Vaşington’da Trump’ın Zelenski ve Avrupa liderleriyle yaptığı zirveden iyimser bir hava yayıldı. Avrupalı liderlerin Trump’a duydukları derin güvensizlikten kaynaklanan endişeleri en azından hafiflemiş görünüyor.
Ukrayna lideri Zelenski de “Bugün önemli bir adım atıldı. Avrupa ile ABD arasındaki gerçek birliğin göstergesi” diye konuştu.
İngiltere Başbakanı Starmer, “iki önemli sonuç” olarak, Ukrayna’nın güvenliği ve Trump-Putin-Zelenski üçlü zirvesinin kesinleştiğini söyledi.
Henüz kesin bir şey yok. Trump, Putin’le görüşecek, ardından, eğer olursa, Trump-Putin-Zelenski zirvesinden ne çıkacak? Ukrayna’nın güvenliği nasıl sağlanacak? Bilmiyoruz.
TRUMP SORUNU
Trump’ın kaypak, güvenilmez kişiliği başlı başına bir sorundur. Trump’ın teatral bir şovla Zelenski’yi Beyaz Saray’da nasıl aşağıladığı biliniyor. Emlak simsarı Trump’ın “Ukrayna dosyası”na hakim olmadığı, egoist gelgitlerle politika yaptığı da biliniyor.
BBC, Trump’ın tavrını “herhangi bir anlaşma” diye özetledi. Trump seçimlerde “savaşları bitirme” sözü vermiş, Ukrayna savaşını “bir günde bitireceğini” söylemişti. Trump için, “savaşı bitiren herhangi bir anlaşma”, onun içeriğinden daha önemli!
İsterse Ukrayna’nın geleceği ve Avrupa’nın güvenliği riske girsin.
ABD basınında “megaloman” kişiliği sık sık belirtilen Trump, “Nobel Barış Ödülü” peşinde! Egosu şişsin yeterlidir.
Gazze’ye de böyle bakıyor! Vatanın gerçek sahipleri Filistinlileri sürüp çıkarmayı, orada, dünya sosyetesi için “Riviera” klasında tatil köyü yapmayı düşünüyordu.
Yeter ki barış ödülü alsın!
Ukrayna meselesinde de öncelikli amacı Nobel Ödülü! Fakat Avrupalılar ve eminim ABD kurumları bastırdı. Avrupa’nın güven hissedeceği bir atmosfer oluştu. Bakalım, devamı nasıl olacak?
Dolar trilyoneri Araplar ise bırakın bastırmayı, Gazze’de seyirci! Yuh olsun onlara.
‘GARANTİ’ NE DEMEK?
Kahraman Ukrayna milletinin sebatkâr lideri Zelenski, iki şart koşuyor: Biri Rusya karşısında Ukrayna’nın güvenliği için sağlam “garantiler”, diğeri “ortaklık” yani Ukrayna’nın Avrupa ailesine aidiyeti…
Ukranya NATO’ya alınmayacak, bu kesin ama Avrupa camiasına dahil olabilir, olmalı.
Zelenski’nin ölçülü bir toprak tavizine razı olacağı yolunda haberler, yorumlar var. Başka çaresi de gözükmüyor, hele Trump’ın bu oynaklığı karşısında.
Zelenski’nin “garantiler”de israrı yerden göğe haklıdır. Çünkü 5 Aralık 1994 tarihli “Budapeşte Muhtırası” ile, Clinton ve Yeltsin’le o zamanki Ukrayna lideri Kuçma, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü garantilemiş, buna karşılık Ukrayna’daki Sovyet nükleer silahlarının imha edilmek üzere Rusya’ya verilmesinde anlaşmışlardı. Anlaşmayı bazı başka devletler de imzalamıştı.
Ama Trump, savaşta yaptıkları askeri yardımların parasını Ukrayna’dan istemiş biridir!
Putin ise Ukrayna toprağı Kırım’ı işgal ederek Mart 2014’te resmen ilhak etti!... Ukrayna’ya saldırması bunun devamıdır.
PUTİN NEYİN PEŞİNDE?
Putin “irredantist” yani kaybedilmiş toprakları geri almak isteyen bir Rus milliyetçisidir. Lenin de “sosyalizmin ilhaksız tazminatsız barış ilkesi” diyerek iktidarı ele geçirdiği halde, Brest Litovsk antlaşmasıyla savaşta kaybettiği bütün eski Çarlık Rusyası topraklarını Kızıl Ordu’nun işgalleriyle hem de fazlasıyla geri almıştı.
Putin, Mart 2018’de 2 bin km. menzilli “Hançer füzesi” ve diğer silahların gösterisini yaptı. Sürekli Ukrayna’yı tehdit etti. Çatışmalar başladı…
Putin 21 Şubat 2022’deki uzun konuşmasında, Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgeleri için “bizimle kan bağı olan, aile bağları olan insanlar” tabirini kullandı. Ukrayna’da “neo nazilerin” (?!) olduğunu iddia etti! Tarihte bir Ukrayna olmadığını, Rus çarlığının toprağı olduğunu öne sürdü. Rus taleplerini kabul etmezse, “kan dökülmesinden Ukrayna rejiminin sorumlu olacağını” söyledi.
İki gün sonra, kilometrelerce uzayan konvoylar halinde tanklar Ukrayna’ya girdi, hava kuvvetleri Ukrayna’ya bomba yağdırmaya başladı.
Bugün, Kırım’dan kuzeye bir koridor halinde Ukrayna’nın tüm doğu toprakları Rus ordusunun işgali altındadır.
Tecrübeli Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’un, Alaska zirvesine “Sovyet Birliği” yazılı bir tişörtle gelmesinin anlamı açık değil mi?
Ukrayna sorunu, İkinci Dünya Savaşı sonundaki Tahran ve Yalta konferansları kadar önemlidir. Rusya, Ukrayna’da bari durdurulmalıdır.