskınlar düzenledi.
*
Gerekçe?
Gerekçe şu: Gizli belgeleri uygunsuz biçimde elde etmek.
*
“Bu bir siyasi operasyondur” diyenlere FBI Başkanı’nın cevabı şu oldu:
*
“Kimse hukukun üstünde değildir.”
*
Trump karşıtları ise şöyle dediler:
*
“Bu olay, Trump’ın otoriterleşme yolculuğunda yeni bir adımdır.”
*
Nasıl da tanıdık değil mi bütün bu olup bitenler?
*
Türkiye “Küçük Amerika” olacaktı, ABD, “Büyük Türkiye” oldu çıktı.
Bu duruma isteyen üzülebilir, isteyen sevinebilir.
Ama herkesin şunu kabul etmesi şart: ABD, Türkiye’yi hayli geriden takip etmekte.
Türkiye ‘Küçük Amerika’ olacaktı, Amerika ‘Büyük Türkiye’ oldu
NEDEN SÜRECİN BİTMESİNİ HEYECANLA BEKLİYORLAR
DEM’den azıcık aksi bir açıklama mı geldi?
Bin heyecan, bin neşe...
*
Suriye’de işler yolunda gitmedi mi?
Bin heyecan, bin keyif.
*
İşler yolunda mı gidiyor, süreçte bir sıkıntı yok mu?
Bin heyecanla yalanlara dayalı kara propaganda.
*
Nedir bu hanımların, bu beylerin derdi?
Sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla ne elde edecekler?
Terörden mi besleniyorlar, silahlardan mı zevk alıyorlar, ölümleri mi istiyorlar?
*
Yoksa yoksa...
Bunların zihinlerinin arkasında...
“Bu iş Tayyip Erdoğan’a yarayacak galiba. Ona yarayacağına varsın terör devam etsin” diye bir şey mi var?
Türkiye ‘Küçük Amerika’ olacaktı, Amerika ‘Büyük Türkiye’ oldu
UĞUR DÜNDAR / KILIÇDAROĞLU POLEMİĞİNE YAKLAŞIMIM
Sosyal medyada bir yalan haber.
Güya Kemal Kılıçdaroğlu şöyle demiş: “CHP, halktan ve halkın sorunlarından uzaklaşıyor.”
*
Yalan bu. Dememiş adam böyle bir şey.
*
Uğur Dündar, söylenmeyen bu sözü paylaşıp altına şunu yazmış: “Demek ki CHP doğru yolda.”
*
Kemal Kılıçdaroğlu da bunun üzerine “gözünü kötülük bürümüş ıslah olmaz muhterislerin kepazeliği” diyerek Uğur Dündar’a ağır biçimde yüklenmiş.
*
Tabii Uğur Dündar’ın cevabı da gecikmemiş: “Kemal Kılıçdaroğlu bana kepaze demiş. Haklı. Yıllarca böyle birini desteklemem kepazelikmiş.”
*
Normalde bu kadar ağır ve şiddetli ilerleyen bir polemiğe pek karışılmaz ama ben dayanamayıp giriyorum.
Görüşümü üç maddede anlatacağım:
*
- MADDE BİR: Kemal Kılıçdaroğlu’na zerre kadar sempatim yok ama bu olayda haklı.
*
- MADDE İKİ: Uğur Dündar “Gerçekten böyle bir sözü söylemiş mi” diye bir bakmalıydı. “Duayen” olmak, en azından bunu gerektirirdi.
*
- MADDE ÜÇ: En ağır ateşler altındayken bile efendiliğini yıllarca bozmamış Kılıçdaroğlu’na da “kepaze” lafı hiç yakışmadı. Kibarca bir düzeltme yaparak Uğur Dündar’ı mahcup edebilirdi.
Türkiye ‘Küçük Amerika’ olacaktı, Amerika ‘Büyük Türkiye’ oldu
SAMİ YUSUF’UN OLAYI NEDİR
Sami Yusuf’un son İstanbul konserinin sonunda “Sığmazam”, muazzam bir şekilde icra edildi.
*
Ancak bu icrada...
Devasa bir koro başrolde. Muhteşem bir orkestra başrolde. Güzel sesli sanatçıların gazelleri yan rolde.
*
Peki Sami Bey ne yapıyor?
Ne yapacak elini kolunu sallayarak müziğin ritmine uygun heyecanlı hareketler yapıyor.
Yani Sami Yusuf’u aradan çıkarsak...
Pek bir şey eksik olmayacaktı. Orkestra, koro ve gazelhanlar falan bu konseri fevkalade icra edebilirlerdi.
*
Bu işlerden pek de anlamayan birinin safça sorusu olarak kabul edin lütfen: Sami Yusuf’un olayı nedir?
Türkiye ‘Küçük Amerika’ olacaktı, Amerika ‘Büyük Türkiye’ oldu
ATA’YA SAYGI VE SAVARONA OLAYI
Bu işin başlangıcında Emine Erdoğan var.
Cumhurbaşkanlığı envanterinde bulunan yatın tekrar Bahriye’ye kazandırılmasına yönelik girişimlerde bulunmuş Emine Hanım.
Ve böylece başlamış çalışmalar.
*
Yapılanlar şunlar:
- Kapsamlı bir restorasyon.
- Güverte saçlarının neredeyse tamamının değiştirilmesi.
- Bütün kablo yollarının tekrar düzenlenmesi.
- Denizciliğe uygun olarak yeniden modernizasyon.
- Telsiz muharebe sistemlerinin değişimi.
- Geminin hurda haline gelmiş makinelerinin bakım ve onarımı.
Ve bütün bu işlemler, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda yapılmış.
*
Savarona, şu anda bir Atatürk müzesi gibi.
Atatürk’ün hatırasının yaşatılacağı bir gemi.
*
Peki gemiyi ziyaret mümkün olacak mı?
Yetkililerin verdiği bilgiye göre...
Hem Atatürk’ten yadigâr kıymetli objeleri tanıtmak hem de denizcilik sevgisini arttırmak amacıyla Savanora, liman ziyaretleri yapacakmış.
*
Ne diyelim? Emeği geçen herkese bin teşekkür. Ata’ya saygı işte böyle olur.
Türkiye ‘Küçük Amerika’ olacaktı, Amerika ‘Büyük Türkiye’ oldu