Daha 1 yıl önce DEM Parti’nin kapatılmasının tartışıldığı, PKK’ya yönelik operasyon planlarının yapıldığı günlerden, PKK’nın silah bırakma kararını aldığı, Meclis’te komisyon kurulduğu günlere geldik. Geceyle gündüz gibi.
Bu süreç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 26 Ağustos’ta Malazgirt’te yaptığı, “İçcepheyi tahkim etme” çağrısı ile başladı. Erdoğan, 1 Ekim’de Meclis’i açış konuşmasında yine aynı çağrıyı yaptı. Erdoğan’ın konuşmasından sonra Bahçeli, DEM Parti sıralarına giderek tokalaştı. Bahçeli’yi AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala takip etti. Türkiye’de bir anda iklim değişti.�Kemal Burkay’ın şiirinde olduğu gibi, “İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse”.
Gülümsedik.
Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı çağrı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürecin arkasına iradesini koymasıyla bugünlere geldik.
Bugün güzel bir gün. Ama yarın daha güzel
olacak.
BAHÇELİ’YE ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’te, “İç barışı tahkim etmeliyiz” deyince Devlet Bahçeli o sırada yanında oturan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a dönerek, bu çağrının çok önemli olduğunu, bu sözün havada kalmaması gerektiğini söylüyor. İç barışı tahkim etme adına adım atılması gerektiğini vurguluyor. Allah’ı var Bahçeli bu süreçte tarihi bir misyon üstlendi. Kendisine çok şey borçluyuz.
İÇ CEPHE VURGUSU
Meclis’teki komisyonda yapılan konuşmaları izlerken, bir şey dikkatimi çekti. Siyasi yelpazenin zıt kutuplarında yer alan partiler dahi, “İç cepheyi tahkim etmeliyiz” dediler. Bu Türkiye’nin geldiği noktayı gösteriyor. Türkiye çok önemli mesafe almış. Olgunlaşmışız. Komisyon toplantısı sürerken Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin görevine iade edildiği haberi geldi. O dahi komisyonda olumlu bir rüzgârın esmesine yol açtı.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ SİYASETE DÖNMELİ
Biliyorum çok taşlanacağım. Ağır hücumlara maruz kalacağım. Ama madem iç barışı tahkim etme adına bir yola çıktık. Bu süreci güçlendirecek yeni adımlara ihtiyaç var. Komisyonun yapacağı çalışmalar sonucunda Türk Ceza Kanunu’nda, Terörle Mücadele Kanunu’nda ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda değişiklikler yapılacak. Selahattin Demirtaş’ın bundan yararlanması bekleniyor. Bence de geçmişe bir sünger çekip, yeni bir başlangıç yapmak gerekiyor. Selahattin Demirtaş bu sürece güçlü bir şekilde destek verdi. Yeni sürecin inşasında da önemli roller üstlenebilir. O nedenle Selahattin Demirtaş’ın da yasal değişiklikler yapıldıktan sonra cezaevinden çıkıp, siyasi süreçte yer almasını beklerim. Buna ihtiyaç var.
OSMAN KAVALA
Peki bu süreçte Osman Kavala başta olmak üzere Gezi mahkumlarının dosyasının yeniden değerlendirilmesinin iç cephemizi tahkim etmeye katkısı olmaz mı? Yeni süreç adına Batı dünyasına olumlu bir mesaj olmaz mı? Bence olur.
TARİHİ ADIM ATILDI
"Terörsüz Türkiye” sürecinin önemli kilometre taşlarından biri olan Meclis Komisyonu toplandı.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş toplantıyı, “Tarihi bir dönüm noktasındayız” diye açtı. Gerçekten de tarihi bir noktadayız. Bu süreci başarıyla sonuçlandırdığımızda dünyaya bir “Türkiye modeli” kazandıracağız.
50 yıldır devam eden Irak, Suriye, Türkiye ve İran’da kolları olan PKK terör örgütünü bir al-ver pazarlığı yapmadan tasfiye etmiş olacağız.
Meclis Başkanı Kurtulmuş’un ifade ettiği gibi, “Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge” demektir.
Biz sadece ayağımıza vurulan 50 yıllık kanlı bir prangayı söküp atmıyoruz. Aslında bölgemizi içine alan yeni bir oyun kuruyoruz. Yeni bir düzen inşa ediyoruz. Bu süreçte gömleğin ilk düğmesi doğru iliklendi. Aynı şekilde düğmeler doğru iliklenerek devam ediyor.
NUMAN KURTULMUŞ ETKİSİ
Komisyona ilişkin gözlemlerimi sıralamak istiyorum.
1. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, eşit ve özgürlükçü yaklaşımı ile güven veriyor.
2. Bu komisyonun kurulmasıyla birlikte PKK’nın silah bırakma ve tasfiye sürecinde 4’üncü aşama tamamlanmış oldu.
3. Bizde, “Olmayacak işi komisyona havale et” derler. Ama bu komisyon tam aksine 31 Aralık tarihine kadar çalışıp, çıkarılacak yasa tekliflerini hazırlayacak.
MİT BAŞKANI’NI DİNLEYECEK
4. Komisyonun basına açık bölümünde partiler adına yapılan değerlendirmeler makuldü. Komisyon umut verici bir başlangıç yaptı. Komisyon cuma günü MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı dinleyecek.
5. Bu komisyonda Türkiye var. Cumhuriyet’in kurucu partisi iddiasını taşıyan CHP var. Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi olan MHP var. Kürt seçmenin oylarıyla Meclis’e gelen DEM Parti var. Türkiye’nin ana omurgasını oluşturan AK Parti var. Yeni Yol Partisi, TİP, DSP, Demokrat Parti var. Bu konuda siyasi temsil oranı bu denli yüksek bir komisyon ilk kez kuruluyor.
MHP’NİN MİSYONU
6. Bu süreçte MHP’nin varlığının ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldü. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın, “Birbirimizi itibarsızlaştırmak yerine anlamaya çalışalım” vurgusu çok önemliydi. Feti Yıldız’ın, “Yeni bir dil inşa edelim” önerisi de yerindeydi. Gündelik siyaset dili yerine barışı inşa eden bir dile ihtiyacımız var. MHP Lideri Devlet Bahçeli de 22 Ekim’de yaptığı çağrıyla sürecin startını vermişti. Bahçeli her aşamasında sürece sahip çıktı. Eğilip, bükülmedi. Çizgisinde en ufak bir kırılma olmadı. Bu yönüyle sürecin sigortası işlevini gördü.
SÜRECİN MİMARI
7. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce de “Baldıran zehri içme pahasına” bu süreçleri başlatmıştı. Erdoğan bu sürecin mimarı ve arkasındaki siyasi iradenin sahibidir.