Meclis önünde beyaz Toros’la verilen mesaj

“BEYAZ Toros” 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin simgesiydi.

Beyaz Toros’a bindirilenler bir gitti mi bir daha gelmezdi.

PKK ile mücadele adına yapıldığı söylenen faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, dışkı yedirmeler hep PKK’ya yaradı. PKK, 90’lı yıllarda ilk büyük sıçramasını yaptı.

90’lı yıllarda Mardin Kızıltepe’de devlete sığınmış olan bir PKK militanıyla röportaj yapmıştım. Boğaziçi Üniversitesi’nden terk bir militandı.

ÖCALAN MUTLUYDU

Şam’da, Öcalan’ın yanında kaldığını anlatınca; Kürtçe yemin olayından sonra Leyla Zana ve arkadaşlarının Meclis’ten atılıp cezaevine atıldığı gün Öcalan’ın ne yaptığını sormuştum. “Arkadaşları hapse giderken üzülmüştür herhalde” deyince, “Yoo tam tersine hayatının en mutlu günlerinden biriydi. Televizyonlardan izliyordu. Bir televizyon ekranından diğerine geçiyordu. ‘TC’yi tuşa getirdim. Davayı dünyaya mal ettim’ demişti” diye anlatmıştı. Leyla Zana’ların hapse girmesi PKK’nın Avrupa’da karşılık bulmasını sağladı.

PKK ile mücadelede yapılan yanlışlar, PKK’yı besledi. Cansuyu oldu. Taban bulmasını sağladı.

ZAMAN AYARLI EYLEM

PKK’nın silah bırakma sürecinin önemli aşamalarından biri olan komisyonun şehit ailelerini dinleyeceği gün, Meclis’in önünde beyaz Toros yakılması bana normal gelmedi. Birileri mesaj veriyor diye düşündüm. Şahıs sabıkalı olduğu için güvenlik kaynakları bu değerlendirmemi paylaşmadı. Meclis’in önünde aracını yakan Mehmen Emin F. isimli şahıs,16 farklı suçtan sabıka kaydının olması, daha önce Mersin Adliyesi’nin önünde benzer bir eylem yapması nedeniyle ‘sabıkalı ve psikolojisi bozuk şahıs’ kategorisinde değerlendiriliyor. Doğrudur. Ama ben ikna olmadım. Kuşkularım devam ediyor.

MESAJ VERİLDİ

Bu memlekette meczuplar, psikolojisi bozuk olanlar neden zaman ayarlı, mekân ayarlı, toplumda infiale neden olacak eylemlere imza atarlar? Bu işler için neden meczuplar ya da çocuk yaştaki katiller ile psikolojisi bozuk olan şahıslar kullanılır?

Komisyonun şehit ailelerini dinleyeceği gün, Meclis’in önünde beyaz Toros yakılarak mesaj verilmeye çalışıldı. Şimdi bu mesajın okunup karşı cevabın verilmesi gerekiyor. Çünkü bunlar ancak bu dilden anlar.

Meclis’te PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili komisyonun toplantısı var. Mersin’de oturan şahıs bu toplantının olduğunu nereden biliyor? Komisyon şehit ailelerini dinleyecek. Bütün gözler komisyona çevrilmiş durumda. Sadece komisyon toplantısını takip etmemiş, komisyonun kimleri dinleyeceğini de biliyor. Beyaz Toros, 90’lı yıllarda faili meçhullerin simgesi olmuş. Bu şahsın 17 hurda aracı olduğu söyleniyor. Neden içlerinden sadece beyaz Toros’u seçip Meclis’in önünde yakma eylemi gerçekleştiriyor?

NEDEN MECLİS’İN ÖNÜ

Şahıs 2006 yılında da şehit cenazesinde topluluğu provoke etmeye çalışmış.

Ne tesadüf değil mi?

Şahsın, Ergenekon davası sürecinde ismi duyulan Cinali grubu ile bağlantılı olduğu söyleniyor. Bu kadar tesadüf biraz fazla değil mi? Bu şahsın sabıkası olabilir. Sabıkası olması demek beyaz Toros’la mesaj veremez demek değil. Bu şahsın psikolojisi bozuk olabilir. Başka ülkelerde psikolojisi bozuk olanlar ya bir doktora gider ya sakinleşecekleri bir ortam arar ya da kendilerini sevgililerinin kollarına atar.

Bizde ise ya 10 Kasım’larda Anıtkabir’e gider Atatürk aleyhine eylem yapar, ya camiye gider hocaya saldırır, Fatih Camisi’nin hocasının boğazını keser ya da kiliseye gider, Santa Maria Kilisesi’ne kurşun yağdırır. Neden Meclis’in önünü seçerler? Bunların hepsi inançlar ve değerler üzerinden toplumda infial oluşturacak eylemler. Bunların hepsi ses getirecek mekânlar. Bu şahısların psikolojisi bozuk olabilir. Zaten bu tür eylemler için bu tür şahıslar yönlendirilir. Normal bir insan Meclis’in önünde aracını yakar mı? Meclis’in önünde aracı arıza yapsa dahi bir an önce kaldırmaya çalışır.

KİM YÖNLENDİRDİ

Önemli olan bu kişinin eylemi değil, önemli olan bu kişiyi kim yönlendirdi ve bu eyleme angaje etti? Bu eylemin arkasındaki parmak kime ait? Bunun bulunması gerekiyor. Bu tarlayı kim sürdü, bu şahsı bu eylemi yapmaya kim ikna etti? Hangi karanlık mahfil?

YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR

Trump-Putin zirvesi ve Beyaz Saray’da Trump’ın önce Zelenski ile görüşüp sonra Avrupa liderleri ile yaptığı toplantının her aşamasının iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Ancak filmi Putin’in Alaska’ya davet edilmesinden ve Trump-Putin görüşmesinden başlatmak gerekiyor.

Çok açık ve net bir şey söyleyeceğim.

Yeni bir dünya kuruluyor. Yeni dünyanın mesajını da Alaska’da giydiği SSCB yazılı tişörtle Lavrov verdi.

ABD-RUSYA DENGESİ

ABD, kendine rakip olarak bir kez daha Rusya’yı seçti. Bir ucunda ABD’nin diğer ucunda Rusya’nın; bir ucunda Trump’ın diğer ucunda Putin’in yer alacağı iki kutuplu bir dünya kurmaya çalışılıyor.

ABD soğuk savaş döneminde Sovyet tehdidine karşılık Çin’i ön plana çıkarmıştı. Kissenger politikasıydı. Bu kez ise Çin tehdidine karşılık Rusya’yı ön plana çıkarıyorlar. Çünkü Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle yıprandı ve yaptırımlar nedeniyle zayıfladı. Çin ise dev gibi geliyor.

KİM KAZANDI

Peki bu sürecin kazananı kim? Bu sürecin en büyük kazananı Putin.

1- Batı ülkelerine adım attığı anda savaş suçlusu olarak tutuklanma tehlikesi yaşayan Putin, Alaska’daki ABD üssüne inerken aynı zamanda dünya liderliğine yeniden döndü.

2- Putin, Trump’la eşit şartlarda masaya oturarak bu dünya Trump ve benden sorulur mesajını verdi.

3-Yaptırımlar altındaki Rusya yeniden dünya sahnesine döndü.