Hepimiz oradaydık.
Hepimiz gazeteciydik.
Mart 2009’da Ergenekon Davasının ikinci iddianamesi kabul edilmişti.
13 Nisan 2009 gününe yeni bir operasyon dalgasıyla uyandık.
İktidara yakın kanallarda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucu başkanı Türkan Saylan’ın gözaltına alındığı söyleniyordu.
Bazı kanallar Saylan’ın evinin önünden yayına başlamıştı.
Bağımsız gazeteciler Saylan’ın gözaltında değil evde olduğunu, kemoterapi öncesi testler için eve gelen hemşireye kan verdiğini haberleştiriyordu.
***
Gerçek bir süre sonra ortaya çıktı.
Ergenekon soruşturması kapsamında 18 ilde 50 kişiye ait 83 adreste arama yapılmıştı. Prof. Mehmet Haberal, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu, 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Ferit Bernay, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanvekili eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran ve Prof. Erol Manisalı da gözaltına alınmıştı. Evi arananlar arasında Türkan Saylan da vardı. Operasyonda ÇYDD’den de yöneticiler ve bursiyerler gözaltına alınmıştı.
Sonrasında iktidar medyasında akıl almaz senaryolar yazıldı çizildi.
Saylan’ın önderlik ettiği ÇYDD’nin çocukları burs vererek devşirdiği ve onları PKK’ya eleman kazandırdığı dahi iddia edildi.
***
Daha önce onlarca dalgası yapılan Ergenekon soruşturmasında iki iddianame kabul edilmiş ve halk olup biteni anlamaya çalışıyordu. Geniş kesimlerin kafası karışıktı. İktidara darbe planlandığı iddiası yer yer karşılık buluyordu.
Sadece muhalefetin bir kısmı, işin içinde bir kumpas olduğunu dillendirmeye cesaret edebiliyordu.
Ancak Türkan Saylan o hasta haliyle gözaltına alınmak istenince kıyamet koptu. Binlerce kardelene destek olup hayata tutunmasını sağlayan ve halkın sevgisini kazanan ÇYDD’ye atılan çamur tutmadı. Tersine, Ergenekon soruşturma dosyasına beklenenden fazla zarar verdi.
Soruşturmayı yürütenlerin ve AK Parti iktidarının bütün aksi yönde çabasına rağmen Saylan’ın zanlı yapılması, kamuoyunun soruşturmanın başka niyetlerle yapıldığına inanmasına neden oldu.
İnsanlar soruşturmayla ilgili sorularını daha gür sormaya başladı. Çelişkiler cesaretle dile getirilmeye başlandı.
***
İstanbul Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına neden olan soruşturma da dalga dalga geliyor.
Son dalgada Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere de gözaltına alınmıştı.
Karalar tutuklandı. Tutdere ise ev hapsine çarptırıldı.
Gözaltı ve Adliye aşamasında öğrendik ki Baki Nugay adlı bir iş insanı AK Parti’de olduğu dönemde Seyhan Belediyesi’nden işler almış. Nugay, Belediye Başkanlığına Karalar geldikten sonra iş alamamış ama önceki dönemde aldığı işler devam etmiş. Nugay, Karalar’ın yönlendirdiği belediye görevlilerinin yaptığı işin hak edişlerini ödeme karşılığında para istediğini iddia ediyor. Ancak avukatların sunduğu belgelerde Nugay’ın ödemelerinin düzenli olarak yapıldığı görülüyor. Üstelik ihale alan şirketten 2016 yılında ayrılan Nugay, söz konusu para isteme olayının 2019’da gerçekleştiğini iddia ediyor.
Önemli bir ayrıntı daha var. Nugay ve iddiasının
İstanbul’daki dosyayla ilgisi dahi yok. Bu da soruşturma yapılacaksa da İstanbul’da değil Adana’da yapılmasını gerektiriyor. Buna karşın, Karalar İstanbul’daki soruşturmaya dahil edilmiş.
***
Tutdere’nin ev hapsine çarptırılma gerekçesi ise daha vahim. AK Parti döneminde iş almış iş insanı hak edişlerini almak için gittiği belediyede kendisinden para istendiğini iddia etmiş. Ancak ortaya çıkan bilgiler, söz konusu iş insanının depremzedelere dağıtılan bir yemeğin faturasını ödediğini gösteriyor.
Isparta Belediye Başkanına 20 milyon liralık makam otomobili hediye eden iş insanlarının gariban depremzedelere 22 bin liralık yemek vermeyi sorun etmesine mi yanalım, Tutdere gibi kendisini Adıyaman’a adamış bir siyasetçinin böyle absürt bir suçlamaya maruz kalmasına mı anlamadım.
***
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.
Hem Karalar hem Tutdere şehirlerinde yaşayan insanların gönlüne taht kurmuş siyasetçiler. Yöneltilen suçlamalar ikisi için de komik kaçıyor.
Bakın çok uzak olmayan bir gelecekte göreceksiniz: Zeydan Karalar, bu soruşturmanın Türkan Saylan’ı olacak.
Birileri Zeydan Karalar’ı ve Abdurrahman Tutdere’yi keşke bu dosyaya koymasaydık diye hayıflanacak.