Kur Korumalı Mevduat nihayet kaldırıldı, iyi oldu.
Üç yıl sekiz ay önce KKM ilan edildiğinde davul zurna ile kutlanmış, Cumhurbaşkanı bunu, sanki ekonomi bilinminde yeni bir icat yapılmış gibi millete duyurmuştu. KKM’nin tanımını da kendisi: “Kur garantili milli para!” (20 Aralık 2021)
Dolar, iktidarın “faiz sebeptir” dayatması yüzünden 19 Aralık 2021’de 18 liraya fırlamış, bütün piyasa aktörlerde panik ortaya çıkmıştı. “Kur garantili milli para” ilan edilince dolar 12.3 liraya kadar inmişti.
Davul zurna ile kutlanmaz mıydı? Harika bir “milli model” icat edilmişti, dolar bir günde 18’den 12 liraya inivermişti.
Gerçek iktisatçılar KKM’nin yanlış olduğunu, ağır yük getireceğini, enflasyonu durdurmayacağını söyleyip duruyorlardı. “Herkes haddini bilmeli” değil mi? Cumhurbaşkanı onlara da cevabını vermişti:
“Kur garantili milli paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar. İktisatçıların bazıları sahiplerine yaranmak için programımızı kötülüyor." (15 Ağustos 2022)
NEREDEN NEREYE?
Cumhurbaşkanı, CB sisteminin verdiği benzersiz yetkiyle, Merkez Bankası Başkanlarını değiştiriyordu. Naci Ağbal gibi dünyada güven ve saygı uyandıran bir ismi görevden alıp 21 Mart 2021’de Şahap Kavcıoğlu’nu getirdikten sonra, hiçbir direniş olmadan düzenli olarak faizi indirmeye devam etti.
Faizi indirmek, TL’nin getirisini düşürmek demektir. Elinde parası olan dövize, altına gidiyordu. Dövizi tutmak için Merkez’in rezervleri piyasaya sürüldü. Hem de bankanın şeffaflık kurallarına aykırı yollardan… Hatırladınız değil mi, ünlü “128 Milyar Dolar” vakası!
Bu nasıl bir para politikasıydı ki, emirle faiz indirtiyor, dövizi, dış açığı, enflasyonu fırlatıyordu! Erdoğan “cari fazla artacak” diyor ama cari açık artıyordu.
Daron Acemoğlu, “korkuyorum, Türkiye’de kriz derinleşebilir” diye uyarıyordu. (26 Mayıs 2021)
‘MANDACI İKTİSATÇILAR’
Erdoğan’ın, izlenen para politikasının yanlış olduğunu ısrarla söyleyen iktisatçılara cevabı şu oldu:
“Mandacı iktisatçılar!” (22 Kasım 2021)
Cumhurbaşkanı kararlıydı:
“Bir Müslüman olarak Nas ne gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. (19 Aralık 2021)
Bir hafta önce 14 lira olan dolar, bu sözün söylendiği gün 18 lirayı görmüştü. İşte bu tablo karşısında, hemen ertesi gün Erdoğan “Kur Garantili Milli Para” diyerek KKM’yi açıklamış, 21 Aralık 2021 günü de Resmi Gazete’de yayınlanmıştı.
Dolar 12 liraya inmişti ama bu geçiciydi…
ZARAR 60 MİLYAR $
Türkiye’nin üç yüz yıllık sorunudur: Yeterli ihracat yapamadığı için sürekli dış açık vermek, dış kaynağa muhtaç olmak. Merhum Demirel de işçi dövizlerini getirmek için “Dövize Çevrilebilir Mevduat” formülünü getirmişti. Merhum Özal, DÇM yükünü güçlükle ödeyebilmiş, “DÇM'nin yükü vatandaşın sırtına yıkıldı, inşallah gelecek nesiller ders alır” demişti. (16 Eylül 1989)
Ders alınmadı, KKM de aynen böyle oldu. İktisatçı Mahfi Eğilmez, KKM’nin “üç yıl sekiz ay süren ve ekonomide irrasyonelliğin simgesi haline gelmiş olan bir uygulama, 60 milyar dolar dolayında zarar” verdiğini açıkladı. Yüksek faizle “carry trade” yani sıcak para yolunun açıldığını, zararın bu yolla süreceğini söyledi
Bakan Şimşek’in dünkü açıklaması şöyle:
“"Programımızın önemli hedeflerinden birine daha ulaştık. Önemli bir koşullu yükümlülük olan KKM’nin sonlanmasıyla finansal istikrar daha da güçlenecek."
A’DAN Z’YE
Görüyor musunuz, milli ve İslami söylemlerle uygulanan faiz ve KKM politikası öylesine yanlışmış ki, Şimşek’in “önemli hedeflerinden biri”, KKM yanlışına son vermekti. KKM Hazine ve MB üzerinde ağır bir yük ve mevduat sahiplerine servet transferi demekti.
Halbuki “kur garantili milli para” diye kutsanmış, davul zurna ile kutlanmış, eleştiren uzmanlar “mandacı iktisatçılar” dile suçlanmıştı.
Onun için diyorum ki, politikacıların hazırladığı paketlerin üstündeki “milli, İslami, Atatürkçü, Sosyalist” gibi etiketlere kanmayıp daima içine bakmak lazım.
Modern devlette bunu yapan; kuvvetler ayrılığıdır, bağımsız yargıdır, bağımsız Merkez Bankası’dır, bağımsız Düzenleme ve Denetleme kurumlarıdır, liyakatli kamu kurumlarıdır, hür basın yayındır.
Görüyorsunuz, A’dan Z’ye reform lazım bu ülkede