NEFES’in online versiyonunda dün AK Parti’nin yarınki 24. kuruluş yıldönümüne ilişkin güzel bir derleme vardı. Okurken çok eğlendim. Gayri ihtiyari “Nereden nereyeeeee” dedim.
Şimdi gelin AK Parti’nin önemli kuruluş vaatlerine ve 24 yıl sonra geldiği noktaya bir göz atalım:
2001: AK Parti demokrasiyi önce kendi içinde yaşayacak.
2025: AK Parti’de bütün kararları Recep Tayyip Erdoğan veriyor.
2001: AK Parti Avrupa Birliği’ne tam üyeliği savunur.
2025: AK Parti iktidarının AB ile tek ilişkisi göçmen meselesine indirgendi. Siyasette Kopenhag kriterleri, ekonomide Maastricht kriterleri yalan oldu.
2001: AK Parti’nin ilkesini ulusal bütünlüğümüz ve cumhuriyetimizin bölünmez yasasının teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası belirliyor.
2025: AK Parti iktidarı artık kendi yaptığı Anayasa değişikliklerine dahi uymuyor. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamıyor.
2001: AK Parti TBMM tarafından onaylanmış BM İnsan Hakları Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini temel referans kabul eder. Temel hak ve özgürlükleri mümkün olan en geniş sınırlar içinde temel kabul eder. Toplumsal özgürleşmenin esasını bireysel özgürlüklerde arar.
2025: AK Parti iktidarında en büyük darbeyi insan hakları ve özgürlükler yedi. AİHM kararları dahi uygulanmıyor.
2001: AK Parti en alt kademesinden genel başkanına kadar Türkiye’de görev süresini sınırlandıran ilk partidir.
2025: Üç dönem kuralına uyulmuyor. İki dönemle sınırlı kalacağını vaat eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Anayasa’da iki defa seçilir ifadesi açıkça yer aldığı halde üç defa seçime girdi. En son “hak vaki olana kadar” ifadesini kullandı.
2001: AK Parti liderliğin bilincinde olan, ancak partiyi liderlik sultasına dönüştürmeyen bir yapı ile siyasi hayata merhaba diyor.
2025: AK Parti’de liderin dediği dışında hiçbir şey olmuyor.
2001: AK Parti’nin hukuk anlayışını toplu olarak bir arada yaşamanın ortak güvencesi olarak hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı oluşturur. Adaleti yalnız yargı kararlarının ifadesi konusunda değil, bunların toplum ve devlet hayatında bütün faaliyetlerdeki gözetilmesi gereken bir ilke olarak da benimser.
2025: AK Parti iktidarı resmen ikili hukuk yarattı. Ülkede uzun bir süredir iktidar mensuplarına ayrı muhalefet mensuplarına ayrı hukuk uygulanıyor.
2001: AK Parti demokrasiyi bir siyaset tarzı, yönetim ve denetim biçimi olarak görür. Demokrasiyi vazgeçilmez bir ilke olarak göstermeyi taahhüt eder.
2025: AK Parti, demokrasiyi iktidarını mutlak hale getirmek için kullanılan bir araç olarak gördüğünü artık saklanma ihtiyacı dahi duymuyor.
2001: AK Parti küçük ama güçlü bir devlet modelinden yanadır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yanlısıdır.
2025: Devlet partisi haline gelen AK Parti kaybedince yerel yönetimleri merkezi yönetimin denetimine sokmaya çalışıyor. CHP’nin kazandığı yerel yönetimler çalışamasın diye her türlü baskı ve kısıtlamaya başvuruluyor.
2001: AK Parti hak, adalet ve özgürlükleri merkez alan demokratik laik bir hukuk devletini savunur. Laikliği demokrasinin teminatı olarak görür.
2025: AK Parti döneminde muhalefetin en büyük sloganı “Hak hukuk adalet” oldu. Kamuoyu yoklamalarında memleketin en önemli sorunları sıralamalarında “hukuk devleti ve adalet” kavramları ilk üçte yer alıyor.
2001: AK Parti dini eğitimi kişilerin kendi isteklerine bırakır.
2025: AK Parti iktidarı en büyük yatırımını din eğitimine yaptı. İmam hatip liselerini değişik oyunlarla zorunlu hale getirmeye çalıştı. ÇEDES gibi projelerle tarikat ve cemaatleri milli eğitim sisteminin paydaşı haline getirdi.
***
180 derecelik değişim elbette sadece bu başlıklarla sınırlı kalmadı.
AK Parti’nin vaatleriyle 25 yıl sonra geldiği yeri tam anlamıyla kıyaslamaya kalksak bırakın köşeyi, gazeteye sığmaz.
Zaten AK Parti’nin kuruluş toplantısında çekilen fotoğraflara bakarsanız, kurucuların çoğunun partinin ilkelerinden uzaklaşmasını gerekçe göstererek partiden uzaklaştığını görürsünüz.
Bir de “yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluk” sözcüklerinin baş harfinden oluşan 3Y meselesi var. 24 yılda üçü de zirve yaptı.
Sanırım daha fazla yoruma ya da karşılaştırmaya gerek yok.
“Nereden nereyeeeeee” diyerek noktayı koyalım.