Azıcık Macron’u öveceğim

MACRON, “Filistin devletini tanıyacağız” dedi.

Macron’un bu açıklaması İsrail’i kudurttu.

“Paris sokaklarını karıştırırız” imalı tehditler savuruyor İsrail.

*

Macron’un Filistin devletini tanıması çok da matah bir şey değil.

Ama İsrail’i kudurtması muazzam bir şey.

*

Sırf bu yüzden övüyorum Macron’u.

Umarım geri adım atmaz.

SÜRÜKLENENLER

“SUÇA sürüklenen çocuk” dendiğinde aklıma şunlar geliyor:

- Aldatmaya sürüklenen eş.

- Sahtekarlık yapmaya sürüklenen üçkağıtçı.

- Yalan söylemeye sürüklenen siyasetçi.

- Nankörlüğe sürüklenen kedi.

- Gürültü yapmaya sürüklenen komşu.

KAYITSIZLIK

SON günlerde haberler şöyle:

- Sıcak olacak.

- Daha sıcak olacak.

- Öyle böyle değil. Acayip sıcak olacak.

- Böylesi hiç olmadı. Sıcak ötesi olacak.

*

Sıcaktan hiç hoşlanmayan bünyem, nedense bu haberleri büyük bir kayıtsızlıkla karşılamaya başladı.

Sanırım artık işin ucunu bırakmış durumdayım.

EZELİ REKABET

ALİ Koç ve Aziz Yıldırım yine karşı karşıya gelmiş.

*

Sanırım bu ikilinin ilişkisine artık “ebedi ve ezeli rekabet” diyebiliriz.

ARDA TURAN’A MİNİ MEKTUP

GENÇ ve alımlı Ukraynalı bir kadın televizyon muhabiri, Arda Turan’la sık sık röportaj yapıyor.

Arda Turan da bu genç kadına bakmamak için şekilden şekile giriyor.

*

Arda Turan’a şu mini mektupla seslenmek isterim:

*

Arda’cığım.

Bu tür durumlarda “çok samimi görünmek” de “çok uzak durmak” da genellikle aynı kapıya çıkar.

Yapman gereken tek şey var:

İfrattan da tefritten de kaçınmak.

Yani normal davranmak.

Karşındakini zihninde “alımlı bir genç kadın” olarak değil de “işini yapan bir TV muhabiri” olarak kodlarsan...

Anında normalleşirsin, böylece şekilden şekile girmene hiç gerek kalmaz.

Selamlar. Başarılar. Eşine saygılar.