BİRİNCİ MESELE.

DEM ARTIK CUMHUR İTTİFAKI’NDA MI

Silahlar bırakılıyor. Süreç başladı.

Şimdi Meclis’te bir komisyon kurulacak ve bu komisyon, yeni döneme uygun çalışmalar yapacak.

*

İşte bu çalışmalarda AK Parti ile MHP ikilisi, DEM’le ortak hareket edecek.

Yani ortak hareket etme kararı, bu bağlamla sınırlı kalacak.

*

Peki buradan “DEM, artık Cumhur İttifakı’na katıldı” sonucu çıkar mı?

*

Hangi siyasal pozisyondaysanız bu sorunun cevabını ona göre verebilirsiniz:

*

Eğer iflah olmaz bir iktidar karşıtıysanız...

Bağlamı falan boş verip zorlarsınız ve “Evet, tabii ki o sonuç çıkar” dersiniz.

*

Eğer iflah olmaz bir iktidar yanlısıysanız...

Bağlamı aşırı dikkate alıp sadece görünene odaklanırsınız ve “Ne münasebet, tabii ki çıkmaz” dersiniz.

En tartışmalı üç meseleye benim bakışım

İKİNCİ MESELE

CHP’NİN YAPTIĞI İLE AK PARTİ’NİN YAPTIĞI

CHP’NİN YAPTIĞI ŞUYDU:

DEM ile PKK arasında hiçbir bağ yokmuş gibi davranarak...

Bu parti ile PKK arasındaki bağı pek mesele etmeden...

Arka kapılarda, mahcup biçimde ve tamamen seçime odaklı...

Seçim uzlaşmalarına girişmek.

*

CHP’nin bu uzlaşmalarda haklı olarak sığınabileceği tek bir nokta vardı:

DEM’in Meclis’te faaliyet gösteren bir siyasi parti olması.

CHP de zaten buna sığınarak attı adımlarını.

*

Ancak DEM ile PKK arasındaki ontolojik ilişki nedeniyle de...

CHP, iktidar tarafının aşırı yıpratıcı kampanyalarının hedefi haline geldi.

*

En tartışmalı üç meseleye benim bakışım

AK PARTİ’NİN YAPTIĞI ŞU:

İktidarda olmak, devlet olmak demektir.

AK Parti, işte bu avantajı kullanarak...

Bir devlet projesiyle terör örgütünün feshedilmesine ve silahların bırakılmasına yol açacak adımları attı, atabildi.

*

Bunu gerçekleştirdikten sonra da...

DEM’i işbirliği yapılabilecek meşru muhatap olarak kabul etti.

*

En azından terörsüz Türkiye için Meclis’te atılacak adımlarda birlikte hareket edeceğini açıkça ilan etti.

*

FARK ŞU:

CHP...

Terörün bitmediği zamanlarda DEM’le seçim uzlaşmaları yaptı.

*

AK Parti ise...

Devlet olma avantajıyla terörün bitirilmesine yönelik esaslı adımlar attıktan sonra...

DEM’le Meclis’te sınırlı işbirliği yapacağını ilan etti.

ÜÇÜNCÜ MESELE

TÜRK / KÜRT / ARAP VURGUSU

Bir asır öncesine gittiğimizde gördüğümüz şudur:

*

Türk’ü Kürt’e, Arap’ı Kürt’e, Kürt’ü hem Türk’e hem Arap’a düşman ettiler ve böylece emperyalist amaçlarına ulaştılar.

*

Bir asır sonra...

Erdoğan, işte buna dikkat çekerek...

“Türk / Kürt Arap” dedi.

*

Türk / Kürt / Arap vurgusundan...

Türkiye’nin içine yönelik bir mesaj çıkarmak çok zorlama geliyor bana.

*

Türk / Kürt / Arap vurgusu...

Ortadoğu’daki mevcut istikrarsızlığa ve çatışma alanlarının ortadan kaldırılmasına yönelik bir mesajdır.

“Bir asırlık emperyalist oyunları boşa çıkaralım” arzusu taşıyan bir vurgudur.

En tartışmalı üç meseleye benim bakışım

KOLAY MI SANDIN

Terörün bitmesinden bir türlü mutlu olamayanlar, bir nifak polemiğini yaymaya çalışıyorlar.

Diyorlar ki:

*

“Bahçeli çağrı yaptı. Öcalan çağrıya uydu. Şıp diye silahlar bırakıldı. Madem bu kadar kolaydı bu zamana kadar niye yapılmadı?”

*

- Eğer Kürt sorununun çözümü için adımlar atılmasaydı.

- Eğer sahadaki mücadeleyle terör geriletilmeseydi.

- Eğer Suriye’de konjonktür, Türkiye’nin yararına değişmeseydi.

- Eğer Bahçeli, bu muazzam fırsatı teşhis etmeseydi.

- Eğer Erdoğan, olağanüstü titizlikle bu sürecin arkasında durmasaydı.

- Eğer geçmiş süreçlerden dersler çıkarılmasaydı.

- Eğer PKK, Suriye’de hayal kırıklığına uğramasaydı.

- Eğer şehitler verilmeseydi.

- Eğer gaziler olmasaydı.

Bu noktaya asla gelinemezdi.

*

“Ne kadar da kolay oldu bu iş” derken insan azıcık utanır yahu.

En tartışmalı üç meseleye benim bakışım

İNGİLİZ DERİN DEVLETİ AMERİKAN PLANI CART CURT

- Biri çıkmış, “Bunların hepsini İngiliz derin devleti yapıyor” diyor.

*

- Öbürü çıkmış, “Bunlar hep Amerika’nın oyunu” diyor.

*

Hayatınızda bir kere olsun...

Kendi devletinize, kendi planlarınıza, kendi istihbaratınıza, kendi yönteminize, kendi askerinize, kendi aklınıza, kendi derinliklerinize inanıp güvenin yahu.

*

“İngiliz oyunu, Amerikan planı” falan diyerek yeter kendinizi eziklediğiniz.